Siloam (Silvan) Yazıtı nedir, nerededir, tablette ne yazıyor? İsrail Siloam Yazıtı'nı neden istiyor?

1880 yılında Kudüs'te bir çocuk tarafından tesadüfen bulunan ve kısa süre sonra Osmanlı yetkilileri tarafından İstanbul'a getirilen Siloam Yazıtı, aradan geçen 145 yıla rağmen hâlâ uluslararası siyasetin gölgesinde. Peki, Siloam (Silvan) Yazıtı nedir, tablette ne yazıyor? İsrail Siloam Yazıtı'nı neden istiyor?
Dışarıdan bakıldığında yalnızca birkaç satırdan ibaret bir taş yazıt. Ne altınla kaplı ne de efsanevi bir laneti var. Ancak Kudüs'ün yüzyıllardır sakladığı bu sessiz tanık, bugün uluslararası diplomasinin tam ortasında duruyor. Siloam Yazıtı ya da bilinen diğer adıyla Silvan Yazıtı, sadece tarihçilerin değil, istihbaratçıların, siyasetçilerin ve büyükelçilerin de radarında. Peki, Siloam (Silvan) Yazıtı nedir, tablette ne yazıyor? İsrail Siloam Yazıtı'nı neden istiyor? Tarihi tablete ait tüm detaylar haberimizde...
SİLOAM YAZITI NEDİR?
Siloam Yazıtı, arkeoloji ve tarih dünyasında nadir rastlanan özgün belgelerden biridir. MÖ 8. yüzyıla tarihlenen bu taş yazıt, antik Yahuda Krallığı döneminde inşa edilen Siloam Tüneli'nin tamamlanmasını belgeleyen bir mühendislik anıtıdır. Kudüs'ün Silvan (Siloam) bölgesinde, bugünkü Doğu Kudüs sınırları içinde yer alan bu yazıt, su yollarının nasıl kazıldığını, işçilerin birbirine nasıl ulaştığını ve tünelin hangi yöntemlerle tamamlandığını detaylı bir şekilde anlatır.
Yaklaşık 2700 yıllık geçmişe sahip bu kitabe, Paleo-İbranice olarak adlandırılan antik İbranice ile yazılmıştır. Dönemin sosyal, mühendislik ve yazınsal hayatına dair benzersiz bilgiler sunar. Bugün elimizde bulunan en eski kamusal altyapı inşaatına dair yazılı belgedir.
SİLOAM YAZITI NEDEN ÖNEMLİ?
Siloam Yazıtı'nın önemi, yalnızca yaşına ya da antik döneme ait olmasına değil, taşıdığı çok katmanlı anlamlara dayanıyor.
Mühendislik Tarihi Açısından
Yazıt, o dönemin su yönetimi ve mühendislik teknolojisine dair somut bilgiler sunar. Özellikle tünelin iki uçtan kazılarak ortada birleştirilmesi, milimetrik hesaplarla çalışıldığını gösterir. Bu, dönemin mühendislerinin ileri düzey jeoloji bilgisine ve hesaplama becerilerine sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Arkeolojik ve Filolojik Değeri
Paleo-İbranice ile yazılmış olması, İbranice dilinin evrimsel sürecine dair önemli ipuçları verir. Bu yazıt, aynı zamanda Fenike alfabesinden esinlenen İbranice yazımın bilinen en eski örneklerinden biridir.
Politik ve Kültürel Anlamı
Yazıtın İsrail ile Türkiye arasında zaman zaman gündeme gelmesinin temel nedeni, yalnızca tarihi değerinden değil, aynı zamanda siyasi ve kültürel temsiliyetinden kaynaklanır. İsrail için bu yazıt, Yahudi varlığının Kudüs'teki köklü geçmişini belgeleyen sembolik bir unsur olarak öne çıkıyor.
İSRAİL SİLVAN YAZITI'NI NEDEN İSTİYOR?
İsrail'in, Siloam (Silvan) Yazıtı'nı Türkiye'den istemesinin ardında yatan nedenler sadece tarihî değil, aynı zamanda stratejik ve ideolojik.
Tarihsel Meşruiyetin Aracı Olarak
İsrail devleti, Siloam Yazıtı'nı, Yahudi halkının Kudüs'teki 3000 yılı aşan tarihine dair en somut ve fiziksel delillerden biri olarak görüyor. Bu yazıt, modern İsrail devleti için "antik Yahudi egemenliğinin" bir kanıtı olarak sunuluyor. Özellikle Kudüs üzerindeki hak iddialarını tarihsel belgelerle desteklemek isteyen İsrail, bu nedenle yazıtı kendi topraklarında görmek istiyor.
Ulusal Müze Politikası ve Kültürel Haklar
İsrail, özellikle 2000'li yıllardan bu yana yurt dışındaki Yahudi miras eserlerini geri alma konusunda sistematik politikalar uyguluyor. Siloam Yazıtı da bu politikanın merkezinde yer alıyor. Daha önce üst düzey Türk yetkililere bu konuda talepler iletildiği biliniyor.
Diplomatik Girişimler
İsrail'in yazıtla ilgili taleplerini hem doğrudan hem dolaylı diplomatik yollarla Türkiye'ye ilettiği kamuoyuna yansımış durumda. Ancak Türkiye, yazıtın yasal yollarla Osmanlı döneminde getirildiğini ve ulusal mirasın bir parçası olduğunu belirterek talepleri şu ana kadar reddetti.
SİLOAM YAZITINDA NE YAZIYOR?
Siloam Yazıtı, yalnızca taş üzerine kazınmış birkaç cümleden ibaret gibi görünse de, arkasında devasa bir tarih ve teknoloji bilgisi barındırıyor.
Yazıtta Anlatılanlar
Yazıtta, tünelin nasıl kazıldığı detaylı şekilde anlatılır. İki ayrı yönden başlayan işçilerin, birbirlerinin sesini duyarak ortada birleşmeleri, yazıtın ana temasını oluşturur. Bu da dönemin gelişmiş iletişim ve koordinasyon becerilerini gösterir.
"... Ve kazıcılar birbirlerine doğru ilerlediler. Kazma darbelerinin sesi geldiği zaman, bir adam seslendi ve [öbür taraftaki] adam cevap verdi. Ve onlar [toprağı] kazdılar ve su akmaya başladı..."
Bu satırlar, yalnızca bir mühendislik çalışmasını değil, antik dönemin kolektif üretim anlayışını ve teknolojik başarısını da simgeler.
SİLOAM YAZITI HANGİ MÜZEDE?
Bugün Siloam Yazıtı, İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde koruma altında bulunuyor. 1882 yılında Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kudüs'ten İstanbul'a getirilen yazıt, Müze-i Hümayun koleksiyonuna katılmıştı. Müze-i Hümayun, günümüzdeki İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin temelini oluşturmuştur.
Müze Kayıtları ve Koruma Durumu
Yazıt, İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde yer alan ve özellikle Yakın Doğu eserlerini barındıran bir bölümde tutulmaktadır. Ancak gazeteci Barış Terkoğlu'nun aktardığına göre, yazıtın sergilendiği ek bina son üç yıldır kapalı durumda. Bu nedenle, eser şu anda doğrudan halkın erişimine açık değildir.
Güvenlik ve Diplomatik Koruma
Siloam Yazıtı, yalnızca Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından değil, aynı zamanda Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) gibi kurumlar tarafından da korunmaktadır. Yazıtın taşıdığı sembolik değer nedeniyle, uluslararası diplomatik düzeyde hassasiyetle korunduğu belirtiliyor.