Eski Pfdk Üyesi Remzi Kazmaz Dosyalar Birleştirilsin
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) Üyesi Avukat Remzi Kazmaz, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın da yargılandığı şike davasında Yargıtay'ın bozma kararına uymasının olumlu olduğunu savundu.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) Üyesi Avukat Remzi Kazmaz, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın da yargılandığı şike davasında Yargıtay'ın bozma kararına uymasının olumlu olduğunu savundu.
Bodrum'daki bürosunda basın toplantısı düzenleyen Kazmaz, Mahkeme, Yargıtay'ın bozma kararına direnseydi, o zaman dosya Ceza Genel Kurulu'na gidecekti, bu durum şike davasının bütünlüğünü bozacaktı. Gelinen noktada İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, bir tarafta Aziz Yıldırım ve arkadaşları ile ilgili yeniden yargılama, diğer taraftan da Yargıtay'ın bozma kararıyla 31 sanık hakkındaki yeniden yargılama davası olarak iki ayrı dosya bulunmaktadır. Aynı suçla ilgili iki ayrı dosya bulunması aynı konuda iki ayrı cezanın tayinine neden olabileceği için doğru değildir. Bu nedenle dosyalar birleştirilmelidir. Zira ortada var olan suçlarla ilgili taraflara farklı cezalar verilmemelidir. Aksi halde mahkemelere olan güven azalır dedi.
Remzi Kazmaz, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Musa Coşkun aynı hukuk durumunda sanıklara farklı cezalar verilmesi ve özel yetkili mahkemelerin kapatılması gerekçesiyle yeniden yargılama talep etmişti. Savcı gerekçesinde şike teşvik primi, şikeye teşebbüs suçlarının faillerinin aynı eylem nitelendirilmesi ile cezalanmasını istemişti. Aynı suçlar farklı kişilerde farklı ceza tayin edilmesinin hukuka yasalara aykırı olduğundan bahisle yapılan başvuru mahkeme tarafından kabul edildi. Yeniden yargılama kararı ile birlikte sanıklar hakkında verilmiş cezalarda bozulmuş oldu ifadesini kullandı.
İki davanın birleştirilmesi gerektiğini kaydeden Kazmaz şöyle devam etti Yeniden yargılama ile birlikte İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, daha önce Özel Yetkili Mahkeme'de (ÖYM) görülen davalara bakacak. Bu anlamda her işlemi hukuka uygunluk bakımından mercek altına alınacak. Özellikle artık sona yaklaşılması yükü daha da ağırlaştırıyor. Dosyalar Birleştirilmeli ve Anayasa Mahkemesi'nin KCK dosyasında ÖYM'ler konusunda verilecek karar beklenilmelidir. Öncelikle mevcut durumda her iki davanın da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi, davaların aynı dosyada toplanacağı anlamına veya davaların birleştirileceği anlamına gelmez. Eğer bu davalar farklı dosyalar üzerinden devam ederse her biri yeni karar hükmünde olacak ve temyize gidecekler. Aynı olayda farklı dosyalarla yürüyen bu davalarda farklı sonuçlar ortaya çıkarsa tartışma yeniden başlayacak çünkü daha önce taraflar aynı suç maddesi ile yargılanmalarına rağmen farklı cezalar olması sebebiyle bu hukuki kargaşa yaşanmıştı. Bizce en doğrusu, davanın tek bir dosyada toplanarak devam etmesidir. Burada dikkat edilmesi gereken ikinci önemli nokta da yargılamanın yeniden yeni CMK hükümleri ve ÖYM'lerin kaldırılmasından sonra uygulan usul hükümlerinin hakim olduğu bir yargılama ile davanın görülmesidir. Bunun nasıl olacağı hususunda ise AYM'nin kararını beklemektedir. Zira şu anda KCK davası ile ilgili ÖYM'lerden sonra yapılacak yargılama usulü konusunda, nasıl davranılması gerektiğine dair yol gösterici olacak kararı verecek olan AYM kararı beklenilmelidir.
Remzi Kazmaz, önceki davada kullanılan delillerin yeniden yargılanma sürecinde kullanılamayacağını hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı
Bu dava başlarken özle yetkili savcılar ve mahkemeler tarafından belli bir amaca hizmet etmek için başladı. Hak hukuk, hürriyet vicdanın olmadığı bu dava geldiği aşamada ise normal yargılama şeklinde devam etmekte. Farklı yollarla hukuka, usule uygun olmayan yöntemlerle elde edilen bu delillerle mahkumiyet çıkan bu davada şu anda yargılama yeniden yapılacaktır. Deliller, yasal zeminde hukuki anlamda değerlendirilecek ve toplanacaktır. Yani geçmişteki tapeler, deliler, resimler, ses kayıtları bu davaya asla ve asla delil olamayacaktır. İşte o zaman hakkaniyetli bir karar alınır. Eğer bu doğrultuda yasal zemine bir delil götürebiliyorsanız, o zaman mahkumiyet de çıksa insanların vicdanları sızlamayacaktır. Ama bu olayda herhangi birinin bile ceza alması, insanların vicdanını sızlatacaktır. Şike vardır, teşvikte vardır, ama bunu farklı yol ve yöntemlerle elde etmeye kalkarsan şike yoktur. Çünkü hukuk devletinde deliller yasal zeminde toplanır, tanıklar yasal zeminde dinlenir, zulme atıflar yasam zeminde yapılır. Tapelerle insanları mahkum edemezsiniz. Geçmişte kullanılan hiçbir delilin bu mahkemede kullanılamayacağını düşünüyorum.