Ziya Sözen: Lice'deki Operasyonlardan En Fazla Rahatsız Olan Hdp'dir

Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, "Diyarbakır Lice'deki operasyonlardan en fazla rahatsız olan HDP'dir. Bize göre çok önemli bir operasyon yapılıyor. HDP, 'Devlet orada katliam yapıyor' algısıyla Türkiye aleyhinde, uluslararası bir gündem oluşturmaya çalışıyor. Operasyonlardan duyulan rahatsızlığın temeli oradaki mali kaynakların kurutulmasıdır" dedi.

Alternatif Politikalar Merkezi tarafından Afyon Güral Otel'de iftar programı düzenlendi. İftar ve sonrasında düzenlenen toplantıda gazetecilerle bir araya gelen Alternatif Politikalar Merkezi Başkanı Mahmut Koçak ile Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, terör ve korucuların durumu ile ilgili konuştu. Mahmut Koçak, Türkiye'nin batısıyla doğusuyla bir bütün olması gerektiğini söyledi. Kardeşlik hukukunun geliştirilip sağlamlaştırılması gerektiğini anlatan Koçak, bölge halkının teröre değil devlete yönelmesi için korucularla birlikte projeler geliştirdiklerini vurguladı.

'KORUCULARIN DA BEYLİK SİLAHI ALABİLMESİ SAĞLANMALI'

Ziya Sözen de korucuların şehir merkezlerinde savunmasız olduğunu kaydetti. Türk Silahlı Kuvvetleri ve polis teşkilatından sonra Türkiye'nin en büyük silahlı gücü olan korucuların beylik silahı alabilmesinin sağlanması gerektiğini savunan Ziya Sözen, terörle mücadele eden gönüllü korucular da olduğunu, bu nedenle birçok ülkenin koruculuğun sona ermesi için çaba sarf ettiğini vurguladı.

'HALK PKK'NIN GERÇEK YÜZÜNÜ GÖRMEYE BAŞLADI'

Hükümetin kararlı şekilde terörle mücadele konusunda adımlar atmasının korucuları sevindirdiğini belirten Sözen, PKK'ya katılımların önlenmesi için doğudaki halka PKK'nın gerçek yüzünün gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Hendeklerin kazılmasıyla başlayan süreçte de halkın PKK'nın ne olduğunu gördüğünü anlatan Sözen, HDP'lilere gösterilen tepkilerin de bunun bir yansıması olduğunu aktardı. Operasyonların sürdüğü bölgede asker ve polisin binaların içinde yaşayan sivil olabileceği gerekçesiyle binaları patlatmak yerine tek tek temizlemesinin devletin insana verdiği değerin bir göstergesi olduğunu kaydeden Sözen, PKK'nın ise sivillere de zarar verecek şekilde evlerini tuzaklarla doldurduğunu belirtti.

'RAHATSIZLIĞIN TEMELİ ORADAKİ MALİ KAYNAKLARIN KURUTULMASIDIR'

PKK'nın günümüzde sadece uyuşturucu ticareti, kara para, kadın ticareti ve çocuk istismarıyla uğraştığını savunan Sözen, HDP'nin terör örgütüyle birlikte hareket ettiğini öne sürdü. HDP'nin operasyonlara tepkisinin de PKK'nın ekonomik gücünü kaybetmemesi amacıyla yapıldığını savunan Sözen, özellikle Lice'deki operasyonların terör örgütünün uyuşturucu temin ettiği alanları yok edeceğini belirtti. Sözen, "Dünden beri devam eden Diyarbakır Lice'deki operasyonlardan en fazla rahatsız olan HDP'dir. HDP, 'devlet orada katliam yapıyor' algısıyla Türkiye aleyhinde, uluslararası gündem oluşturmaya çalışıyor. Lice'nin bir mecrasında yetiştirilen esrar miktarı, İzmir'in yıllık bütün tükettiğini karşılayabiliyor. Yani burada çok büyük para organizasyonu var. Aklın alamayacağı kadar büyük olan bu para, HDP ve PKK'yla birlikte silah ve para tüccarlarını da besliyor. Operasyonlardan duyulan rahatsızlığın temeli oradaki mali kaynakların kurutulmasıdır" diye konuştu.

'ÇOCUKLARI DAĞA YOLLAYAN ÖĞRETMENLER VAR'

Dokunulmazlıkların kaldırılmasından önce teröre destek veren belediyelerin elinden bu imkanın alınması gerektiğini de söyleyen Ziya Sözen, bölgedeki öğretmen ve bazı kamu görevlileri arasında da teröre destek verenler olduğunu ileri sürdü. Diyarbakır Belediyesi'nin parasının yüzde 87'sini yatırım dışındaki alanlara harcadığını iddia eden Sözen, şöyle dedi:

"Bu yatırım dışı alanlar PKK terör örgütüne direkt veya dolaylı olarak yardım ve yataklıkta kullanılmaktadır. Biz nasıl şehit ailelerimizin çocuklarını kamuda istihdam ediyorsak onlar da dağda vurulan PKK'lı teröristlerin ailelerinden kişilere belediyelerde istihdam sağlıyor ve alamadıklarını da yardım adı altında bizim şehit çocuklarımızın aldığı paralardan daha fazla paralar almaktadır. Yani bizlerin vermiş olduğu vergiler ile bunları gerçekleştiriyorlar. Ayrıca devletin öğretmeni olup çocukları dağa yönlendiren, 'okula değil dağa çıkın' diyen öğretmenler var."

- Afyonkarahisar