Bacak Ağrısı Akciğer Kanseri Belirtisi Olabilir
Bacaklarda şişme ve ağrıya dikkat! Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan akciğer kanserine karşı uyarıyor.
Akciğer kanserli hastalarda toplardamar tıkanıklıklarının çok rastlandığına değinen uzmanlar bacaklarda şişme ve ağrı gibi şikayetlerin dikkate alınması gerektiğine vurgu yapıyor. Derin ven trombozu denilen bu durum zamanında önlem alınmazsa akciğer embolisine neden olup hayati sonuçlar doğurabiliyor. Konu ile ilgili bilgi veren Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan," Kanserli hastalarda toplar damar tıkanıklıklarına çok sık rastlıyoruz. Kanser hastalarının kanındaki yapısal bozukluklar, pıhtılaşmaya olan eğilimlerden dolayı toplar damarlarda pıhtılaşmadan dolayı sıkıntılar yaşanabiliyor" dedi.
Bacak şişmesinden dolayı başvuran hastada yapılan ileri tetkiklerde akciğer kanseri tanısı konulabiliyor
Akciğer kanseri teşhisi konulmamış bazı hastalarda toplar damar tıkanıklıklarından dolayı yapılan ileri tetkiklerde akciğer kanseri teşhisinin de konulabildiğine değinen Demirhan," Özellikle akciğer kanserli hastalarda toplar damar tıkanıklığı akciğer kanserinin bir işareti olabiliyor. Bu nedenle bacaklardaki şikayetleri atlamamak gerekir. Derin ven trombozu dediğimiz bacaktaki toplar damar tıkanıklığından dolayı bacaklarda şişme ve ağrı meydana geliyor. Bu bize direkt kansere bağlı bir pıhtılaşma bozukluğunu gösterebiliyor" ifadelerini kullandı.
Hasta kanserden kaybedilmese bile akciğer embolisinden kaybedilebilir bu yüzden mutlaka önlem almak gerekir
Bu durumun ihmal edilmesi durumda hayati sonuçlar doğurabileceğine değinen Özkan Demirhan," Bazen buradaki pıhtıların akciğere gitmesi sonucu akciğer embolisi dediğimiz çok ciddi durumlara da yol açabiliyor. Bu yüzden tedbir erken alınmalı. Akciğer kanserinin teşhisi konmuş hastalar ameliyat esnasında, ameliyat sonrası hatta ameliyat olamayacak hastalar da dahi toplardamar tıkanıklıkları medyana gelmekte. Hastalar kanserden kaybedilmese bile toplardamar pıhtılaşmasından kaybedebiliyor. Bu pıhtılaşmalar mutlaka hekim kontrolünde medikal tedavi ile tedavi edilmektedir. Tedavi seçenekleri arasında başta kan sulandırıcılar olmak üzere ağızdan alınan ilaçlar, cilde yapılan iğne, damardan verilen kan sulandırıcılarla ve antiembolik çoraplarda kullanılmakta. Nadir durumlarda ana toplar damara filtre konulmakta" bilgilerini verdi.