Zirve Yayınevi'ndeki Cinayetlere İlişkin Dava
Davanın sanığı ve tanığı İlker Çınar'ın çapraz sorgusuna devam edildi
Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin davanın 77. duruşmasının öğleden sonraki bölümünde, gizli tanık "Deniz Uygar" kod adıyla bilinirken kimliği deşifre olan davanın tanığı ve sanığı İlker Çınar'ın çapraz sorgusuna devam edildi.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Çınar, tutuklu sanıklardan Abuzer Yıldırım'ın sorularını yanıtladı. Abuzer Yıldırım, Çınar'ın bahsettiği illegal yapılanmanın istediği yapılmayınca tehdit edip etmeyeceğini sordu. Çınar, "Tabii tehdit eder ve hatta ölümle korkutur" yanıtını verdi.
Yıldırım, Varol Bülent Aral'ın kod adının Mehmet olup olmadığını sordu. Çınar, bilmediğini ifade etti. Yıldırım, Emre Günaydın'ın Varol Bülent Aral'dan kendilerine Mehmet diye bahsettiğini söyledi.
Yıldırım'ın, Emre Günaydın'ın cinayetlerin işlendiği yıl 19 yaşında olduğunu hatırlatarak, "Emre misyonerlikle ilgili bilgiler edindiğini söylüyor. Bunların nereden öğrendiği sorulduğunda internetten öğrendiğini belirtiyor. Sizce onu bu konuda yönlendiren biri var mıdır" sorusu üzerine Çınar, Emre Günaydın'ı tanımadığını, bilgisini bilmediğini, Emre Günaydın'ın babası ile Ruhi Abat'ın görüştüğünü belirtti.
Yıldırım, Metin Doğan'ın Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesinin (TUSHAD) elemanı olup olmadığını bilip bilmediğini sordu. Çınar, Doğan'ı tanımadığını bildirdi. Tutuklu sanıklardan Cuma Özdemir de aynı kişiyi tanıyıp tanımadığını sorunca Çınar, tanımadığını yineleyerek, "Bu bir hücre yapılanmasıdır. Sizi yönlendiren içinizden bir kişi ile irtibatlı olabilir. Bu yapılanma halka halkadır. Her halka birbirinden bağımsız hareket eder. Halkalar arasında köprü vazifesi gören kişiler vardır. Bunlar irtibatı sağlar. Levent Ercan Gelegen'e iyi bakın, düşünün. Kesin bilmiyorum ama sizinle irtibatı Levent'in sağladığını düşünüyorum" iddialarında bulundu.
Müdahil avukatlardan Erdal Doğan da Çınar'a, Milli Güvenlik Kurulunun (MGK) da bir dönem misyonerliği tehdit algısı olarak gördüğünü belirterek, TUSHAD'ın Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde mi yoksa MGK bünyesinde mi olduğunu sordu. Çınar, TUSHAD'ın bağımsız bir yapılanma olduğunu ifade ederek, "Benim bildiğim TSK bünyesinde olduğuydu. Bugün böyle olmadığını görebiliyorum" yanıtını verdi.
Varol Bülent Aral'ın ajandasından çıkan yazılara değinen Erdal Doğan, "Burada Ergenekon örgütünün talimatı Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nden aldığı yazıyor. Burada da misyonerlik hedef alınıyor. Buradan hareketle TUSHAD ve MGK'nin birbirine etkisi var mıdır?" diye sordu. Çınar, bu yapının MGK ile bağlantısı noktasında bir duyum almadığını belirterek, 17 Mart 2007'deki toplantıda sanık Haydar Yeşil'in 12 Şubat 2007'deki çalıştayda konuşulanların, 15 Şubat 2007'de Mehmet Ülger'in Kayseri'de verdiği brifingin MGK'da da görüşüldüğünü ifade ettiğini savundu.
Erdal Doğan, TUSHAD'ın arşivini nerede muhafaza ettiğini sordu. Çınar, kozmik oda olduğunu söyledi. Doğan, hangi kozmik oda olduğunu sorunca Çınar, Özel Kuvetlere ait kozmik oda bulunduğunu ileri sürdü. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, Seferberlik Tetkik Kurullarının 11 dairesinin kapatıldığını, Malatya'nın da kapatılanlar arasında olduğunu, 5 tanesinin kaldığını ifade ederek, arşivlerin buralarda tutulup tutulmadığını sordu. Çınar, "Bu yapılanmalarda il başkanlıklarında arşiv oluşturulur. Genel merkezde de lokal olarak da arşiv yapılır" yanıtını verdi.
Doğan'ın TUSHAD'da emir komuta zinciri içinde hareket edilip edilmediğini sorması üzerine Çınar, emir komuta zincirinin resmiyetten farklı olabildiğini, bazı kişilerin köprü görevi gördüğünü, bunlardan birinin de Ruhi Abat olduğunu iddia etti.
Çınar, kendisinin Malatya ile bağını da Abdullah Atılgan'ın sağladığını ifade etti. Doğan'ın bu durumun gizliliği tehlikeye atıp atmadığını sorması üzerine Çınar, "Bu bir kişidir ve aynı yapının içindedir" dedi.
Doğan'ın "misyonerlerden en çok kimlerin tehdit algısı olarak görüldüğünü, azınlıklar için de tehdit algısı oluşturup oluşturulmadığı" sorusunu Çınar, "Müjdeciler, Protestanlar, bir de Ermeniler" diye yanıtladı.
Doğan, Mehmet Ülger'in brifing belgeleri ile Hurşit Tolon'un konferans konuşmalarının içeriğinin oluşturulmuş olup olmayacağını sordu. Çınar, "Brifingin ayak izleri Hurşit Tolon'un konuşmasında. Brifingler ile Hurşit Tolon'un konuşma içeriği aynı. Mehmet Ülger'in brifingleri ile Hurşit Tolon'un konferansındaki konuşmaları kesişiyor. Bunlar dava dosyasındaki eklerde var" karşılığını verdi.
Tutuklu sanık Ruhi Abat da Çınar'ın, Hurşit Tolon'un vereceği konferansı, mizansen ses kayıtlarının konuşmalarını kendisinin yazdığını, Emre Günaydın'ı kendisinin yetiştirdiğini, resmini gösterip cinayetler için hazırladığını ileri sürdüğünü belirterek, "Bütün bunları ben yapmış isem senin Malatya'da işin ne idi" diye sordu. Çınar da geniş bir kadro oluşturulmaya çalışıldığını, kendisinin bu nedenle çağrıldığını anlattı.
Abat, Çınar'ın savcı Zekeriya Öz'e yazdığı dilekçeye değinerek, "Kontrespiyonaj yaptığım zamanlarda yabancı istihbarat servislerinin engeline takılıyordum. Bazen de bizim istihbarat servisleri peşime takılıyor, geçiştirici raporlarla işi geçiştiriyorlardı, diyorsunuz. Bu kadar bilgiyi bilen İlker Çınar, çalıştığı örgütün devlet olmadığını bilmez mi?" diye sordu. Çınar, Abat'ın kendisini getirmek istediği yeri bildiğini ifade ederek, "Ona gelmeyeceğim" diye karşılık verdi.
"Bildiklerimi anlatmamı istemiyordu"-
Tutuklu sanık Levent Ercan Gelegen de Çınar'ın kendisi ile ilgili ifadelerini değiştirdiğini, ilk başta kendisinin tutuklanmasına engel olacak şekilde ifade verdiğini savunarak, "Bunun sebebi benimle yapmaya çalıştığın gizli bir pazarlık olabilir mi? " diye sordu. Çınar, "Hayır" yanıtını verdi.
Gelegen, "Benim savcılıkta bildiklerimi anlatmamı istemiyordu. İstediği kendi doğrultusunda ifade vermemdi" dedi. Gelegen, Çınar'ın konuşmasını engellemeye çalıştığını öne sürerek, "Meyveler olgunlaşmaya yavaş yavaş başladı. Savcılıkta verdiğim 4 sayfa savunmada da biraz değindim" diye konuştu. Mahkeme Başkanı Kısa, "Yanına MİT'ten ve emniyet olduğunu söyleyen kişilerin geldiğini ifade ettiğin savunmadan mı bahsediyorsun" diye sordu. Gelegen, "Evet" dedi. - Malatya