Remzi Çayır: Türkiye'nin Erken Seçime Gitmesi Şart

(ANKARA) - Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, erken seçimin şart olduğunu belirterek, "Türkiye en geç 2026 yılında erken seçime gitmek zorunda. Mevcut iktidarın iyileştireceği, yapabileceği bir şey kalmamıştır. Hiçbir zaman bir iyileşme görmüyoruz. Çünkü kafayı değiştirmek lazım. Adam devletin büyüklüğünü inşaatta arıyor. Devletin büyüklüğünü liyakatte, adalette, merhamette, medeniyette aramıyor. Bina büyükse, bir iki de sonradan uydurmuş kılıç ekibi, yok yeniçerileri dizmiş oradan aşağıya yürüyor kendisini bir şey sanıyor" dedi. Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çayır'ın konuşmasından satır başları şöyle: "Şu an milletimiz bir arayış içindedir. Hakikat arayışıdır bu. İşi çözecek, bu millete hizmet edebilecek, hizmetçi olabilecek, beyefendi değil hizmetçi olabilecek bir yönetim tarzını, bir grubu, bir partiyi görmek istemektedir. Mevcut iktidar sırf kendini güçlü tutmak, gücünü devam ettirebilmek için toplumu ikiye böldü. ve karşıya kendi ifadeleriyle CHP'yi koyuyor. Erdoğan mı Özel mi, CHP'mi AKP'mi. Türkiye ne CHP'ye mahkum ne de AKP'ye mahkum. Biz varız biz Allah'ın izniyle milletin önüne bu umudu koyacağız. Şu an da siz enflasyonda, hayat pahalılığında dünyada altıncısınız. Borcu borçla kapatarak, oradan buradan borçlanarak hayat devam eden ülke bağımsız olabilir mi? İstediğiniz kadar laf üretin, iddaa da bulunun. Borçla yaşayan bir aile, borçla yaşayan bir toplum, bir millet huzur bulamaz, gelecek bulamaz. 23 yılda ne yaptınız da bundan sonra ne yapacaksınız? Sadece masal anlatıyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanı 24 saat değil, 48 saat de olsa masal anlatmaya devam edecek. "Adam devletin büyüklüğünü inşaatta arıyor"Erken seçim şart. Türkiye en geç 2026 yılında erken seçime gitmek zorunda. Mevcut iktidarın iyileştireceği, yapabileceği bir şey kalmamıştır. En son Ocak ayı enflasyonu yüzde 5.3 çıkmıştır. Yüzde 5.3 demek 60'ların üstü demektir. Yarın bir gün diyelim ki Şubat ayı enflasyonu az çıktı, az çıksa dahi delik o kadar fazla ki üstünüzden attığınız para aşağıda heba olup gidiyor. Hiçbir zaman bir iyileşme görmüyoruz. Çünkü kafayı değiştirmek lazım. Adam devletin büyüklüğünü inşaatta arıyor. Devlet büyüklüğünü liyakatta, adalette, merhamette, medeniyette aramıyor. Bina büyükse, bir iki de sonradan uydurmuş kılıç ekibi, yok yeniçerileri dizmiş oradan aşağıya yürüyor kendisini bir şey sanıyor. En büyük insan kimdir biliyor musun? Kendisi için istediğini başkası için de isteyendir. Şu an adalet yok ülkede, hak getire. Mevcut gücü elinde tutanların emriyle, işaretiyle, adaletiyle şekil bulduğu bir Türkiye'de hayat olmaz, umut olmaz. Bir insan adaletten söz etmek için siyasi makamı başsavcı yardımcısı yapmaz. Adalet Bakanı, bakan yardımcıları siyasi makamlardır. Bakan yardımcıları siyasi makamlardır atanırlar. Siz siyasi makama atanmış birini İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı yapamazsınız. Onun eliyle de muhaliflere korku salamazsınız. Korkacak halimiz yok. Hakikatın sözcülüğünü yapmayacaksak, doğruyu söylemeyeceksek niye siyasi partiyiz? "CHP'yi uyarıyorum"Saygıdeğer Cumhuriyet Halk Partili yöneticilere ve onun önde gelenlerine sesleniyorum. Yarın bir gün şu an ön seçimle belirlediğiniz cumhurbaşkanı adayı muhalefetin adayı olacağını beklemeyin. Uyarıyorum. İçinde olmadığımız, tayin etmediğimiz, öyle kendi içinizde belirleyerek sonra böyle bütün muhalefetin bu adayı destekleyin çağrınızın karşılığının olmayacağını bilin. Eğer bu devranın böyle gitmemesini ve düzenin değişmesini istiyorsanız aklı çoğaltacaksınız. Farklı akıllarla, farklı insanlarla istişare edip doğruyu bulacaksınız."