Pastel boyayla boyadığı bıçakla marketi soydu

Bolu'da 2 Ekim 2024'te gece saatinde Kültür Mahallesi'nde bulunan bir zincir markete giren I.D. (20), bir süre markette dolaştıktan sonra kasaya yöneldi. I.D, yanında bulunan bıçakla kasiyere tehditler savurarak kasadan para istedi. Kasadaki bir miktar parayı alan I.D. daha sonra marketten uzaklaştı. Şüpheli olaydan 2 saat sonra kocalamaca sonucu yakalanarak gözaltına alındı. SOYGUNCU İLK KEZ HAKİM KARŞISINDA Sanık hakkında Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, iş yerinde yağma, mala zarar verme" suçlamalarıyla dava açıldı. Duruşmaya, ev hapsi cezası alan sanık I.D. ve market kasiyeri mağdur D.İ. ile market müdürü S.Ç. katıldı. "BIÇAĞIN ÜZERİNE KIRMIZI PASTEL BOYA SÜRDÜM" Duruşmada savunma yapan sanık I.D, "Markete girerek kasadan 700 TL aldım. Evden çıkarken yanıma bir bıçak aldım ve korkutmak amacıyla üzerine kırmızı pastel boya sürdüm. Markete girdim, bıçak o an cebimdeydi. Bir süre marketin içinde dolaştıktan sonra kasiyer D.İ.'nin yanına gittim. Bıçağı göstererek kasadaki parayı çıkarmasını istedim. Korkarak kasadaki 700 TL'yi bana verdi. Daha sonra marketin ofisine doğru kasiyerle birlikte gittik. İçeride başka bir kadın da vardı ve para sayıyordu. Onlara bıçağı göstererek paraları vermelerini söyledim. Sayılan paraları aldıktan sonra büyük kasadaki paraları da istedim. Sayılan paralar yaklaşık 2 bin TL civarındaydı, büyük kasada ise 70-100 TL vardı. Daha sonra ikisini ofisin içindeki lavaboya sokarak kapıyı üzerlerine kilitlemelerini söyledim. Bu sırada başka bir kasada 13 bin TL daha vardı ancak zaman kaybettiğim için onları almadım. Ofiste bulunan bilgisayarlara bıçakla zarar verdikten sonra marketten ayrıldım. Zararları karşıladım. Son zamanlarda ailemle aramda sorunlar vardı, psikolojik ve maddi sıkıntılar yaşıyordum. Olay sırasında yüzümde maske yoktu. Yaptıklarımdan pişmanım ve bunun doğru olmadığını kabul ediyorum. Beraatımı talep ediyorum." dedi. "LAVABOYA KAÇIP KAPIYI KİLİTLEDİK" Kasiyer D.S, "Sanık, elinde birkaç ürünle kasaya geldi ve bıraktıktan sonra bıçağı çıkararak 'Sessiz ol' dedi. Korkarak geri çekildim. Önce kasadaki paraları aldı, ardından beni ofise götürmek istedi. Ofise girdiğimizde içeride başka bir kadın para saymıyordu, bu konuda sanık doğru söylemiyor. O sırada ofiste mağaza müdürümüz S.Ç. vardı. Sanık, arkamdan bıçağı tutuyordu. Müdürüm, bıçağı görünce beni bıçakladığını sanarak tüm paraları verdi. Ofiste sadece bir kasa vardı, iki kasa yoktu. Masanın üzerindeki paraları sanık kendisi aldı. Ne kadar para aldığını tam olarak bilmiyorum çünkü olayın şokuyla dikkat edemedim. Müdürüm, sanığı sakinleştirmeye çalıştı. Daha sonra biz lavaboya kaçtık ve kapıyı içeriden kilitledik. Sanık bunu zorla yaptırmadı. Lavaboya girdikten sonra müdürüm polisi aradı, ben de KADES uygulaması üzerinden yardım çağrısı yaptım." ifadelerini kullandı. "BIÇAĞI GÖRÜNCE PERSONELİMİ BIÇAKLADIĞINI ZANETTİM" Personelin bıçaklandığını zannettiğini dile getiren mağaza müdürü S.Ç., "Olay sırasında ofiste çalışıyordum. Başımı kaldırdığımda sanık ve D.İ. içeriye girdi. Sanık, 'Paraları çıkarın' dedi. Bıçağı kırmızıydı. 'Paraları verin, size zarar vermeyeceğim' dedi. Masanın üzerindeki paraları aldı ve ardından kasayı zorla açtı. Bıçağın kırmızı olduğunu görünce personelimi bıçakladığını zannettim ve bu yüzden tepki veremedim. Sanık, bilgisayarlara bıçakla zarar vermeye başladı. Bunun üzerine D.İ. ile birlikte lavaboya girdik ve kapıyı içeriden kilitledik. D.İ., KADES uygulamasıyla yardım çağrısında bulundu, ben de polisi aradım" dedi. "SANIĞA 'BEBEĞİM VAR' DEDİM, BANA SARILDI" Ayrıca sanığa küçük bir çocuğunun olduğunu söylemesi üzerine sanığın kendisine sarıldığını ifade eden S.Ç., "Sanığa, küçük bir bebeğim olduğunu söyledim. 'Senin yaşın küçük, kendini yakma' dedim. Sanık beni sakinleştirmek için bana sarıldı ve 'Size zarar vermeyeceğim' dedi. Ancak mağazamıza verdiği maddi zarar ve bilgisayarlara zarar vermesi nedeniyle kendisinden şikayetçiyim" ifadelerini kullandı. Savunma ve ifadelerin ardından duruşma eksik hususların giderilmesi için ertelendi.