Rojin Kabaiş davasında son durum ne? Rojin Kabaiş dosyasında Adli Tıp Kurumu'ndan yeni rapor talep edilecek mi?

Rojin Kabaiş davasında son durum ne? Rojin Kabaiş dosyasında Adli Tıp Kurumu'ndan yeni rapor talep edilecek mi?
Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Rojin Kabaiş davasında yargı süreci tüm dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Peki, Rojin Kabaiş davasında son durum ne? Rojin Kabaiş dosyasında Adli Tıp Kurumu'ndan yeni rapor talep edilecek mi?

Rojin Kabaiş davasında gelişmeler yakından takip ediliyor. Kamuoyunun dikkatle izlediği dosyada, yargı süreci kritik bir aşamaya girerken gözler Adli Tıp Kurumu'na çevrildi. Mahkeme heyetinin, mevcut deliller doğrultusunda yeni bir rapor talep edip etmeyeceği merak konusu olurken, dava sürecine dair detaylar da gün yüzüne çıkmaya başladı. Rojin Kabaiş dosyasındaki son durum ve olası yeni adımlar haberimizin devamında yer alıyor.

ROJİN KABAİŞ DAVASI NEDİR?

Rojin Kabaiş, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünde öğrenim gören 21 yaşında bir üniversite öğrencisiydi. Eğitim için Diyarbakır'dan Van'a gelen Kabaiş, Seyyid Fehim Arvasi Kız Öğrenci Yurdu'nda kalıyordu. 27 Eylül 2024 tarihinde yurttan ayrıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadı.

Yaklaşık 18 gün süren arama çalışmalarının ardından, 15 Ekim 2024'te Tuşba ilçesine bağlı Mollakasım Mahallesi'nde, Van Gölü kıyısında cansız bedenine ulaşıldı. Olay başından itibaren kamuoyunun ve insan hakları örgütlerinin dikkatini çekti. Ölüm nedenine dair net bir açıklama yapılmaması ve süreçte yaşanan çelişkiler, dosyayı "şüpheli ölüm" kapsamına taşıdı.

İKİ FARKLI ERKEK DNA'SI: ADLİ TIP RAPORUNDAKİ ÇELİŞKİLER

Rojin Kabaiş'in ölümüne ilişkin hazırlanan İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'nin 1 Kasım 2024 tarihli raporunda, genç kızın bedeninde "iki farklı erkeğe ait DNA örnekleri" tespit edildiği belirtildi. Ancak bu örneklerin vücudun hangi bölgelerinden alındığı ilk raporda açıkça belirtilmedi.

Bunun üzerine dosyada eksikliklerin giderilmesi için 10 Ekim 2025'te yeni bir rapor daha hazırlandı. Bu ikinci raporda, DNA örneklerinin "intravajinal (vajina içi) ve sternal (göğüs) bölgeden" alındığı bilgisine yer verildi. Bu yeni bilgi, ilk raporla çeliştiği için davada büyük bir tartışma yarattı.

Avukat Nahit Eren'e göre:

"6 Kasım 2024 tarihli ilk raporda vajina bölgesinde herhangi bir DNA örneği bulunmadığı açıkça yazıyor. Ancak sonradan gönderilen yazıda bu bölgeden DNA tespit edildiği söyleniyor. Bu, ihmal mi, kasıt mı, yoksa teknik bir hata mı, ilerleyen süreçte ortaya çıkacak."

Rojin Kabaiş davasında son durum ne? Rojin Kabaiş dosyasında Adli Tıp Kurumu'ndan yeni rapor talep edilecek mi?

ADLİ TIP'TAN YENİ RAPOR TALEBİ EDİLECEK Mİ?

Van Barosu ve Rojin Kabaiş ailesinin avukatı Nahit Eren, çelişkili raporlar nedeniyle Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu'ndan yeni bir değerlendirme ve rapor talep edeceklerini açıkladı. Talep edilen yeni raporla amaçlanan; DNA örneklerinin kaynağının ve bu DNA'ların kime ait olduğunun net şekilde tespit edilmesi.

Ayrıca, olay yerinde veya otopsi sürecinde olası bulaşma ihtimalinin bertaraf edilmesi ve adli sürecin sağlıklı şekilde ilerlemesi için çevredeki köyler ile üniversite çevresindeki erkeklerden DNA örneği alınması da gündemde.

Eren, ayrıca şunları vurguladı:

"Bu DNA örneklerinin kime ait olduğu tespit edilmeden, bu soruşturmadan sağlıklı bir sonuç alınamaz. Savcılığın artık bu konuda harekete geçmesi gerekiyor."

ROJİN KABAİŞ KİMDİR?

Rojin Kabaiş, genç yaşına rağmen eğitimine önem veren ve ailesi tarafından "hayalleri olan bir kız" olarak tanımlanan bir üniversite öğrencisiydi. Van Gölü kıyısında şüpheli şekilde ölü bulunmasının ardından ailesi, onun intihar etmediğini ve ölümünün planlı bir olay olduğunu savundu. Baba Nizamettin Kabaiş, bu konuda kararlı:

"Kızımın intihar etmesi mümkün değildi. Devlet bütün imkânlarını ilk günden seferber etseydi, kızım bulunduğu yerden 24 kilometre uzakta değil, olay yerinde bulunurdu."

"CUMHURBAŞKANLIĞI'NA KADAR GİDECEĞİM"

Baba Kabaiş, süreci yalnızca hukuki değil, siyasi boyutta da takip etmeye kararlı. Kamuoyuna yaptığı açıklamada, Ankara'ya giderek yetkililerle görüşeceğini ve gerekirse Cumhurbaşkanlığı'na kadar başvuracağını söyledi:

"Kızım için adalet istiyorum. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğim."

Haberler.com / Gündem
title