Haberler

Çin Seddi hangi Türk hükümdar zamanında yapıldı? Çin Seddi'ni kim neden yaptı?

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Çin Seddi'nin Pekin'in kuzeydoğundaki Simatai bölümü, ülkenin simgesi olan ikonik yapının tarihi dokusunu koruyan nadir el değmemiş bölümlerinden birini oluşturuyor. Peki, Çin Seddi hangi Türk hükümdar zamanında yapıldı? Çin Seddi'ni kim neden yaptı?

Başkent Pekin'e bağlı Miyun ilçesinin kuzeyinde, kent merkezine 120 kilometre uzaklıktaki Simatai Duvarı, seddin doğu bölümünün önemli bir geçiş noktası olan Gubeikou kasabasını koruyor. Simatai, Çin Seddi'nin Badaling ve Mutianyu gibi bölümlerinin aksine restorasyona ve renovasyona uğramadığı için 500 yıl önce inşa edildiği halini büyük ölçüde koruyor. Çin Seddi hangi Türk hükümdar zamanında yapıldı? Çin Seddi'ni kim neden yaptı?

ÇİN SEDDİ HAKKINDA

21 bin 196 km uzunluğu ile dünyanın, insan eliyle yapılan en büyük savunma duvarı ya da aslında verimli tarım topraklarına sahip yerleşik kültür ile göçebe bozkır kültürünü birbirinden ayıran keskin sınır… İnşa edilme amacı her ne olursa olsun Çin Seddi, yüksek dağların ve tepelerin üzerinde uyuyan bir ejderhayı andıran heybetli mimarisiyle, 21'inci yüzyıla selam duruyor.

Tarihi, M.Ö 220 yılına kadar uzanan büyük Çin Uygarlığının günümüze kalan değerli mirası Çin Seddi, 21 bin 196 km uzunluğu ile dünyanın, insan eliyle yapılan en büyük savunma duvarı. Dağlar ve tepeler boyu, kilometrelerce uzanan yapı, dünyanın yedi harikasından biri. UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Listesi'ne giren Çin Seddi, halk tarafından "Dünyanın Ejderhası" olarak anılıyor.

Varlığı ile 21'inci yüzyıla, asırlar öncesinden sayısız hikayeleri taşıyan Çin Seddi'nin, M.Ö III. yüzyılda Çin'in ilk yöneticisi olan Ch'in Hanedanlığı İmparatoru Ch'in Shih Huang'ın verdiği emir ile Moğol, Hun ve Avrasya bozkırlarının barbar göçebelerinden gelen saldırılara karşı, imparatorluk sınırlarını korumak amacıyla inşa edildiği belirtilse de bazı tarihçiler bu konuda farklı görüşlere sahip.

Tarih Profesörü Bülent Okay, yazdığı bir makalede dağların üzerinde uyuyakalmış bir ejderha gibi uzayıp giden bu görkemli seddin, inşasındaki siyasi nedenin, askeri nedenden daha ön planda olduğunu ifade ediyor ve duvarın yapılışındaki temel amacın, bir tarım toplumu olan Çinlilerle, göçebe uluslar arasındaki sınırı belirlemek olduğunu ekliyor. Makalenin ilgili bölümünde şu ifadeler yer alıyor:

"Çin Seddi'nin yapılmasıyla, göçebe uluslara verilmek istenen mesaj şudur: 'Bu duvar bizim aramızdaki sının belirlemektedir. Bu duvarın iç tarafı bize, dış tarafı size aittir. Bu duvarı aşmadığınız ve topraklarımıza saldırmadığınız sürece, biz sizin ne yaptığınıza karışmayız'

Ch'in Shih Huang, ülkesinin her yerinde aynı standartlara uyulmasını istemiş ve bu konuda çeşitli uygulamalar yapmıştır. Yolların genişliği, tekerleklerin çapı ve dingil aralıkları hep bir standarda bağlanmış ve tüm ülkede aynı ölçüler kullanılmıştır. Bunun için de öncelikle ülkenin sınırları belirlenmiştir.

Çin Seddi, Komutan Meng Tien'in ordusuyla, Hunları kuzeye çekilmeye zorlamasının ardından inşa edilmeye başlandı. Bu dönemde Çinliler gerek askeri ve gerekse ekonomik açıdan çok güçlüdürler. Hunlar, Çin için bir tehlike oluşturmamaktadırlar. Hunları kolaylıkla kuzey bozkırlarına sürebilen Çinlilerin, böylesine uzun bir uğraşı gerektiren ve son derece pahalıya çıkan bu duvarı sadece Hunlardan korktukları için yaptıklarını söylemek pek inandırıcı olamaz. Eğer Hunların çekildikleri topraklar verimli olsaydı, şüphesiz Meng T'ien komutasındaki ordu, Hunları rahat bırakmaz, daha ileriye sürmenin yollarını arardı. Hunlar en verimli topraklarını Çinlilere kaptırdıktan sonra, verimsiz kuzey bozkırlarına çekilmek zorunda kalmışlardır. Bu nedenle, diyebiliriz ki Çin Seddi, verimli topraklarla, verimsiz topraklar arasında da bir sınır teşkil etmektedir.

Ch'in Hanedanlığından sonra kurulan Han Hanedanlığı döneminde ise, durum bunun tam tersidir. Hunlar çok güçlüdürler. Hiçbir engel onları durduramaz. Bu dönemde Hunlar, diledikleri zaman Çin Seddi'ni aşmışlar ve Çin topraklarına girmişlerdir. Ch'in Shih Huang, ülkenin tüm gücünü Çin Seddi, saray, yol ve anıt mezar gibi yerlere harcadığı için, yeni kurulan Han Hanedanlığı çok yoksuldur. Yoksulluğun hangi boyutta olduğunu anlamak için, vereceğimiz örneğin yeterli olacağı kanısındayım. Han Hanedanlığı hükümdarının saltanat arabasına koşmak için aynı renkte dört adet at bulamazlar. Başvezir ve generaller ancak öküz arabasına binebilmektedirler. Hunlardan çekinen Çinliler, Hunlarla iyi geçinmeye çalışmışlar ve onlarla akrabalık ilişkileri kurmuşlardır. Onlara prensesler ve çeşitli hediyeler göndermişlerdir. Bu dönemde Hunlar ile Çinliler banş içinde yaşamışlardır. Zaten, Çin Seddi çok güçlü olan Hunları durdurabilecek bir engel durumunda da değildir. Görüldüğü gibi, bu dönemde de Çin Seddi'nin savunmaya yönelik bir işlevi yoktur."

Duvar yapımında kireç taşı ve kil, harç olarak kullanılmış

Duvarın yapımında taş, tuğla, kerpiç; harç yapımında ise toprak, kireç taşı ve kil gibi malzemeler kullanılmış. Yapının kuzey tarafındaki duvarları, daha sert ve dayanıklı tuğlalardan inşa edilirken, bazı geçişlerin tek duvar yerine çatallaşan güzergâhlardan oluştuğu gözlemlenebilir. Çin Seddi'nin en yüksek yeri, Pekin civarındaki Heita Dağı tepesinde olup, deniz seviyesinden 1525 metre yüksekliktedir. En yüksek kulenin uzunluğu 12 metredir. Gözetleme kuleleri 200 metrede bir konumlandırılmış olup haberleşme için kullanılmış.

Çin Seddi üzerinde yüzlerce yıl boyunca, gelişen ihtiyaçlara yönelik yapılar oluşturulmuş. Büyük bir bölümünü surların oluşturduğu yapı üzerinde, gözetleme kuleleri, barınaklar, tapınaklar, saraylar inşa edilmiş. Yüksekliği ve genişliği yerine göre değişen yapının en yüksek bölgesi, Pekin yakınlarındaki Heita Dağı'nın tepesinde yer alıyor. Zirve, deniz seviyesinden yaklaşık 1525 metre yükseklikte yer alıyor. En yüksek kulenin uzunluğu ise, 12 metredir. 200 metrede bir konumlanan gözetleme kuleleri haberleşme amacıyla kullanılmış.

Çin Seddi'nin bilinen ve en iyi korunmuş hattı, Ming Hanedanlığı döneminde inşa edilmiş. Ming Hanedanlığı döneminde, Pekin'in kuzeyindeki Badaling Bölgesi de dahil olmak üzere bazı stratejik alanlar en yüksek güvenliği sağlamak amacıyla üst üste bindirilerek restore edilmiş. Ömrü boyunca işgalcilerin ülkeye girmesini engelleyemese de Çin Seddi bugün hala, Çin medeniyetinin gücünü ve dayanıklılığını simgeleyen çok önemli bir kültür mirası.

Pirinç unu ve sönmüş kireç karışımıyla icat edilen harç, döneme damgasını vurmuş

Çin'in güneyindeki Duvar'a karşı büyük bir kızgınlık vardı. Çünkü imparatorluk, güneyde yetişen pirince hem duvarın inşasında çalışan işçileri beslemek hem de harç yapmak için el koymuştu. Eski Çin'de, muhtemelen volkanik kül eksikliğinden dolayı, hidrolik harç mevcut değildi. Bu nedenle, pirinç ve söndürülmüş kireci kullanarak, yapışkan pirinç harcı icat edilmiş. Bu antik harç, pirinçten gelen organik bir bileşen olan amilopektin ile kalsiyum karbonatın bileşimiyle oluşmuş.

Zamanın en büyük icatlarından biri olan bu harç, Çin Seddi'nde kullanılmakla birlikte, Uzakdoğu ülkelerinde, genellikle çokgen planlı kuleler biçiminde, pagoda adı verilen tapınaklarda ve şehir surlarının dayanıklılığının korunmasında önemli bir rol oynamış. Yüksek yapışma mukavemeti, sağlamlık, su geçirmezlik gibi özelliklere sahip olan bu harcın kullanılmış olması, harcın güçlü özellikleri nedeniyle tuğlaların birbirine sıkı sıkıya yapışmasını sağlarken, yapıda sarmaşık ve diğer yabani otların oluşumuna da engel olmuş.

Hejiang Üniversitesi'nde görev yapan Çinli Kimya Profesörü, Zhang Binjian'da Amerikan Kimya Cemiyeti Dergisi'nde yayımlanan makalesinde şu ifadeleri kullanarak harcın sırrını açıklıyor:

"Harcın karışımı, organik ve inorganik maddelerin özel bir bileşiminden oluşuyor. Yapışkan pirinç ununun içindeki amilopektin maddesi, karışımın organik bileşenini oluşturuyor. Yapışkan pirinç unu ile hazırlanan sıvı, kalsiyum karbonat içerikli harca katılıyor. Amilopektin maddesi sayesinde taş tuğlaları tutan harç daha da sağlamlaşıyor. Set duvarlarına daha büyük fiziksel güç veriyor."

ÇİN SEDDİ YAPIMI NE KADAR SÜRDÜ, KAÇ YILINDA YAPILDI?

İnsanlar Çin Seddi'nin uzunluğunun yaklaşık 6.270 km olarak bilirler, ancak gerçek uzunluğu 8850 km'dir. 2. Çin Seddi'nin tamamlanması 2 bin yıldan uzun sürmüştür. 3. Yıllar içerisinde duvarın "bariyer", "kemer", "kale", vb. birçok ismi olmuştur.

ÇİN SEDDİ'NİN UZUNLUĞU KAÇ KM, ÇİN SEDDİ'NİN YÜKSEKLİĞİ NE KADAR?

Seddin bazı kısımları yıkılmış olsa da uzunluğu 8 bin 551.8 kilometredir. Çin Seddi'nin bugün ayakta duran kısmı Ming Hanedanı devrinden kalmıştır. Bu devirden kalan setin uzunluğu ise 2 bin 500 km'dir. Ancak yapılan araştırmalarda Çin Seddi'nin tüm kollarının da yer aldığı uzunluk 21 bin 196 km'dir.

Seddin yüksekliği ise çevre ve toprak yüksekliğine göre değişkenlik göstermektedir. Seddin en yüksek noktası 3,7 metre ve en geniş yeri ise 9 bin 144 metredir. Duvarın en yüksek noktası ise gözetleme kulesi de eklendiğinde 8 metreye ulaşmaktadır.

ÇİN SEDDİ HANGİ DEVLETE KARŞI YAPILDI?

Çin Seddi, kuzeyden Çin üzerine aralıksız akınlar yapan Türkleri ve Moğollan durdurmak amacıyla yapılmıştır.

ÇİN SEDDİ HANGİ TÜRK HÜKÜMDAR ZAMANINDA YAPILDI?

Çin'in ilk imparatoru Qin Shi Huang, burayı boydan boya aşılmaz bir savunma duvarıyla kapatmaya karar verdi. Bu devasa inşaata girişmekteki amacı konusunda tarihçiler farklı görüşler öne sürmüşlerdir.

ÇİN SEDDİ'NİN UZAYDAN GÖRÜLEBİLDİĞİ DOĞRU MU?

Gözdeki ışığı algılayan hücreleri uyarabilecek kadar ışık yayan her cisim insan gözü tarafından görülebilir. Ancak insan gözünün çözünürlüğü sınırlıdır. İki cismin birbirinden ayırt edilebilmesi gözün çözünürlüğüne bağlıdır. Örneğin sizden 2 metre uzakta ön farları yanan bir otomobil düşünün. Araç sizden uzaklaştıkça iki farı birbirinden ayırt etmek zorlaşır ve bir süre sonra iki far tek bir ışık kaynağı gibi görünür.

Bir merceğin (örneğin göz, kamera ve teleskop) çözünürlüğü merceğin çapına ve ışığın dalga boyuna bağlıdır. Dolayısıyla insan gözünün çözünürlüğünü göz bebeğinin çapı (yaklaşık 4-5 milimetredir) ve Güneş'ten yayılan ışığın dalga boyu (Güneş'in ışıma şiddeti ~550 nanometre dalga boyunda en yüksektir) belirler. Normal bir insan gözü açık bir havada ortalama bir insan büyüklüğündeki bir cismi üç kilometre uzaktan ayırt edebilir.

Bir cismin hangi büyüklükte göründüğü cismin büyüklüğüne ve uzaklığına bağlıdır. Uluslararası Uzay İstasyonu, uzay mekikleri ve birçok uydu Dünya'dan yaklaşık 350 kilometre yüksekte hareket eder. Kamera ya da dürbün gibi bir cihaz kullanmaksızın insanların inşa ettiği yeryüzündeki bazı yapılar (örneğin Keops Piramidi, bazı barajlar) bu mesafeden çıplak gözle görülebilir.

Çin Seddi'nin, Ay'dan görülebilen Dünya üzerindeki insan yapımı tek yapı olduğu bilinir. Ancak bu yanlıştır. Hatta Uluslararası Uzay İstasyonu'nun, uzay mekiklerinin ve birçok uydunun hareket ettiği yörüngeden dahi Çin Seddi'nin çıplak gözle görülmesi mümkün değildir. Günümüzde ayakta kalan kısmı yaklaşık 8000 kilometre uzunluğunda olan Çin Seddi ortalama 6 metre genişliğinde olduğu için uzaydan, örneğin Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan fark edilmesi mümkün değildir. Atmosfer koşulları, ışık miktarı gibi şartlar ne kadar uygun olsa da bu mesafeden, bu büyüklükteki bir yapının ayırt edilebilmesi için, gözün normal bir insan gözününkinden yaklaşık 10 kat daha yüksek hassasiyete sahip olması gereklidir.

Çin Seddi uzaydan görüntüsü:

Çin Seddi hangi Türk hükümdar zamanında yapıldı? Çin Seddi'ni kim neden yaptı?

Osman Demir
Haberler.com - Gündem
TBMM'de kabul edildi! Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Ev hapsindeyken 2 kişiyi öldürüp kayıplara karışan Servet Bozkurt yakalandı

Ev hapsindeyken 2 kişiyi öldürüp kayıplara karışan Servet Bozkurt yakalandı

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha: Savaş artık küresel

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha! Açık açık tehdit etti

Bülent Arınç, yıllar önce yaşanan olayı anlattı: Tayyip Bey masaya yumruğu vurup 'Sus ulan' demiş

Arınç, hiç unutamadığı Erdoğan anısını anlattı: Masaya vurup "Sus ulan" diye bağırmış

title