Haberler

En Çok Satan E-kitaplar!

En Çok Satan E-kitaplar!
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kitapların dijital ortamdaki halleri de ilgi görüyor. İşte, en çok tercih edilen e-kitaplar.

Karatay Diyeti

Bu e-kitap, klasik bir diyet kitabı değil. 'Kibrit kutusu', 'iki yemek kaşığı' gibi anlamsız ölçülerle insanı strese sokmuyor. Karatay diyeti adeta bir yaşam biçimi. Doğru beslenmenin ne demek olduğunu anlatıyor daha çok. Kitabın yazarı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, kilo vermenin ABC'sini öğretiyor, beslenme ile hücresel/hormonsal fonksiyon bozuklukları arasındaki yakın ilişkiye odaklanıyor. Profesör Karatay'ın sisteminde kalori hesabı ya da diyet ürünlerin peşinden koşmak yok! Hepimizi yıllardır içinden çıkılamayan kısır döngüden, yani kilo alıp geri alma korkusundan kurtarıyor... Mutlu ve enerjik yaşamak isteyenler için son derece ideal bir e-kitap!

Steve Jobs

çok satan Benjamin Franklin ve Albert Einstein biyografilerinin yazarı Walter Isaacson, geçtiğimiz aylarda yaşamını yiytiren Apple'ın kurucularından Steve Jobs'ın, kendisiyle tam işbirliği içinde yazılmış tek biyografisini sunuyor. E-kitap, Jobs'la iki yıldan uzun süre boyunca yapılan kırktan fazla röportaja-ayrıca yüzden fazla akrabasıyla, arkadaşıyla, rakibiyle ve iş arkadaşıyla yapılan görüşmelere yer veriyor. Kusursuzluk tutkusuyla ve azmiyle altı endüstride (kişisel bilgisayarlar, animasyon filmler, müzik, telefonlar, tablet bilgisayarlar ve dijital yayıncılık) çığır açmış yaratıcı bir girişimcinin inişli çıkışlı hayatını ve güçlü kişiliğini anlatan bu e-kitap kesinlikle kaçırılmamalı. Ayrıca gençler için de son derece faydalı bir hediye alternatifi olabilir.

Yaban Kızlar

İpek ve kılıçla bezeli bir toplumdaki iki esir "toprak çocuğun" adalet arayışlarının şiddet ve aşk yüklü bir sona varan öyküsünü anlatan 'Yaban Kızlar'öyküsü, Ursula K. Le Guin'in kaleminden çıktı.

Locus, Asimov ve Nebula ödülü sahibi olan ve Algan Sezgintüredi tarafından Türkçe'ye çevrilen kitaptaki öyküyü Ursula K. Le Guin'in şirketsel yayıncılığın ve kapitalizmin temel varsayımlarının maskelerini alaşağı eden denemesi "Okurken Uyanık Kalmak" ve yazarının bilinmeyen yönlerini ortaya koyan bir söyleşi izliyor.

Kayıp Yüzyılın Prensesi Oylum

Sen bana neleri öğrettiğini biliyor musun?

İnsanın terk edildiğinde değil, unutulduğunda yalnızlaştığını ve unutulmanın insanoğluna verilmiş en büyük ceza olduğunu... insanı asıl yalnızlaştıranın, uzağındayken unutulmak değil, yakınındayken hatırlanmamak olduğunu...

Sen bana neleri öğrettiğini biliyor musun?

Başkalarının gözlerindeki ışığı görebilmemiz için, önce kendi gözlerimizdeki karanlığı aydınlatmamız gerektiğini. ön yargıların insan ruhunun felçli yanı olduğunu. En çok önyargı sahibi insanların, "benim kesinlikle önyargılarım yoktur!" diyen insanlar olduğunu... yanılgı, yenilgi ve pişmanlık doğurduğunu... özgün düşünceye pranga vurduğunu... insanın kendinden ne kadar eminse, yanılmaya da o kadar yatkın olduğunu ve insanları yargılamanın, onları sevmeye engel olduğunu...

Ama en çok; insanın, tanrının kendisine bahşettiği mükemmelliği bozmayacak kadar mükemmel olmadığını öğrettin...

Rüyalarında ve masallarında başka başka hayal dünyalarının tadını çıkaranlar, bunun bedelini uyandıklarında hala aynı dünyada olmanın tahammül edilemez hafifliği ile öder.

Teşekkürler Darcy...

Prensesliğimi, bana kendi masalımdan anlattığın için...

Bir Terapistin Arka Bahçesi

Aşk, birliktelik ve sadakat üzerine ilginç yorumlar Deneyimli bir psikoterapist olan Alper Hasanoğlu, Bir Terapistin Arka Bahçesi'nde kişisel ve mesleksel deneyimlerini sanatsal duyarlığın özgün bakış açısıyla değerlendirip yorumluyor. Bu kitapta hayatın anlamı, can sıkıntısı, aşk, birliktelik ve sadakat konularında birbirinden ilginç metinler bir araya geliyor. Bireyin kendini tanımasını, kendisiyle yüzleşmesini, ikili ilişkilerde ötekini anlamasını ve dinlemesini derinliğine ele alan yazar, edebiyata uzanan imgeler dünyası eşliğinde yepyeni bir pencere açıyor.

İsim - Şehir - Hayvan

Kitap, Yılmaz özdil'in kaleminden...

Bir İgnliiz üvinersitesinde ypalın arşaıtramya gröe, klemileirn hrflareinin hnagi srıdaa yzaldıklarıı ömneli dğeliimş asılnda...

öenmli oaln, briinci ve sonncuu herflarin yrenide olamsımyış... çnküü, kleimleri hraf hraf dğeil, btüün oalark oykuormuşsz... Ardakai hraflrein sırsaı kıraşık da osla düüzgn ouknuyormuş.

Trüban bduur.

Tartıışlan mselee ne oulrsa olusn, bşınaa ve sounna "trüban" koyğduunda, aarda ypılaan yaınlşları görmeszin...

Yaınlşları düüzgn gbii oukmyaa, düüzgn gbii anlmaaya bşlarsaın.

Sbaah klkaarsın trüban konşuuursn, aşkam yaatrsın trüban konşuuursn.

Kaafn alalk blulak oulr ama...

Akılnda bi tek trüban klaır!

Bit Palas

"öyle bir şey yap ki, bir daha buraya çöp dökmek istemesinler. Hadi şeker. Beynini çalıştır. Bulursun sen bir şeyler," dedi rakısını gene benden önce bitirirken.

Arkama yaslanıp, bir sigara yaktım. Nedense karıncalar yok bu akşam. Soluduğum duman havaya karışırken, aniden, kendiliğinden, küçük, bit kadar küçücük bir fikir geldi aklıma...

1966 yılında, eski mezarlıkların üzerinde yükselen bir semtte Art Nouveau mimari tarzında yapılan, günümüzde ise etraftaki çöp kokusu nedeni ile adı Bit Palas'a dönüşen bir apartmanın, Bonbon Palas'ın hikayesini anlatıyor roman. Elif Şafak, önceki romanlarındaki tarih ilgisini bu kez yalnızca apartmanın ilginç ve hüzünlü inşa tarihi ile sınırlı tutmuş...

Mrs. Dalloway

Mrs. Dalloway, ülkemizde ilk yayımlanışından 35 yıl sonra yeniden okurlarıyla buluşuyor. Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda Londra. Sıcak bir yaz gününde Clarissa Dalloway, o akşam vereceği büyük partiye hazırlanmakta. Aynı gün, Hindistan'dan beklenmedik bir ziyaretçi, Peter Walsh gelir. Virginia Woolf, 'Clarissa Dalloway'in hayatında bir gün'ü, en yetkin temsilcisi olduğu bilinçakışı tekniğiyle anlattığı bu romanında, erkekle kadın ve iki kadın arasındaki ilişkilere de bir pencere açıyor; karakterlerin her birinin iç dünyasına okuru da dahil ediyor; geçmişe ait benzersiz ama acı veren imgeleri bugünün imgelerine katıyor, toplumun dayattıklarının altında boğulan arzuları incelikle işliyor...

Kadının Adı Yok

Duygu Asena bu kitabında, temiz, telaşsız, kıvrak anlatımıyla bir kadının yaşadıklarını, daha doğrusu cinsiyeti kadın olarak belirlenmiş, herkesin üç aşağı beş yukarı tanık olabileceği ortak bir macerayı, bir kadının ağzından anlatıyor. Bu kadın, küçücük bir kızın henüz yaşanmamış doğal meraklarından, aşklar, acılar, sahtekArlıklar, hıslarla dolu bir hayatın bazen hafif, bazen ağır kıpırtılarına kadar, kendi ayakları üzerinde durabilmek için mücadele ediyor. Bu kadın, pürüzsüz bir tenden kırışıklıklara uzanan zaman içinde kendisi için var olabilmeyi hedefliyor. Beceriyor da...Ne pahasına olursa olsun!

Sızıntı

Yakın tarihimize ait gizlenen gerçeklerle yüzleşmeye hazırsanız, Sızıntı e-kitap da indirilmeye hazır. Wikileaks belgeleri ışığında ortaya çıkan birçok sorunun yanıtını bulabileceğiniz e-kitap, en çok satanlar listesinde yerini aldı. Türk polisi FBI'dan Fettullah Gülen için ne istedi? ABD'li diplomatlara Yaşar Büyükanıt'la ilgili hangi fotoğraflar gösterildi? ABD AKP'li bakanları nasıl fişledi? Bu sorular ve daha çarpıcıları bu kitapta...

Kaynak: Womenist.net / Kadın
Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı sanık kürsüsünde! İşte ilk sözleri

Bebek katili çetenin lideri hesap veriyor! İşte ilk sözleri

İstanbul'da beklenen kar yağışı başladı

Anlık İstanbul

Birinin 3, diğerinin 4 çocuğu vardı! Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

Tunceli ve Ovacık belediyelerine atanan kayyumlar göreve başladı

Verdikleri ilk talimat bakın ne oldu

title