Zirve Yayınevi'ndeki cinayetlere ilişkin dava -
Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin davanın 92. duruşmasında, tanıklar İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Özcan Ersoy ve Suat Er ifade verdi.
Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin davanın 92. duruşmasında, tanıklar İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Özcan Ersoy ve Suat Er ifade verdi.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar Mehmet Ülger, Ruhi Abat, Haydar Yeşil, Murat Göktürk, Abdullah Atılgan, Mehmet Çolak, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Emre Günaydın ile tutuksuz sanık Hüseyin Yelki hazır bulundu.
Duruşmada, Binbaşı Haydar Yeşil'e ait harddiskten çıkan dinleme kaydındaki kişi olduğu iddia edilen Özcan Ersoy, tanık olarak ifade vermeden önce kaydın bir bölümü salondakilere dinletildi.
Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa'nın, konuşanın kendisi olup olmadığını sorması üzerine Ersoy, şunları söyledi:
"Konuşan kişi benim. Astsubay Murat ile görüşüyorum. Üniversitenin geleceği ile ilgili endişelerimi sordu. 6 yıl boyunca üniversitede dekanlık yaptım. Sonra rektörlük için adaylığımı açıkladım. O dönemin rektörü Fatih Hilmioğlu'nun son dönemiydi. Onun destek olduğu adaya, neden destek olmadığımı sordu. Bunun üzerine konuştuk. Dinlendiğimi bilmiyordum. Çok çirkin bir olay."
Dekanlık yaptığı dönemde Murat isimli kişiyle tanıştığını belirten Ersoy, "Benden personel dosyaları istenirdi. Bu taleplere üniversite hukuk müşavirliğinin bilgisi dahilinde cevap verirdik. Kendisiyle tanışıklığımız buradan geliyor" dedi.
Özcan Ersoy, dekanlığı döneminde MİT'ten ve Jandarma İstihbarat'tan gelen görevlilere yardımcı olduğunu ve istedikleri dosyaları verdiğini dile getirdi.
Mahkeme heyetinden söz alan sanıklardan Murat Göktürk ise, Ersoy'u tanıdığını ve söylediklerinin doğru olduğunu savundu.
Görüşmenin gizli ses kaydının kendisi tarafından alınmadığını ve bu konuda başka bilgisi olmadığını ifade eden Göktürk, bunun ortam dinlemesi olabileceğini öne sürdü.
Tanıklardan Suat Er ise, sanıklardan Hüseyin Yelki ve "Şehmuz" kod isimli Mehmet Çolak'ı tanıdığını belirtti.
Mahkeme Başkanı Kısa'nın sanıklardan Emre Günaydın ile olan telefon mesaj trafiğini sorması üzerine Er, "Ben Emre Günaydın isminde birini tanımıyorum. Kullanılan numaranın sim kartı başkaları tarafından kopyalanmış ve görüşme onlar tarafından yapılmıştır" diye konuştu.
Söz alan Günaydın da Er'i tanımadığını savundu.
Duruşmaya ara verildi.