Kuzey Mısır'ın Gizli Cenneti Mersa Matruh

Yakın olsun, hafta sonu kaçabileyim, sıcak olsun denize girebileyim derken Mısır'dayım biraz tedirgin biraz meraklı ancak bu sefer klasik Mısır yerine İskenderiye-Mersa Matruh yollarında buluyorum kendimi.

Air Arabia'nın İskenderiye uçuşuyla sadece 1 saat 36 dakikada İskenderiye Havaalanı'na bir gece iniş yapıyorum. 'Mersa Matruh da neresi canım, Mısır mı? Ee orası karışık değil mi bu aralar, tehlikeli olmasın?' gibi bir sorular kafamda gezinirken, çıktık yola dürttü bir kere illa gidip göreceğim! Havaalanından İskenderiye Iber Otel'e 20 dakikalık kısa bir yolculuktan sonra buz gibi havlular ve kokteyllerle karşılama... İskenderiye Iber Otel'in şirin villamsı odalarında bir gece konaklıyorum ve ertesi sabah 2 saat sürecek olan Mersa Matruh Jaz Resort'lara hareket ediyorum.

Korkulacak bir şey yokmuş, yollar sakin, insanlar sakin, sıkıntı yok. Araplar son derece güler yüzlü, misafirperver ve konuşkan. Memleketin başında asker var, kimse bundan sonra neler olacağını bilmiyor, ama diyorlar ki 'Mısır'lılar artık tembellik yapmayı bıraktılar toparlamak için çok çalışıyorlar'. Askerler bazı bölgelere kontrol noktası koymuş, geçerken bir kalp atışı.., bakıyorum askerler el sallıyor gülüyor! Sonrası alışkanlık her noktada selamlaşmalar, el sallamalar! Böyle enteresan çelişik bir durum Yol boyunca taş, toprak, çöl, bedevilerin viran evleri, uzun elbiseli tipik Araplar... Güvercin dolması misafire ikram edilen başyemekmiş, çok meşhur neredeyse tüm evlerin bahçesinde güvercinlikler var (minik delikli kuleler, herkes güvercin besliyor) Bu ne hayvan severlik diye geçirmiştim oysaki ilk gördüğümde. HalA nasıl bir yere gittiğim konusunda fikrim yok.

Az sonra çölde serap görüyorum sanki. Jaz Resort'a girişte palmiyeler, yeşillikler, çiçekler ve uzaktan görebildiğim uçuk yeşil bir deniz... Tipik Arap zevkinde oldukça fantezi dekorlu şıkır şıkır bir otel ve girişte yine buz gibi mentollü havlular ve hurmalı süt kokteyli ile karşılama Şımarmamak mümkün değil. Pardon bir saniye neredeyim ben şimdi, çöl? Mısır? Bedeviler nerede kaldı? Oteli ve odaları gezdikçe, bahçeler, çiçekler, havuzlar... Fildişi kumlar, nil yeşili bir deniz ve bunaltmayan güneş bütün bunların üstüne de hafif bir esinti... ve her molada buz gibi mentollü havlu ve değişik kokteyller bin bir gece masallarını andırıyor adeta.

Mersa Matruh gizli kalmış bir cennet bana göre ama İtalyanlar bizden çok önce keşfetmiş, önüm arkam sağım solum çikolata renkli İtalyan'lar. Deniz mahsülleri sevenler için, çorbasından ızgarasına mezesinden kızartmasına karidesler, yengeçler, ahtapotlar, balıklar... Sevmeyenler için bizim damak tadımıza uygun her türlü yemek var otelde. İtalyan yemekleri, özellikle makarnalar muhteşem, kokteyl çeşitleri ve içki sebil. Bir de yemeklerden sonra demledikleri naneli çayları var ki, hepsinin üzerine tek kelime ile son nokta.

Kumsalda bana özel ayrılmış lodge'da gün boyunca deniz keyfi, kokteyl ve meyve servisi ile kendimden geçiyorum. Mersa Matruh'da görülebilecek yerler arasında bir de Cleopatra banyosu var. Deniz kıyısında iki dev kayanın ortasında zamanında Cleopatra, kayalara çarpan dalgaların oluşturduğu duş etkisiyle yıkanırmış. Görmeden dönmüyorum.

Kafa dinlemek, kısa bir hafta sonu kaçamağı yapıp denizin kumun tadını çıkarmak isteyenler için yeni iyi bir alternatif Mersa Matruh... Hatta balayı için bile düşünülebilir. Fiyatlar da çok uygun! İlgilenenlere duyurulur.

Candan özdemir