Zirve Yayınevi Davasının 55. Duruşması
Malatya'da, 3 misyonerin öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasında savunma yapan tutuklu sanık Ruhi Abat, davada hem sanık, hem de tanık olan İlker Çınar'ın yazdığı 2 kitap ve verdiği röportajlarındaki kalıp cümlelerin kelimeler değiştirilerek alınıp...
Malatya'da, 3 misyonerin öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasında savunma yapan tutuklu sanık Ruhi Abat, davada hem sanık, hem de tanık olan İlker Çınar'ın yazdığı 2 kitap ve verdiği röportajlarındaki kalıp cümlelerin kelimeler değiştirilerek alınıp iddianameye konularak, o cümlelerin kendileri üzerine atıldığını iddia etti.
Malatya'da 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasının 55. duruşması, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Duruşmaya tutuklu sanıklardan Emre Günaydın, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker ve Cuma Özdemir katılmazken, tutuklu sanık Varol Bülent Aral ile birlikte diğer tutuklu sanıklar Malatya Jandarma eski Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, astsubay Abdullah Atılgan, uzman çavuşlar Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adil Akçay, İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat, tutuksuz sanıklar Levent Ercan Gelegen ve Adem Gedik katıldı.
Duruşmaya, Kurtuluş Kiliseleri Derneği Lideri İhsan Özbek, Tilman Geske'nin eşi Suzanna Geske ile birlikte taraf avukatları da katıldı.
Duruşmada tutuklu sanık Ruhi Abat, 850 sayfalık savunmasını yapmaya devam etti. Ruhi Abat, 10 yıl süreyle Türkiye'de misyonerleri hedef gösteren İlker Çınar'ın ifadesi ile yargılandıklarını söyleyerek, İlker Çınar'ın daha önce yazdığı kitap, yaptığı televizyon programı ve verdiği röportajlarında anlattığı konuların psikolojik hareket planı şeklinde iddianameye konularak, kendileri üzerine atıldığını ileri sürdü.
İlker Çınar'ın "Şifre Çözüldü" ve "Siyasi Amaçlı Misyonerlik Enstitüsü" adlı kitaplarında verdiği röportaj ve yapılan haberlerde kullandığı birçok kelime ve konu başlığından örnekler veren Abat, Çınar'ın yıllar önce kitap, dergi ve gazete haberleri ile röportajlarında kullandığı cümle kalıplarının, bazı yerlerinde kelimeler değiştirilerek kendileri söylemiş gibi iddianameye konulduğunu savundu. Abat, "Suçlandığımız belgelerin tamamı İlker Çınar'ın kendisine aittir" dedi.
Sanık Ruhi Abat, " İlker Çınar'ın tanık olma beyanları ile Müslüman olma beyanları tıpatıp aynıdır. Sadece kelimelerin yerini değiştirmiş" diye konuştu.
İlker Çınar'ın konjonktür avcılığı yaptığını öne süren Abat, "Bu adam İsrail'den getirilmiş salatalık gibi korunuyor. Bu entrikacının sadece bu mahkemede değil, uluslararası mahkemede yargılanması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Ruhi Abat ayrıca, "Ceviz Kabuğu programında eski bir belediye başkanının İlker Çınar için söylediği, 'şimdi de Müslümanların arasına mı casus olarak girdiniz' sözü, iddianamedeki polis tutanağında 'misyonerlerin arasına casus olarak mı girdiniz' şeklinde değiştirilmiştir. Bunu mahkeme heyetinin dikkatine sunuyorum" dedi.
Abat, savunmasında İlker Çınar için, "Her sakala göre cebinde bir tarak var" nitelendirmesini yaptı.
Haksız yere tutuklu bulunduğunu iddia eden Ruhi Abat, "Edepten, ahlaktan bahsederken öğrencilerimin yüzüne nasıl bakacağım? Öğrencilerime cinayetin, adam öldürmenin günah olduğunu nasıl söyleyeceğim? Çocuklarıma, bu ülkeye hizmetin ibadet olduğunu
nasıl diyeceğim" ifadelerini kullandı.
Mahkeme, duruşmaya ara verdi. - MALATYA