Oedipus ve Elektra Kompleksi
“Baba, ben büyüyünce seninle evleneceğim” ya da “Baba, niye eve geldin? Ben anneme bakarım” sözlerini çocuğunuzdan duyabilirsiniz...
Erkek çocuğunun babayı, kız çocuğunun ise anneyi kıskanması konusu Sigmund Freud'un Oedipus ve Elektra Kompleksi kuramlarında yer alır. Psikanalist olan Freud, Oedipus Kompleksi'nde erkek çocuğun annesine olan aşkından ötürü babasını kendisine bir rakip görmesi, bu nedenle de babasını kıskanması Yunan Mitolojisi'nde babasını öldürüp annesiyle birlikte olan Oidipus'tan adını alır.
Elektra kompleksi ise, kız çocukların babalar ile olan ilişkileri tanımlayan şekline deniliyor. Elektra kompleksine göre kız çocuğun babaya olan hayranlığı ve aşkı dolayısıyla annesinin babasıyla olan ilişkisini ve annesini kıskanır. Bu iki duruma göre de çocuk karşı cins ebeveynine karşı bir hayranlık ve aşk hissettiğinden, hemcinsi olan anne ya da babasına karşı da yoğun kıskançlık duyar.
Bu dönem, 4 ile 6 yaş arasında yaşanır. çocuğun kişilik yapısına, gelişimine, anne-baba ile olan ilişkisine göre farklılık gösterir. çocuğunuz kız ise bu dönemde davranışlarında değişimler gösterir. Anneden uzaklaşırken, babaya yakınlaşır. Babaya kur yapmaya başlar. Annesine çok çirkin olduğunu söyleyebilir.
Erkek çocukları ise, babalarını bir tehdit ve rakip olarak görmeye başlayabilirler. Anneye aşırı düşkünlük gösterebilirler. Anne-babanın hoşgörüsü ile bu dönemi sağlıklı bir biçimde atlabilmek için çocuğa sevgi göstermek gerekir. Psikanalitik görüş açısı böyle söylerken her çocukta bunun birebir aynısı görülecek diye birşey yoktur. Sadece bazı çocuklar bu kıskançlığı gösterebilirler.
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü çocuk ve Genç Bölümü Uzman Psikologlarından Ceyla Erhan, bu konuda şöyle diyor. "Kıskançlığın herkes arasında olabileceğini görüyoruz. Freud'un öngördüğü gibi kız çocukları annelerini, erkek çocukları da babalarını kıskanabilir. Fakat ne var ki erkek çocuk annesini ya da kız çocuk da babasını kıskanabilir. Hatta çocuklarla olan daha iyi ilişkilerinden dolayı birbirlerini kıskanan anne ya da babalara da tanık olmuşuzdur.
Kıskançlık, birisini çok benimsediğimizde o kişinin ilgi ve sevgisini sadece kendimize istediğimizde ortaya çıkan bir duygudur. Hiçbir kişinin ya da hiçbir aktivitenin sevdiğimiz ve ilgisini beklediğimiz kişi ile aramıza girmesini istemeyiz. O kişi sadece bize odaklanmalı ve tüm zamanını bize ayırmalıdır. Başka bir örneğe bakarsak, baba ve annesinin birbirlerine karşı olan ilgi ve sevgisini gören bir çocuk, bu durumu kıskanabilir. Anne ve babanın beraber yattığı, kendisinin ise tek başına yattığını fark eden çocuk, bu durumu adaletsiz olarak değerlendirebilir." diyor ve kıskançlığın patolojik olmadığı sürece normal olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Bir erkek çocuğunun babayı kıskanması ya da bir kız çocuğunun anneyi kıskanması ilgi ve sevgi bekleyen ve sevdiğini kendisine saklamak isteyen bir durumdur. Böyle kıskançlıklarda hemen akla cinsellik getirmemek gerekmekte; çocuğun ilgiyi kıskandığı ve bu ilgiyi kendisine istediği düşünülmelidir.
Yapılması gerekenler
Psikolog Ceyla Erhan, kıskançlığın normal bir durum olduğunu, bu durumdan çekinen anne babaların bazen çocukları kıskanmasın diye birbirlerine karşı uzak bir tutum sergilemelerinin doğru olmadığını belirtiyor. Anne-babaların çocukların yanında elele tutuşmadıklarını,
birbirlerini öpmediklerini ya da sevgi sözleri söylemediklerini belirterek aksine çocuklarının yanında birbirlerine sevgi göstermekten kaçınmamaları gerektiğini söylüyor.
çocukların öğrenmeleri gereken, aile içindeki herkesin farklı bir yeri olduğu ve herkesin bu farklı yerinden dolayı farklı sevgi ve ilgi alacağıdır. Cinsel kimliğin geliştiği ve çocuğun kendi cinsinden olan ebeveyini kıskanıp daha sonrasında onu örnek aldığı dönemi her çocuk farklı atlatabilir. Sizi model olarak almaya başladığı zaman bu dönem sona erecektir. Bunu bilip, çocuğa hoşgörü ve sevgi göstermek yapılacak en doğru davranıştır.