Vekâlet yoluyla hac yapılabilir mi? Şartları nelerdir?
Hac, İslam'ın beş şartından biri olan ve Müslümanların yerine getirmekle yükümlü olduğu önemli bir ibadettir. Hac, günahlardan arınma ve temizlenme fırsatı sunar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadiste, "Kim Allah (c.c.) için hacceder ve kötü sözlerden ve davranışlardan sakınırsa, annesinden doğduğu gün gibi günahsız döner" buyurmuştur. Peki vekâlet yoluyla hac yapılabilir mi? Şartları nelerdir?
Hac, maddi ve fiziki imkanı olan her Müslümanın ömründe bir kez yerine getirmesi gereken farz bir ibadettir. Kur'an-ı Kerim'de, "Ona gitmeye gücü yetenlerin Kabe'yi haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır" (Al-i İmran, 3:97) buyrulmaktadır. Ancak herhangi bir sağlık problemi yaşayanlar veyahut yaşlılık nedeniyle gidemeyenler için vekâlet yoluyla hac konusu merak uyandırıcıdır.
VEKALET YOLUYLA HAC YAPILABİLİR Mİ?
Diyanet İşleri Başkanlığı'na göre, vekalet yoluyla hac yapılabilir. Ancak bunun bazı şartları ve kuralları vardır. İşte Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu konudaki görüşleri:
Vekaletle Hac Yapma Şartları
- Vekil olacak kişinin, öncelikle kendi haccını yapmış olması gereklidir. Kendi farz haccını yapmamış olan birinin başkası için vekil olarak hac yapması caiz değildir.
- Vekalet veren kişi, hastalık, yaşlılık gibi sebeplerle hac ibadetini yerine getiremeyecek durumda olmalıdır. Vekalet yoluyla haccın caiz olması için bu mazeretlerin geçerli ve ciddi olması gereklidir.
- Vekalet veren kişi, açıkça bir başkasını kendisi adına hac yapması için vekil tayin etmelidir. Bu vekaletin sözlü olarak verilmesi yeterlidir, yazılı bir belgeye gerek yoktur.
- Vekil, hac ibadetine başlarken niyetinde, vekalet veren kişinin adına hacca gittiğini belirtmelidir.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI'NIN GÖRÜŞÜ
Diyanet İşleri Başkanlığı, vekalet yoluyla haccın İslam'ın genel hükümlerine uygun olduğunu kabul etmektedir. Bu uygulama, İslam hukukunda da desteklenmektedir. Vekalet yoluyla hac, bizzat hac yapamayacak durumda olan Müslümanların hac ibadetini yerine getirebilmeleri için bir kolaylık sağlar.
Ancak bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli hususlar vardır. Vekilin, vekalet aldığı kişinin adına hac ibadetini eksiksiz ve doğru bir şekilde yerine getirmesi gereklidir. Vekaletin kötüye kullanılmaması ve suistimal edilmemesi de önemlidir.
Sonuç olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görüşüne göre, vekalet yoluyla hac yapılabilir ve bu uygulama, İslam'ın genel hükümlerine ve hukuk kurallarına uygundur. Ancak, yukarıda belirtilen şartlara riayet edilmesi ve ibadetin doğru şekilde ifa edilmesi gereklidir.
VEKİL HACCIN ŞARTLARI NELERDİR?
Vekalet yoluyla hac ibadetinin yerine getirilmesi konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın belirlediği şartlar şunlardır:
a) Adına haccedilecek (vekil gönderen) kişiye hac farz olmuş olmalıdır.
- Hac, İslam'ın beş şartından biridir ve belirli şartları taşıyan her Müslümana farzdır. Bu nedenle, adına hac yapılacak kişinin haccın kendisine farz olmuş olması gerekmektedir.
b) Adına haccedilecek kişi vefat etmiş olmalı veya yaşlılık, iyileşme ümidi olmayan bir hastalık gibi sebeplerle, bizzat haccetmekten devamlı olarak aciz olmalıdır.
- Kişinin bizzat hac yapma imkanı olmadığında, bu ibadet vekil aracılığıyla yerine getirilebilir. Bu durum, kişinin sürekli bir engel hali veya vefat etmesi durumunda geçerlidir.
c) Bedel gönderilecek kişi Müslüman, akıl sağlığı yerinde ve ergenlik çağına ulaşmış bir kişi olmalıdır.
- Vekil olarak gönderilecek kişinin Müslüman olması, akıl sağlığının yerinde olması ve ergenlik çağına ulaşmış olması gerekmektedir.
d) Vekil gönderilen kişinin hac masrafı, gönderen tarafından karşılanmalıdır.
- Hac ibadetinin masrafları, vekalet veren kişi tarafından karşılanmalıdır. Vekil kendi masraflarını üstlenmez.
e) Vekil için hac masrafları haricinde bir ücret şart koşulmamalıdır.
- Vekil, hac masrafları dışında herhangi bir ücret talep etmemelidir. Vekilin amacı, sadece vekalet veren kişinin hac ibadetini yerine getirmektir.
f) Adına haccedilen kişi, kendisi için haccetmesini vekilden istemiş olmalıdır. İzin veya vasiyeti olmadan, bir kimse adına başkası tarafından yapılan hac ile o kimse üzerindeki hac borcu ödenmiş olmaz. Ancak mirasçının, mûrisi adına yaptığı hac, bu hükmün dışındadır. Ölmüş bulunan mûrisin vasiyeti bulunmasa bile, varisin onun adına yaptığı hac geçerlidir.
- Vekalet veren kişi, vekilden kendisi adına hac yapmasını istemelidir. Bu istem, açık bir izin veya vasiyet şeklinde olmalıdır. Ancak mirasçıların, vasiyet bulunmasa dahi, ölmüş olan yakınları adına hac yapmaları caizdir.
g) Vekil, haccı bizzat kendisi yapmalıdır.
- Vekil olarak atanan kişi, bu ibadeti bizzat kendisi yerine getirmelidir. Başkasına devredilmemelidir.
h) Vekil, ihrama girerken sadece gönderen adına niyet etmelidir.
- Vekil, ihrama girerken niyetini sadece vekalet veren kişi adına yapmalıdır.
i) Vekil, gönderenin isteğine uymalı, onun istediği haccı yapmalıdır.
- Vekil, vekalet veren kişinin isteklerine uygun olarak hareket etmeli ve onun istediği şekilde hac ibadetini gerçekleştirmelidir.
j) Vekil, gönderen adına yapılacak menâsiki tamamlamadıkça kendisi için umre yapmamalıdır.
- Vekil, gönderen adına hac ibadetinin tüm ritüellerini tamamlamadan kendisi için umre yapmamalıdır.
k) Vekil, müvekkilin memleketinden yola çıkmalıdır. Eğer vekil, hac yolculuğu esnasında ölürse ve vasiyet de ederse; bedelin İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'e göre, vefat ettiği yerden gönderilmesi gerekir. Ancak yerine haccedilmesini vasiyet eden kişinin miras bıraktığı malının üçte biri, memleketinden giderek hac yapmaya yetmiyorsa, istihsanen, terekenin üçte birinin yettiği yerden hac yaptırılır.
- Vekil, hac yolculuğuna müvekkilin memleketinden başlamalıdır. Eğer vekil hac yolculuğu sırasında ölürse ve vasiyeti varsa, İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'e göre bedel vefat ettiği yerden gönderilmelidir. Ancak, hac masraflarını karşılayacak mal miktarı yeterli değilse, terekenin üçte birinin yettiği yerden hac yapılmalıdır.
Bu şartlar, vekalet yoluyla haccın doğru ve İslami kurallara uygun bir şekilde yerine getirilmesini sağlar.