Parkinson hastalığı nedir? Parkinson hastalığı belirtileri nelerdir? Parkinson hastalığı kimlerde görülür? Parkinson evreleri nelerdir?
Parkinson hastalığı Alzheimer Hastalığından sonra en sık izlenen, beyindeki hücre dejenerasyonu ile giden bir nörolojik hastalıktır. Parkinson hastalığı nedir, neden olur en merak edilen hastalıkların başında geliyor. Parkinson hastalığı genellikle ileriki yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Peki, Parkinson hastalığı nedir? Parkinson hastalığı belirtileri nelerdir? Parkinson hastalığı kimlerde görülür? Parkinson evreleri nelerdir? İşte detaylar...
Parkinson hastalığı ne demek? Parkinson ile Alzheimer hastalığı aynı anlama mı geliyor? Parkinson hastalığı kimlerde görülür? Parkinson evreleri nelerdir? Parkinson hastalığında kaç evre var? Parkinson hastalığı tedavisi yapılır mı, nasıl yapılır? Parkinson kaç yaşında görülür? Parkinson hastalığı nedir? Parkinson hangi bilim adamının ismi? Parkinson kaç yaşında oluyor? İşte tüm bilgiler...
PARKİNSON HASTALIĞI NEDİR?
Parkinson hastalığı, beyinde dopamin adlı bir maddenin azalmasına sekonder gelişen kronik nörolojik bir hastalıktır. Yaşlanmaya bağlı olarak beyindeki dopamin salgılayan hücrelerin azalması veya hasar görmesi sonucu oluşan hastalık, hareket bozukluklarına ve istemsiz hareketlere yol açar. Hastalık genellikle ellerde ve ayaklarda titreme, hareketlerde yavaşlama, sertlik ve yürümede dengesizlik ile kendini gösterir.
PARKİNSON HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?
- İstirahat halinde izlenen titreme (tremor) Türkiye'nin en kapsamlı haber sitesi, Haberler.com ile haberler devam ediyor.
- Hareketlerin yavaşlaması (bradikinezi)
- Pasif eklem hareketlerini zorlaştıran kaslarda sertleşme (rijidite)
- Ayakta durma dengesinin bozulması (postural instabilite)
Parkinson hastalığının motor bulguları ortaya çıkmadan bazı başka belirtiler kendini gösterebilir. Bunlar arasında ağrı, koku alma bozukluğu, REM uyku davranış bozukluğu (geceleri çok canlı rüyalar görüp, etrafındakilere zarar verebilecek vurma gibi bazı hareketlerle ortaya çıkan bir uyku bozukluğudur) ve otonomik sistem (mesane-bağırsak, tansiyon değişiklikleri gibi) bozuklukları gibi bulgular da izlenebilmektedir.
Parkinson hastalığının tipik bulguları ortaya çıkmaya başladığında yürürken kolları iki yanda normal şekilde sallamama, elde, bacaklarda veya çenede istirahat döneminde titreme, mimiklerin kaybının izlendiği maske yüz belirtisi, yazının giderek küçülmesi şeklinde zor okunur bir yazıya sahip olma, göz kıpma sayısında azalma, öne eğik ve yavaş şekilde yürüme, sık düşmeler, küçük adımlarla yürüme, donup kalmalar, hareketin ve konuşma hızının yavaşlaması, yutma bozuklukları, kabızlık, cinsel işlev bozuklukları, depresyon, psikoz, hayal görme, halüsinasyon, gündüz uyuklama hali, dürtü kontrol bozukluğu, ciltte yağlanmanın artması (sebore), bunama da izlenebilir. Haberler.com sizler için en doğru bilgileri araştırıyor. Doğru kaynak için doğru yerdesiniz.
Parkinson hastalığında tedavi 3 ana başlıkta toplanabilir: Birinci sırayı ilaç tedavisi almaktadır. İlaç tedavisinden yeterli faydayı göremeyen hastalarda cerrahi tedavi uygulanabilmektedir. Parkinson hastalığı tanısı almış her hastada hastanın yakınmalarına göre destek tedavisi de düşünülmelidir.
PARKİNSON HASTALIĞI ÖNLENEBİLİR BİR DURUM MU?
Hemen hemen tüm hastalarda görülen ve "İdiyopatik Parkinsonizm" olarak da bilinen klasik Parkinson hastalığının başlamasını engelleyebilecek herhangi bir diyet, yaşam tarzı değişikliği veya egzersiz programı maalesef bulunmamaktadır. Çok nadir görülen bir klinik durum olan genetik kökenli Parkinson hastalığı hariç, 65 yaş üzeri hepimizde bu klinik tablonun görülme riski %0,3'tür.
ÜLKEMİZDE PARKİNSON HASTALIĞI GÖRÜLME SIKLIĞI NEDİR?
Maalesef Türkiye'de Parkinson hastalarının gerçek sayısını gösteren bilimsel bir çalışma bulunmamaktadır. Ancak ülkemizde 100 bin Parkinson hastası olduğu tahmin ediliyor.
PARKİNSON HASTALIĞI KİMLER RİSK ALTINDADIR?
Parkinson hastalığı bir yaşlılık hastalığıdır. Beynin dopamin salgılayan hücrelerinin (nöronlarının) %60 ila 80'i kaybolduğunda semptomlar ortaya çıkar ve Parkinson hastalığının başlangıç ??yaşı 62 ila 65 yaş civarındadır; görülme sıklığı 2-3/1.000 denek civarındadır. 70 yaş üzerinde risk 10 kat artar ve bu yaş grubunda görülme sıklığı %0.5-2 civarındadır. Hastalığın başlangıç ??yaşına bağlı olarak, hasta ne kadar uzun semptomatikse, dopamin düşüşü o kadar keskin olur. Nispeten genç hastalarda hastalığın prognozu biraz daha kötüdür.
PARKİNSON HASTALIĞI NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Parkinson hastalığının teşhisi klinik bulgulara dayanmaktadır. Ellerde tipik olarak tek kol veya bacakta görülen hap yuvarlanma titremesi, hareketlerde yavaşlık (bradikinezi), vücut hareketleriyle koordineli olmayan kol hareketleri ve vücuda bağlı kollarla yürüme, camsı gözler ve yüz ile ilişkili azalmış yüz mimikleri "maske yüz" olarak da adlandırılan ifade ve esneme postüründe küçük adımlarla yürüme, hastalığın erken evresinin göstergesidir ve bu tür hastalar hemen bir nörologdan tıbbi yardım almalıdır.
PARKİNSON HASTALIĞINDA AMELİYAT NE ZAMAN GEREKLİ?
Ameliyat seçeneği ancak doz ve dozlama sıklığı artırıldığı halde hasta tam remisyon sağlayamıyorsa ve istemsiz vücut hareketleri (huzursuzluk, kasılmalar, ajitasyon ve dans gibi) dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere yan etkiler daha sık yaşanıyorsa düşünülebilir. hareketler). Kısacası tüm hastaların yüzde 10-15'i ameliyata aday oluyor. Ek olarak, biraz daha belirgin tremoru olan hastalar, başlangıçta bile tıbbi tedaviye zayıf yanıt verirler. Temel tıbbi tedaviye yanıtı zayıf olan hastalar için, eğer cerrahiye uygunlarsa, erken aşamada cerrahi bir seçenek olabilir. Ayrıca dopamin tedavisinin yan etkileri göz önüne alındığında,
PARKİNSON HASTALIĞININ TEDAVİSİNDE MEDİKAL TEDAVİ İLK SEÇENEK Mİ?
Temel yaklaşım Parkinson hastalığında tıbbi tedavidir ve Parkinson hastalığı olan hastaların önemli bir kısmı tıbbi tedaviye iyi yanıt verir. Parkinson hastalığında, başlangıçta ilaçlara iyi yanıt varsa, hastaların yüzde 80-85'i uzun süre remisyonda olabilir. Ancak aradan yıllar geçtikten sonra hastanın ilerlemesi ve ilaç intoleransı oluşması nedeniyle önerilen ilaçlar ve dozlar artık fayda sağlamamaktadır. Bu süreç hastadan hastaya değişiklik göstermektedir. Genellikle, hastalığın ilk 4-5 yılı tıbbi tedaviye iyi yanıt ile ilişkilidir. Hatta "balayı" olarak da adlandırılan ortalama 2-3 yıllık bir süre içinde bahçede her şey güllük gülistanlık olur. Tabii ki, bu durum temel tıbbi tedaviye verilen iyi yanıta dayanmaktadır!