Türk erkekleri kadınların çalışmasına nasıl bakıyor?

Türkiye'de uzun yıllar boyunca evin maddi yükünü erkeklerin omuzlaması gerektiği yönünde bir anlayış hakimdi. Aile içi roller, geleneksel normlar çerçevesinde şekillenirken, kadınlar daha çok ev işleri ve çocuk bakımı gibi sorumluluklarla özdeşleştirildi. Ancak özellikle son yıllarda üniversiteleşme oranının yükselmesi ve toplumsal dönüşümler, bu kalıpları sorgulanır hale getirdi.Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2022 verilerine göre, 15 yaş üstü nüfusun iş gücüne katılım oranı %53,1 olarak ölçüldü. Bu oran erkeklerde %71,4 iken, kadınlarda %35,1 düzeyinde kaldı. Kadınların iş gücüne katılım oranı erkeklerin gerisinde kalsa da, yıllar içinde artış göstermesi dikkat çekiyor.Biz de bu dönüşümün toplumdaki yansımasını anlamak için İstanbul sokaklarına çıktık ve Türk erkeklerine eşlerinin çalışmasının kendileri için bir sorun teşkil edip etmediğini sorduk. GELENEKSEL ANLAYIŞTAN FARKLI YORUMLAR Görüştüğümüz erkeklerin çoğu, kadınların çalışıp çalışmamasının bireysel bir tercih olduğu yönünde görüş bildirdi. "Kadın isterse çalışır, kimse karışamaz" diyen katılımcılar, bu konuda özgürlükçü bir tutum sergiledi.Özellikle genç erkekler arasında kadınların ekonomik hayata katılmasının hem bireysel hem de toplumsal fayda sağladığı fikri öne çıkarken, bazı katılımcılar artan enflasyona dikkat çekerek, "Ev geçindirmek zorlaştı, iki kişinin çalışması artık şart oldu" ifadelerini kullandı. EKONOMİK GERÇEKLER TOPLUMSAL ROLLERİ DE ETKİLİYOR Kadınların iş gücüne katılımındaki artış sadece bireysel tercihlerle değil, aynı zamanda ekonomik zorunluluklarla da şekilleniyor. Artan yaşam maliyetleri, tek maaşla geçinmenin zorluğu, birçok ailede kadının da çalışma hayatına katılmasını gerekli kılıyor.İstanbul sokaklarında yaptığımız bu kısa araştırma, toplumda kadınların çalışmasına yönelik olumlu bir değişim yaşandığını gösteriyor. Geleneksel roller esnerken, ekonomik koşullar bu dönüşümde önemli bir etken olmaya devam ediyor.