Haberler

Zirve Yayınevi'ndeki Cinayetlere İlişkin Dava

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin dava kapsamında, eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün tanık olarak ifadesine başvuruldu.

Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin dava kapsamında, eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün tanık olarak ifadesine başvuruldu.

Mehmet Eymür, Zirve Yayınevi'ndeki cinayetlere ilişkin davanın görüldüğü Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin talimatıyla İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan ara celsede tanık olarak dinlenildi.

Duruşmaya, davanın tutuklu sanıklarından eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon'u temsilen avukatlar Dilek Helvacı ile İlkay Sezer ile müştekilerin avukatı Nalan Erkem de katıldı.

Kimlik tespitinden sonra ifadesi alınan tanık Eymür, içinde yazdığı yazılar ve ayrıntılı bilgilerin olduğunu ifade ettiği flash belleği mahkemeye sundu.

Bölgesel hücre yapılanması şeklinde mevcut olan yapıların Özel Harp Dairesi'nin sivil unsurlarını oluşturduğunu belirten Eymür, kontrterör birimini yönettiği için bu bilgilere sahip olduğunu söyledi.

Görev yaptığı dönemde yanında çalışan özel kuvvetlere mensup subay ve astsubaylarla diyalogları bulunduğunu belirten Eymür, şu bilgileri verdi:

"Bildiğim kadarıyla bu yapı, 3 ana unsurdan oluşmaktadır. Bunlar, sivil unsur Beyaz Kuvvetler, Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ve ana unsur Bordo Bereliler'den oluşan Siyah Kuvvetler'dir. Beyaz Kuvvetler, bölgelere göre oluşturulmuş, harp vukunda cephe arkası çalışmaları yapması düşünülen ve yapması gereken kısımdır. Son derece disiplinlilerdir ve ağızları sıkıdır. İtiraf edene rastlamadım. Tanıdığım özel kuvvetler mensuplarına bu hususu sorduğum zaman, bedelinin ağır olduğunu söylediler. Beyaz Kuvvetler, bildiğim kadarıyla 50'li yıllarda Seferberlik Tetkik Kurulu kapsamında faaliyete başladı, daha sonra Özel Harp Dairesi'nde ve Özel Kuvvetler bünyesinde çalışmalarına devam etti. Ayrıca bunlarla ilgili özellikle Kıbrıs'ta yayın yapan internet siteleri vardır ve buralara girildiğinde ayrıntılı bilgiler verilmektedir. Yani, bu hususlar o kadar gizli değildir."

-"Hücrelerden oluşan bir yapı"-

Mehmet Eymür, bildiği kadarıyla "Beyaz Kuvvetler"in, bölgelerdeki Seferberlik Tetkik Kurulları bünyesinde hücrelerden oluşan bir yapı olduğunu ve bir bölge başkanının hücreleri bildiğini, yönetip, kayıt tuttuğunu öne sürerek,

"Hücrelerde görev alan kişilerin takma isimleri vardır. Bölge başkanları Seferberlik Tetkik Kurulu'na, yani Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlıdır. Eğitimleri de Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda verilir" dedi.

Eymür, yanında çalışan kişilerden, MAK Özel Kuvvetleri'nin de en seçkin kişilerden oluşturulduğunu, faaliyetlerinin daha çok terör örgütü PKK ile mücadeleye, örgüte lojistik sağlayan kişi veya kurumları takip ve tespit etmeye yönelik olduğunu ve bu kapsamda yut dışı çalışmaları yapıldığını öğrendiğini belirtti.

-"Kozinoğlu, Bozlak'a suikast emri vermişti"-

Sivil olmayan askeri unsurlar "Siyah Kuvvetler" hakkında da bilgi veren Eymür, şöyle devam etti:

"Günümüzde bu yapı, Bordo Bereliler olarak bilinmektedir. Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın terörle mücadelede çok emek ve başarı sağladığını belirtmek isterim. Ancak devlet içinde denetimsiz, gizlici faaliyet olmaz. Bu kişiler çok disiplinli yetişmişlerdir. Hem iyi asker hem de iyi istihbaratçılardır. Zaman zaman, münferit, bir takım rutin dışına çıktıklarını biliyorum. Örneğin, Kaşif Kozinoğlu, zamanında yanımda çalışmaya başlamıştı. Biz geldikten bir iki ay sonra alt birimlerine Murat Bozlak ile ilgili suikast emri vermişti. Ben bunu haber aldığımda kendisine soruşturma açtım, disiplin cezası uyguladım. Uzaklaştırmayı düşündüm ancak uzaklaştıramadım. O sırada bu kişi, teşkilatım içinden dahi himaye gördü. Bu hususta İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ayrıntılı beyanda bulunmuştum. Bildiğim kadarıyla Özel Kuvvetler Komutanı Genelkurmay 2. Başkanlığı'na bağlı. Özel Kuvvetler Komutanı'nın altında da rütbe esasına dayalı birlikler vardır."

TUSHAD adlı bir yapıyı bilmediğini, ancak "Efeler Birliği" gibi özel kahramanlık manası taşıyan isimler kullanan yapılar duyduğunu aktaran Eymür, tahminine göre, bu yapıların da Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı veya "Siyah Kuvvetler" içinde özel bir görev verilen birimler olabileceğini ifade etti.

-"Özel Harp Dairesi'nden gelme arkadaşlardan bilgi edindim"-

Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür, birimine özel kuvvetlerden gelen üst rütbeli Orhan Çoban, Korkut Eken, Yavuz Ataç ve Kaşif Kozinoğlu'nu tanıdığını, ancak bu kişilerin özel kuvvetlerdeki pozisyonlarını tam olarak bilmediğini ifade ederek, mahkemenin talimatında bahsi geçen "atin.org" adlı internet sitesi ve Radikal gazetesindeki yazıları, biriminde çalışan Özel Harp Dairesi'nden gelme arkadaşlarından edindiğini söyledi.

Eymür, avukat İlkay Sezer'in sorularına karşılık da "Özel Kuvvetler bünyesindeki MAK, Beyaz Kuvvetler ve Siyah Kuvvetler olarak Bordo Bereliler, devletin iradesiyle yasal zeminde kurulmuş yapılardır. Ancak zaman zaman illegal bir kısım faaliyetlerin olduğunu düşünüyorum. Bu bireysel de olabilir, emir komuta altında da olabilir" ifadelerini kullandı.

Zirve Yayınevi'ndeki cinayetlere ilişkin dava kapsamında, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 18 Ocak'ta yapılan ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un da aralarında bulunduğu 4 kişinin tutuklanmasına karar verilen duruşmada, eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün "tanık" sıfatıyla ifadesine başvurulması için ilgili mahkemelere yazı yazılmasına da hükmedilmişti. - İSTANBUL

Kaynak: AA / Güncel
TBMM'de kabul edildi! Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Ev hapsindeyken 2 kişiyi öldürüp kayıplara karışan Servet Bozkurt yakalandı

Ev hapsindeyken 2 kişiyi öldürüp kayıplara karışan Servet Bozkurt yakalandı

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha: Savaş artık küresel

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha! Açık açık tehdit etti

Bülent Arınç, yıllar önce yaşanan olayı anlattı: Tayyip Bey masaya yumruğu vurup 'Sus ulan' demiş

Arınç, hiç unutamadığı Erdoğan anısını anlattı: Masaya vurup "Sus ulan" diye bağırmış

title