Gülseren Budayıcıoğlu'ndan şaşırtan aldatma itirafı: Affederim

Gülseren Budayıcıoğlu, Haberler.com ekranlarında yayınlanan Haber Bahane programında aldatılma ve affetme konusundaki samimi açıklamalarıyla dikkat çekti. "Aldatılsaydım affederdim" diyen ünlü psikiyatr, affetmemenin insan ruhunda bir engel oluşturduğunu vurguladı.
Ünlü psikiyatr ve yazar Gülseren Budayıcıoğlu, Haberler.com ekranlarında Gökay Kalaycıoğlu'nun sunduğu Haber Bahane programına konuk oldu. Kişisel yaşamı, mesleki yolculuğu ve kaleme aldığı eserlerin arka planına dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Budayıcıoğlu, özellikle Kral Kaybederse dizisi üzerinden toplumsal ilişkileri derinlemesine ele aldı.
"KRAL KAYBEDERSE" BİR KADIN DEVRİMİYDİ
Programın açılışında, "Narsist erkekler biz kadınlar için gerçekten çok tehlikeli" diyerek dikkatleri üzerine çeken Budayıcıoğlu, Kral Kaybederse kitabının yayınlandığı dönemde adeta bir kadın devrimi yaşandığını ifade etti. Kadınların narsist erkeklerle olan bağımlı ilişkilerini bu kitap sayesinde fark ettiğini ve hayatlarında radikal kararlar alabildiklerini belirtti. Kitabın diziye uyarlanmasının ardından gelen başarıdan memnun olduğunu ancak esas hikayenin ikinci sezonda ortaya çıkacağını söyledi.
"KADINLAR NARSİST ERKEKLERE BAYILIR"
Budayıcıoğlu, narsist erkeklerin kadınlar üzerinde nasıl etkili olduklarını detaylandırarak, bu tip erkeklerin kadınları göklere çıkardıktan sonra bir anda bırakabildiklerini vurguladı. "Kadınlar bu oyunu zamanında fark edemiyor. Ama kitabı okuyanlar kendi durumlarını dışarıdan görmeyi başardı," dedi. Narsistlerin iç dünyasının aslında oldukça kırılgan olduğunu ve mutsuz olduklarını, başarılı görünseler bile gerçek ilişkiler kuramadıklarını belirtti.
ALDATILMA VE AFFETME ÜZERİNE ÇARPICI SÖZLER
Gülseren Budayıcıoğlu, aldatılma konusundaki yaklaşımıyla dikkat çekti. Kalaycıoğlu'nun yönelttiği soruya içtenlikle yanıt veren Budayıcıoğlu, aldatılmış olsaydı affedebileceğini ifade etti. Bu cevabıyla birlikte affetmenin psikolojik etkisine dair önemli tespitlerde bulundu.
"ALDATILSAYDIM AFFEDERDİM. ÇÜNKÜ AFFETMEYİNCE HAYATI ENGELLİ GİBİ YAŞIYORSUNUZ."
Budayıcıoğlu'na göre, affetmemek insanın hayat yolculuğunda taşıdığı ağır bir yüke dönüşüyor. Aldatmanın şekline ve zamanlamasına göre affetmenin zorluğu değişse de, affetmenin esas faydasının kişiye, yani mağdura olduğunu savundu. "Aldatmanın türü çok önemlidir. Duygusal bir boşluk anında yaşanmış geçici bir durumsa, telafisi mümkündür. Ama kasten, yıpratmak için yapılmışsa orada başka duygular devreye girer," diyerek aldatmanın da katmanları olduğunu belirtti.
"EŞİM ALDATMADI, ALDATSAYDI DA SAKLAYAMAZDI"
Programda, hayat arkadaşının sadakatine duyduğu güveni de dile getiren Budayıcıoğlu, eşinin son derece dürüst ve açık bir insan olduğunu, aldatmış olsaydı bunu gizleyemeyeceğini söyledi, "Eşim dünyanın en net, en dürüst insanıydı. Aldatsaydı bunu saklayamazdı."
"EŞİM YAŞASAYDI BU BAŞARILARIN HİÇBİRİ MÜMKÜN OLMAZDI"
Budayıcıoğlu'nun açıklamalarındaki bir diğer çarpıcı nokta ise, eşinin hayatta olması hâlinde bugün ulaştığı üretkenlik ve başarı seviyesine erişemeyeceği yönündeki itiraftı. Eşinin çok kıskanç biri olduğunu ve kendisini hep yanında görmek istediğini şu sözlerle anlattı, "Eşim hayatta olsaydı, İstanbul'a gelmeme, kitap yazmama, gece muayenehanede kalmama asla izin vermezdi. Benim görünür olmamdan hoşlanmazdı."
Kıskançlığın ilişkilerine sevgi dolu bir bağı da işaret ettiğini belirten Budayıcıoğlu, eşinin kendisini her zaman çok sevdiğini ancak özgür bir üretim alanı yaratmadığını da açıkça ifade etti. Bu bağlamda, eşinin yokluğunun kendisine başarı yolunda alan açtığını itiraf etti, "Onun yokluğu benim için büyük bir boşluk ama bu boşluk bana aynı zamanda yazma gücü verdi."