Bingöl'de deprem bekleniyor mu? Korkutan açıklama

Bingöl'de deprem bekleniyor mu? Elazığ'da 5 büyüklüğünde bir deprem yaşanmasının ardından gözler yeniden Doğu Anadolu Fay Hattı'na çevrildi. AFAD, depremin saat 17.04'te, 16.22 kilometre derinlikte meydana geldiğini açıklarken, Kandilli Rasathanesi depremin büyüklüğünü 5.1, derinliğini ise 5 kilometre olarak bildirdi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu depremin ardından herhangi bir olumsuz durum yaşanmadığını duyurdu. Yer Bilimci Prof. Dr. Okan Tüysüz, bölgedeki deprem riski hakkında önemli uyarılarda bulunarak, özellikle Palu-Bingöl- Yedisu çevresinde dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Detaylar...

BİNGÖL'DE DEPREM BEKLENİYOR MU?

Elazığ'da gerçekleşen 5 büyüklüğündeki depremin ardından açıklama yapan Prof. Dr. Okan Tüysüz, bu depremin hasar yaratmasını beklemediklerini ifade etti. Tarihi kayıtlara göre, 1700'lü yıllarda bu fay hattında büyük bir deprem gerçekleşmiş, 2010'lu yıllarda da 4 ile 5 büyüklüğünde sarsıntılar yaşanmıştı. Ancak Prof. Dr. Tüysüz, bu fay hattında daha büyük bir depremin kısa vadede beklenmediğini belirtti.

Doğu Anadolu Fayı üzerindeki bazı fay segmentlerinin kırıldıktan sonra 200-300 yıl boyunca yeni bir büyük deprem üretmediğini söyleyen Tüysüz, 2020'de Elazığ'da yaşanan büyük depremin ardından aynı fay hattında yakın gelecekte yeniden büyük bir deprem öngörülmediğini ifade etti. Ancak 6 Şubat depremlerinin ardından bölgede meydana gelen hareketliliğe dikkat çeken Tüysüz, bu durumun diğer segmentlerde potansiyel olarak tetikleyici bir etki yaratabileceği konusunda uyardı.

DEPREM RİSKİ NERELERDE VAR?

Elazığ'ın zemin yapısının riskli olduğuna işaret eden Tüysüz, bölgedeki en önemli fay hatlarından olan Doğu Anadolu Fay Hattı'nın Elazığ'ın biraz uzağında olmasına rağmen, zayıf zemin yapısı nedeniyle şehirde hasara yol açabileceğini belirtti. Tüysüz ayrıca, artçı depremlerin 4 büyüklüğüne kadar çıkabileceğini ve bu etkinin birkaç gün sürebileceğini söyledi.

Ancak asıl riskin Palu-Bingöl-Yedisu üçgeninde yoğunlaştığını belirten Tüysüz, tarihsel olarak bu bölgede büyük depremlerin gerçekleştiğini ve fay segmentlerinin kırılma periyodunun dikkate alındığında tekrar risk taşıdığına dikkat çekti. Tüysüz'e göre, uzun bir süredir bu bölgedeki deprem riskine vurgu yapılıyor ve olası bir depremin yıkıcı sonuçlara yol açmaması için gerekli hazırlıkların yapılması önem arz ediyor.