Yozgat Sorgun BBP'li Destici Bin Odalı Sarayın Hesabını Allah Size Sorar
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye'nin 50 milyonu açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum edilmişken, 12 milyon çalışanın 6 milyonu asgari ücretle çalışırken, siz bin odalı saraylarda oturursanız bunun hesabını Allah size sorar. Bu millet israfı sevmez. Milletin parasını neden çarçur ediyorsun. Millet, devlet israf istemiyor.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye'nin 50 milyonu açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum edilmişken, 12 milyon çalışanın 6 milyonu asgari ücretle çalışırken, siz bin odalı saraylarda oturursanız bunun hesabını Allah size sorar. Bu millet israfı sevmez. Milletin parasını neden çarçur ediyorsun. Millet, devlet israf istemiyor. Millet adaletli bölüşüm istiyor. Millet hakça paylaşım istiyor dedi. Destici, çözüm sürecinin bölünme süreci olduğunu da kaydetti.Destici, 30 Mart 2014'te BBP'den Sorgun Belediye Başkan adayı olan Binat Doğan'ın babası 87 yaşındaki Satılmış Doğan'ın cenaze törenine katıldı. Doğan'ın cenazesi, Sorgun Salih Paşa Camisinde kılınan öğle namazının ardından Karşıyaka mezarlığında toprağa verildi. Cenaze törenini ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan BDP Genel Başkanı Mustafa Destici, çözüm sürecinin bir bölünme süreci olduğunu belirterek, şunları söyledi
ÇÖZÜM SÜRECİ BÖLÜNME SÜRECİDİR
'Bu bir bölünme süreci, bu bir çözülme süreci. ve her ne kadar Türkiye'yi yöneten hükümet, iktidar bunu gizlese de, oluşturduğu akil adamlar heyetiyle bunu meşrulaştırmaya ve halkın tepkilerini azaltmaya çalışsa da, bunun böyle olacağı belliydi. Verilen sözler, tabi yakında bir seçim de var. Seçimden sonra tahmin ediyoruz ki hükümet seçimden sonraya bırakmak istiyor. PKK'nın siyasi uzantıları da diyor ki; 'seçimden önce biz ne alırsak ne koparırsak o kardır'. Şu anda kendi işlerinde yaşadıkları bir anlaşmazlıkla karşı karşıya kalmışlardır. Bu sürecin devam etmesi mümkün değil. Dolayısıyla PKK'nın siyasi sözcülerinin, ya da bir başkasının 'bu süreç bitti, devam etmiyor' gibi açıklamaları, dolayısıyla bizim tarafımızdan karşılığı olmayan açıklamalardır. Çünkü bize göre böyle bir süreç olmamalıydı. ve biran önce bu süreci PKK değil de, aslında Türkiye'yi yönetenlerin sonlandırıp, terörle, PKK ile gerçek anlamda mücadele edip ve Türkiye'yi bu terör belasından kurtarmaları gerekiyor. Ama 12 yıldır görüldü ki Hükümetin bunu yapacak iradesi de yok, cesareti de yok. ve bununla ilgili maalesef geliştirdiği bir politikası da yok. İş, günden güne daha kötü duruma düşüyor dedi.
BUNLAR KENDİ PLANLARI İLE YÜRÜMÜYOR
Hükümetin yaptıkları uyarılara kulak vermesi temennisinde de bulunan Destici, Terörü bitirecek, her yönüyle, güvenlik yönüyle, hukuk yönüyle, hem özgürlükler alanında atılması gereken adımları atar. Bu kanlı terör örgütünden Türkiye'yi kurtarır. Hükümet şunu bilsin ki; bunlarla anlaşma olmaz, bunlarla el sıkışma olmaz. Çünkü bunlar kendi planlarıyla yürümüyorlar. Bunlar batıda stratejik merkezlerin ellerine tutuşturulmuş yol haritalarına yürüyorlar. Nihayetinde Türkiye'yi bölmektir. Yani yarı bir devlet kurmaktır. Siz bunu vermediğiniz sürece, bu devam edecektir. Asla başka bir talepleri yoktur. Bunu da hiçbir güç Türkiye devletine kabul ettiremez. Hangi iktidar olursa olsun, hangi hükümet olursa olsun, büyük Türk Devleti bunu kabul etmez. Herkes aklını başına alsın. Politikalarını da ona göre belirlesin die konuştu.
BU MİLLET İSRAFI SEVMEZ
Türkiye'nin borcu çok olan bir ülke olduğun belirten Destici, Bu iktidar döneminde iç-dış kamu borç toplamı 220 milyar dolarlardan 600 milyar dolarları aşmış bir ülke. Bu kadar, borçlu bir ülkenin, bu kadar müsrif ve tüketime para harcıyor olması kabul edilemez bir şeydir. Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın daha ilk ayında, ilk gününde diyebilir hatta. Türkiye Cumhuriyetine maliyeti bir nokta 50 milyar dolardır ki, bunun TL olarak karşılığı da yaklaşık olarak eski parayla 2 katrilyona yakındır. Yani 400 trilyona onun uçak maliyeti ve 1 katrilyon 400 milyara da saray maliyeti var. Biz bunları doğru bulmuyoruz. Bu kadar israfı doğru bulmuyoruz. Türkiye'nin 50 milyonu açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum edilmişken, 12 milyon çalışanın 6 milyonu asgari ücretle çalışırken, siz bin odalı saraylarda oturursanız, bunun hesabını Allah size sorar. 'Kendimize yaptırmadık ki' diyorlar, 'devlete yaptırdık' diyorlar. 'Yarın biz gidince başkası oturacak' diyorlar. Biz oturmayı istemiyoruz. O zaman sen devletin, milletin parasını neden çarçur ediyorsun. Millet, devlet israf istemiyor. Millet adaletli bölüşüm istiyor. Millet hakça paylaşım istiyor. Millet biran önce ülkenin borçtan kurtulmasını istiyor. Millet ve vatandaş refah seviyesinin yükselmesini istiyor diye konuştu.