Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) belirtileri ne? KKKA nasıl bulaşır, nasıl önlenir, ne yapılmalı?

????? Kırım Kongo kanamalı ateşi, kenelerle bulaşan, ateş ve kanamayla seyreden ölümcül bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık etkeni hastalıkla aynı ismi taşıyan bir virüstür. Kırım Kongo virüsü, dünyadaki en tehlikeli kene ile bulaşan virüstür.Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) belirtileri ne? KKKA nasıl bulaşır, nasıl önlenir, ne yapılmalı? İşte ayrıntılar...

KIRIM KONGO KANALAMI ATEŞİ NEDİR?

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, keneler aracılığıyla bulaşan, ateş ve kanamayla seyreden ölümcül bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığın etkeni, adını aldığı virüstür ve dünyadaki en tehlikeli kene ile bulaşan virüslerden biridir. Genellikle nadir görülse de, özellikle sağlık hizmetlerinin yetersiz olduğu bölgelerde ciddi bir halk sağlığı tehdidi oluşturabilir. Keneler hastalığın bulaşmasında önemli bir rol oynar, ancak daha ileri vakalar genellikle insanlar arasında bulaş yoluyla yayılır.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, başlangıçta belirgin olmayan ateşle başlar ve daha sonra kanamalı bir hastalığa ilerleyebilir. Hastalığın yayılmasını önlemek için çeşitli önlemler alınmalıdır. Bunlar arasında, hastaların bakımında evrensel hijyen kurallarına uymak, zamanında enfeksiyon kontrolü önlemleri almak ve maruz kalan sağlık çalışanlarına destek tedavisi uygulamak bulunur.

Bu önlemlere ek olarak, kene popülasyonunu kontrol etmek için pestisit kullanımı gibi topluluk temelli kontrol önlemleri alınmalıdır. Bu, hastalığın yayılmasını azaltmak ve toplumda daha fazla görülmesini engellemek için önemlidir. Özellikle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi potansiyel olarak ölümcül hastalıkların kontrol altına alınması, toplum sağlığını korumak adına hayati öneme sahiptir.

KKKA BELİRTİLERİ NELER?

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, ani başlayan baş ağrısı, baş dönmesi, yüksek ateş, bel ve eklem ağrısı, karın ağrısı ve kusma gibi başlangıç belirtileri gösterebilir. Hastalığın erken evrelerinde gözlerde, yüzde ve boğazda kızarıklık, ayrıca damakta kırmızı lekeler sıkça görülür. İlerleyen aşamalarda cilt altı kanamalara bağlı olarak deride morarma, şiddetli burun kanamaları ve enjeksiyon bölgelerinde kontrolsüz kanamalar ortaya çıkabilir. Kanama sadece deri ve mukoza ile sınırlı kalmayıp iç organlarda da gelişebilir. İç kanama, dolaşım çöküntüsü veya şok sendromuna yol açabilir. Hastalığın ikinci haftasında karaciğer, böbrek veya dolaşım yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Araştırmalar, hastalığın neredeyse yarıya yakın oranda ölümcül seyredebileceğini göstermektedir.

KKKA TEDAVİSİ VAR MI?

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi tedavisi öncelikle destekleyici tedavilere odaklanır. Bu, sıvı ve elektrolit dengesinin düzeltilmesini, oksijen desteğini ve ikincil enfeksiyonların uygun tedavisini içerir. Hastalığın etkeni olan virüs, ribavirin adı verilen antiviral ilaçlarla sınırlandırılmaya çalışılır. Tedavi sürecinde hastanın durumu sürekli olarak izlenir ve gerektiğinde tıbbi müdahaleler yapılır. Tedavinin erken başlaması ve etkili bir şekilde yönetilmesi, hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyebilir.

KENE ISIRDIĞINDA NE YAPILMALI?

Keneyi derhal ve dikkatlice çıkarmak önemlidir. En yakın sağlık kuruluşuna gitmek gereklidir. Keneyi çıkarmak için eldiven giyilmeli ve mümkün olduğunca derin ve kenenin ağzına yakın bir noktadan tutulmalıdır. Temiz ince uçlu bir cımbız veya forseps kullanılmalıdır. Kene yavaşça ve sürekli bir yukarı yönlü hareketle çıkarılmalıdır. Eller ve ısırık alanı sabun ve sıcak suyla yıkanmalı ve alkolle dezenfekte edilmelidir.

Vazelin, tırnak cilası, nane yağı veya sıcak kibrit gibi maddeler kesinlikle kullanılmamalıdır çünkü enfekte sıvıların cilde salınmasına neden olabilirler. Çıkarma işleminden sonra keneyi bir kaba koyup derin dondurucuda saklamak, daha sonra doktor tarafından incelenmesi için önemlidir.

Kene ısırmasından sonra şiddetli baş ağrısı, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, kusma, kas ağrıları veya felç belirtileri ortaya çıkarsa derhal 112'yi arayıp ambulans çağırmak önemlidir. Evde keneyi çıkarmaya çalışırken kenenin baş, ağız veya diğer kısımlarının ciltte kaldığı fark edilirse hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.