Ermenilerden ABD'de provokasyon! Türkiye büyükelçisi ve büyükelçilik çalışanlarına saldırdılar
ABD'deki radikal Ermeniler bir programa konuşmacı olarak katılmak için Los Angeles'a gelen Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan ve Büyükelçilik çalışanlarına saldırdı.
Ermeni provokatörler, ABD'nin Los Angeles eyaletindeki Southern California Üniversitesi kampüsünde Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan'ın konuşmacı olarak katıldığı programı engellemeye çalıştı. Kısa sürede büyüyen olaylar sonrası bazı provokatörlerin, büyükelçilik çalışanlarına saldırdığı görüldü. Polisler tarafından engellenen saldırganlar gözaltına alınırken etkinlik de kaldığı yerden devam etti.
HAKARET EDEN 1 KİŞİ SALONDAN ÇIKARILDI
Sheindlin Forum'da düzenlenen ve moderatörlüğünü USC Annenberg Kamu Diplomasisi Yüksek Lisans Programı Direktörü Dr. Robert Banks'in yaptığı "Türk Dış Politikasında Kamu Diplomasisinin Rolü" isimli konferansa, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan, Azerbaycan'ın Los Angeles Başkonsolosu Ramil Gurbanov, YEE Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Wilson Center Orta Doğu Programı Başkanı Büyükelçi James Jeffrey, YEE'nin ABD Direktörü Gökhan Coşkun, O3 Medya Yöneticisi Saner Ayar ve konuşmacılar katıldı. Etkinliğin başında bir protestocu, Azerbaycan, Türkiye ve organizatörlere yönelik hakaretlerde bulunması üzerine polis tarafından salondan çıkartıldı.
AZERBAYCANLI YETKİLİLERİ DE HEDEF ALDILAR
Etkinliğin açılış konuşmalarının ardından, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Mercan'ın konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkmasıyla 11 kişilik bir öğrenci grubu protestoya başladı. Öte yandan bir protestocu, Azerbaycan'ın Los Angeles Başkonsolosu Ramil Gurbanov'u hedef alarak sözlü saldırıda bulundu. Türkiye ve Azerbaycan'ı suçlayan grubun 10 dakikalık protestosu, kampüs güvenliği ve polislerin müdahalesiyle sona erdirildi ve grup salondan çıkartıldı. Konferans süresince, dışarıda toplanan protestocu grup gürültü yaparak, programın olağan akışını etkilemeye çalıştı.
BÜYÜKELÇİ MERCAN: İLETİŞİMİMİZİ VE ANLAYIŞIMIZI ARTTIRMALIYIZ
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Mercan, konferansta yaptığı konuşmada, haritaya bakıldığında dünyadaki çatışmaların çoğunun Orta Doğu çevresinde yaşandığına işaret etti. Bu zorlu zamanlarda yapılacak şeyin açık olduğunu kaydeden Mercan, "Hemfikir ülkeler, sorunların çözümü için işbirliği yapmalı ve yeni fikirler geliştirebilmelidir. Aynı zamanda iletişimimizi ve anlayışımızı arttırmalıyız aksi halde hiçbir ilerleme kaydedemeyiz." ifadelerini kullandı.
Mercan, Türkiye'nin dış politikasının Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" ilkesi üzerine kurulu olduğunu belirterek, Türkiye'nin kuruluşundan bu yana toplumun her kesimine saygı ile yaklaştığını vurguladı.
KONFERANS ÇIKIŞINDA DA SALDIRI DEVAM ETTİ
Türkiye'nin hem çevresindeki hem de Afrika gibi dünyanın başka bölgelerindeki gelişmelere dahlinin önemli olduğunu vurgulayan Mercan, bu konularda daha çok proje geliştirilmesi gerektiğine dikkati çekti. Ateş de dünya liderlerinin acil siyasi konuları tartışmak için katıldığı büyük küresel zirveler gibi diplomasinin birçok farklı biçimi olduğunu belirterek, "kamu diplomasisi"nin dünyadaki insanlara, tipik özel diplomasinin ulaşamayacağı kişisel bir yolla ulaştığını söyledi.
YEE'nin amacının Türk kültürünü, dilini, yemekleri ve tarihi aracılığıyla dünya çapındaki insanları Türkiye ile buluşturmak olduğunu kaydeden Ateş, bugün 65'ten fazla ülkede bulunduklarını, biri Washington DC'de olmak üzere 86'dan fazla farklı kültür merkezine sahip olduklarını dile getirdi.
Konferansın sona ermesinin ardından YEE Başkanı Ateş, Türkiye'nin Los Angeles Din Hizmetleri Ataşesi İsmail Demirezen ve O3 Medya Yöneticisi Saner Ayar, dışarıda göstericilerin fiziki ve sözlü saldırısına uğradı.
AK PARTİ'DEN SALDIRIYA İLK TEPKİ
Yaşananlara tepki gösteren AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Yunus Emre Enstitüsü'müzün Los Angeles'ta düzenlediği ve Washington Büyükelçimiz Sn Murat Mercan'ın da katılımcısı olduğu programa yönelik provokatör Ermeni grupların saldırgan girişimini şiddetle kınıyoruz. Saldırgan yalan şebekesi hakikatlerin duyulmasını engelleyemez. Yaşanan hadise, fikir ve ifade özgürlüğüne karşı çirkin bir müdahale girişimi olduğu gibi bu grupların saldırganlık dışında kendilerini ifade edecek bir yetenekleri olmadığını da göstermektedir. Her türlü provokasyona karşılık Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü savunmayı, Kafkaslarda barış ve istikrara bağlı kalmayı sürdüreceğiz."