Haberler
Netanyahu'dan ateşkes sonrası ilk açıklama: Hizbullah anlaşmayı bozarsa onları vururuz

Netanyahu'dan ateşkes sonrası ilk açıklama: Hizbullah anlaşmayı bozarsa onları vururuz

İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Milli Savunma Bakanı Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Rusya bir kez daha ABD füzeleriyle vuruldu, Savunma Bakanlığı 'Yanıt verilecek' dedi

ABD füzeleriyle bir kez daha vurulan Rusya'dan dünyayı korkutan açıklama

Zirve Yayınevi'ndeki Cinayetlere İlişkin Dava

Zirve Yayınevi'ndeki Cinayetlere İlişkin Dava
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 54.duruşmasında, gizli tanık "Adıyaman" dinlendi.

Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 54. duruşmasında, gizli tanık "Adıyaman" dinlendi.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Ankara'dan gelen ekip tarafından duruşma salonuna kurulan sistem aracılığıyla dinlenen gizli tanık Adıyaman, sanıklardan eski Malatya Jandarma Alay Komutanı Albay Mehmet Ülger ve Uzman Çavuş Mehmet Çolak'ı çok iyi tanıdığını belirterek, bu ikiliyle operasyonlara katıldığını öne sürdü.

Adıyaman, şu iddialarda bulundu:

"Malatya Jandarma Alay Komutanlığı ile daha önceden de çalışıyordum. Mehmet Ülger, 2006 yılının başı gibi Malatya'ya geldi ve bir süre sonra Jandarma Alay Komutanlığı'nın eski binasında yaptığımız görüşmelerde bana, dış güçlerin kontrol ettiği misyonerlerin kentte bulunduğunu ve bunların ıssız bir yerde sorgulanmaları, gerekirse de infaz edilmeleri gerektiğini söyledi. Bu işi benim yapmamı istedi. Kabul etmedim. Cinayetlerden bir süre sonra, tarihini tam hatırlamamakla birlikte 2007 yılının sonları olduğunu sanıyorum, Sivas yolu üzerindeki bulunan bir dinlenme tesisinde Mehmet Ülger ve Mehmet Çolak ile görüştüm. Mehmet Ülger, bana, Fatih Hilmioğlu'nun (eski İnönü Üniversitesi Rektörü) da sürekli buraya geldiğini, üniversitede başörtüsü yasağı uygulayan biri olduğunu ve öldürülmesi gerektiğini söyledi. Bana, 'daha önce verdiğim işi yapmadın ama bunu yapabilirsin' dedi. Ben de bunun tabancayla olacak iş olmadığını söyleyince, uzun namlulu bir silah ayarlayabileceklerini söyledi. Kabul ettim. Ankara'daki bir subay arkadaşımla konuyu paylaşırken, bu arkadaşım

'sakın böyle bir şey yapma. Ülger, ortalığı karıştırmak istiyor. Bu işe alet olma' diye beni uyardı. Bir süre sonra Mehmet Ülger, kaleşnikof silahın Adıyaman yolunda bir mağaraya gömülü olduğunu söyledi ve almamı istedi. Bu mağarayı ben, Mehmet Çolak ve Mehmet Ülger biliyorduk. Arkadaşımın da uyarısı ve şüphelerim nedeniyle silahı almadım, sonra da Malatya'dan ayrıldım."

Gizli tanık, mahkeme başkanı Hayrettin Kısa'nın, "Neden bu işleri sana vermek istemiş olabilirler. Merak etmedin mi-" sorusuna "Bana çok güveniyorlardı" yanıtını verdi.

Adıyaman'ın ifadesinin ardından söz alan sanık Mehmet Ülger, gizli tanığın yalan söylediğini iddia ederek, Malatya'da bulunduğu süre içinde adı geçen tesise bir kez gittiğini ve burada Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe'nin onuruna dönemin Valisi tarafından verilen yemeğe katıldığını savundu.

Duruşmada, sanık ve müdahil avukatları da gizli tanığa sorular yöneltti. Duruşma, yarın devam edecek.

Muhabir: Ensar Özdemir

Yayıncı: Ahmet Ekici - MALATYA

Kaynak: AA / Güncel
title