Zirve Yayınevi'ndeki Cinayetlere İlişkin Dava
Ara kararını açıklayan mahkeme Ergenekon davasının gerekçeli kararının gelmesi için ilgili mahkemeye yazı yazmayı uygun gördü Mahkeme Heyeti, Balyoz Planı davasının gerekçeli kararının gönderilmesi için de müzekkere yazılmasını kararlaştırdı
Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin davanın 84. duruşmasının öğleden sonraki bölümünde, Mahkeme Heyeti, ara kararını açıkladı.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanık Abdullah Atılgan, savunmasına devam etti.
Atılgan, dava kapsamında cinayetlere azmettirenlere yardım ettiği gerekçesiyle yargılanan tek kişinin kendisi olduğunu belirterek, bu yönde de dosyada delil bulunmadığını savundu.
İddianamede geçen ve cinayetlerden önce Malatya'da yapıldığı belirtilen "sözde çalıştaylara" katılmadığını ileri süren Atılgan, hiçbir şekilde Malatya'da görev yapmadığını ve bulunmadığını söyledi.
Dava kapsamında henüz 20 günlük ameliyatlıyken tutuklanarak koltuk değnekleriyle cezaevine gönderildiğini ifade eden Atılgan, "Ayağım sakat kaldı. Hala topallıyorum. Oğlum başarılı bir öğrenciydi. Okulu bıraktı. Eşim kanser tedavisi görmeye başladı. Kendimi acındırmak için söylemiyorum. Üç yıldır beni içeride tutuyorsunuz. Bunun vebalini öbür tarafta nasıl ödeyeceksiniz? Oğlum 21 yaşında. Bu çocuklarla (tutuklu sanıklar Emre Günaydın, Hamit Çekir, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler ve Cuma Özdemir'i göstererek) aynı yaşta. Askere gitmesini söyledim. Tecil ettirmiş. Neden tecil ettirdiğini sordum. Bana, 'sen 25 sene çalıştın da ne oldu? Terör örgütü üyesi olduğun iddiasıyla yargılanıyorsun' dedi" diye konuştu.
Atılgan'ın savunmasını tamamlamasının ardından söz isteyen Salih Gürler, Emre Günaydın'ın her zaman ifadelerinde, "Beni kimse azmettirmedi. Vicdanım var. Allah'tan korkarım. Kimsenin günahını alamam" dediğini belirterek, "Biz öyle demiyoruz" diye konuştu.
Bu sırada söz isteyen Emre Günaydın, "Suç ortaklarıma sormak istiyorum. Emniyete götürüldüklerinde cep telefonları ve elbiseleri hangi gün alınmış?" dedi. Bunun üzerine söz alan Abuzer Yıldırım, cep telefonları olmadığını belirterek, "Elbiselerimiz de ilk gün alındı" yanıtını verdi. Abuzer Yıldırım, "Emre Günaydın, 'bunlar (salonda hazır bulunan tutuklu sanıklar Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Ruhi Abat, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Abdullah Atılgan, Adil Akçay, Adem Gedik ve Levent Ercan Gelegen'i göstererek) benim suç ortağım değil, diyor. Bizi kast ederek, 'bunlar benim suç ortağım', diyor" ifadelerini kullandı. Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Hayrettin Kısa, "Abuzer, sence Emre yönlendiriliyor mu?" diye sordu. Abuzer Yıldırım, "Herhalde birileri kulağına üflüyor" yanıtını verdi.
Daha sonra Adem Gedik, savunma verdi. Gedik, 8-12 Ocak 2007 tarihlerinde ASAF kursuna katılmadığını, Ocak 2008'de katıldığını belirterek, davanın tanığı ve sanığı İlker Çınar'ın 2008 yılında ASAF kursuna katılmış olmasını ve bunu kabul etmesini tarihi bir itiraf olarak değerlendirdiğini, bunun tarihi bir itiraf olmadığını, bu kursun Jandarma Genel Komutanlığının emir ve yönergesi doğrultusunda herkese verildiğini söyledi.
"Sözde TUSHAD'cı olsaydım yalnız kurs görmem gerekirdi" diyen Gedik, Malatya İl Jandarma Komutanlığının ASAF birimine atandığı için bu kursa katıldığını kaydetti. Gedik, "TUSHAD diye bir örgütün adını duymadım. Üyesi de değilim. Ömrünü terörle mücadelede geçiren biri olarak duysaydım onunla da mücadele ederdim" dedi.
Gedik, dava dosyaları arasındaki hardiskin alındığı Siirt İl Jandarma Komutanlığındaki odanın kendisine ait olmadığını savundu.
Gedik'in savunmasını tamamlamasının ardından söz alan Hüseyin Yelki, cezaevinde Levent Ercan Gelegen'le aynı odada kaldıklarını, Gelegen'in odasını değiştirmek için cezaevi yönetimine dilekçe verdiğini, dilekçede de "Hüseyin Yelki, 'Levent gel bildiklerimizi anlatalım. İtirafçı olalım. Tahliye olalım' diyor. Ben onunla aynı odada kalmak istemiyorum" diye yazdığını söyledi.
Yelki, "Benim cinayetlerle ilgili bilgim yok. Bilgim olmadan nasıl itirafçı olabilirim" dedi. Bunun üzerine söz alan Gelegen, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, bunların cezaevindeki çalışanların dedikodusu olduğunu, savcılığın böyle yaparak kendileri üzerinde baskı oluşturmaya çalıştığını öne sürdü.
Hayrettin Kısa, "O zaman niye dilekçe yazıyorsun. Yazma" dedi.
Gelegen, odasını cezaevi doktorunun isteği üzerine değiştirdiğini savundu.
Söz alan Ahmet Hurşit Tolon'un avukatı İlkay Sezer, elindeki 1993-1996 yılları arasındaki 33. Mekanize Piyade Tugayı Askeri Cezaevi'ne ait kayıtları Mahkeme Heyetine sundu. Sezer, belgeye işaret ederek, İlker Çınar'ın ifadelerinde hiç cezaevinde veya askeri cezaevinde kalmadığını söylediğini belirtti. Sezer, "Aslında bu defter kayıtlarına bakılırsa Çınar 4 günü hükümlü olmak üzere 58 gün askeri cezaevinde kalmış" dedi.
Ergenekon ve Balyoz Planı davalarının gerekçeli kararları istenecek
Duruşmaya ara verildi. Daha sonra Mahkeme Heyeti, ara kararını açıkladı.
Sanık ve tanık İlker Çınar'ın firar suçuna ait mahkumiyetinin infazına dair cezaevi kayıtlarının istenilmesi için Kara Kuvvetleri Komutanlığı 5. Kolordu Komutanlığına yazılan müzekkere cevabının beklenilmesi kararlaştırıldı.
Ergenekon davasına ait dosyanın kısa kararı ve yazılmışsa gerekçeli kararından birer suretin ve ayrıca sanık Ahmet Hurşit Tolon'la ilgili kısımlarının gönderilmesi için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine talep yazısı yazılması uygun görüldü.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin Balyoz Planı olarak bilinen davanın gerekçeli kararından ve ayrıntısı müzekkerede belirtilecek ilgili belgelere ilişkin arama ve el koyma tutanaklarından birer suretin istenmesi kararlaştırıldı.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen JİTEM ve Musa Anter'in öldürülmesiyle ilgili dava dosyalarındaki iddianamelerden ve JİTEM'le ilgili evraklardan birer örneğin adı geçen mahkemeden istenmesi kabul edildi.
Sanıklar Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Ruhi Abat, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Abdullah Atılgan, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen, Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Varol Bülent Aral, Hüseyin Yelki ve Ahmet Hurşit Tolon'un tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Duruşma 30 Ekim Çarşamba saat 09.30'a ertelendi. - Malatya