Zirve Yayınevi Davasında 9 Yıl Sonra Karar
Malatya'da 18 Nisan 2007'de Zirve Yayınevinde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in boğazlarının kesilerek öldürülmesine ilişkin davada, olaydan 9 yıl 5 ay 10 gün sonra karar çıktı.
Malatya'da 18 Nisan 2007'de Zirve Yayınevinde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in boğazlarının kesilerek öldürülmesine ilişkin davada, olaydan 9 yıl 5 ay 10 gün sonra karar çıktı.
Niyaz-i Mısri Mahallesi Ağbaba İşhanı'nın üçüncü katındaki Zirve Yayınevinde 18 Nisan 2007'de saat 13.00 sıralarında düzenlenen saldırıda Zirve Yayınevinde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in boğazlarının kesilerek öldürülmüştü.
Cinayetlerin işlendiği gün yayınevine giden polisler, zanlılar Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Abuzer Yıldırım'ı olay yerinde yakalamış, yayınevinin penceresinden kaçmak isterken düşerek yaralandığı belirtilen Emre Günaydın ise kaldırıldığı İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde tedavi edildikten sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
Dava kapsamında hazırlanan ve mahkemece 22 Haziran 2012'de kabul edilen ikinci iddianamede, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger ve Binbaşı Haydar Yeşil'in yanı sıra astsubay Abdullah Atılgan, uzman çavuşlar Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adem Gedik ve Adil Akçay, İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat ile Levent Ercan Gelegen, Aykut Saka, İlker Çınar ve yargılanmalarına devam edilen Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Varol Bülent Aral, Hüseyin Yelki de sanık olarak gösterilmişti.
Kamuoyunda "özel yetkili mahkemeler" olarak bilinen ağır ceza mahkemelerinin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ardından tutukluluk süresinin 5 yıla indirilmesi nedeniyle, 7 yıla yakın tutuklu kalan Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Salih Gürler hakkında 7 Mart 2014'te tahliye kararı verilmişti. Adli kontrol kararı ve yurt dışına çıkış yasağıyla tahliye edilen sanıklara, elektronik kelepçe takılmıştı.
Avukatının başvurusu üzerine 10 Haziran 2014'te Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon hakkında tahliye kararı verilmişti.
24 Haziran 2014'teki 94. duruşmada da tutuklu sanıklardan Abdullah Atılgan, Mehmet Çolak, Murat Göktürk ve Levent Ercan Gelegen, 21 Ocak 2015'teki 101. duruşmasında da emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil ile İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi Ruhi Abat'ın tahliyesine hükmedilmiş, söz konusu sanıklar, yaklaşık 4 yıl cezaevinde kaldıktan sonra yurt dışı yasağı ve adli kontrol hükümleri çerçevesinde serbest kalmıştı. 2 Haziran 2016'da ise sanık Varol Bülent Aral'ın tahliyesiyle davada tutuklu sanık kalmamamıştı.
3 mahkeme başkanı, 5 savcı değişti
Zirve Yayınevi davasında 9 yıllık süreçte 3 mahkeme başkanı, 5 de savcı değişti.
Davada üç iddianame ve savcılık tarafından dosyaya üçüncü kez de mütalaa verildi.
Yapılan son değişiklikle davanın savcılığına Cumhuriyet Savcısı Burhanettin Olğun atanmıştı. Olğun tarafından son olarak verilen 213 sayfalık mütalaada 21 sanığın örgüt kapsamında beraatı istenirken, 5 sanığın da cinayetten 3'er kez müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması talep edilmişti.
- 9 yıl aradan sonra karar
Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin davanın 115. karar duruşması, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Kararı açıklayan mahkeme heyeti, adli kontrol kararıyla elektronik kelepçe takılan tutuksuz sanıklar Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker, Salih Gürler ve Cuma Özdemir'i maktuller Necati Aydın, Uğur Yüksel ve Tilmann Ekkehart Geske'yi "tasarlayarak öldürme suçundan" üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Sanıkların "terör örgütü üyeliği" gibi suçlardan beraatine hükmeden mahkeme, 5 sanığa ayrıca "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve eylemin silahtan sayılan bıçak ile ve birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi" nedeniyle her maktul için onar yıl, "nitelikli yağma" suçundan da 9 yıl 9 ay hapis cezası verilmesine, tutuklu kaldıkları sürenin de cezalarından mahsubuna hükmetti.
Mahkeme heyeti, sanıklar Günaydın, Yıldırım, Özdemir, Çeker ve Gürler hakkında verilen cezalarda Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddesine göre, "Ağır Ceza Mahkemesinin görevine giren işlerde tutukluluk süresi en çok 2 yıldır. Bu süre zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek uzatılabilir. Uzatma süresi toplam 3 yılı geçemez." şeklindeki açık düzenleme karşısında yasal olanak bulunmaması ve mahkemeye bu hususta takdir hakkı verilmemesi nedeniyle hükmen tutuklanmalarına yer olmadığına karar verdi.
Heyet, kararda ceza miktarı 15 yıl ve daha fazla olan suçlar yönünden resen istinafa tabi olunduğunu aktardı.
Diğer sanıklar
Aralarında emekli Orgeneral Tolon ile emekli Albay Ülger'in de bulunduğu 16 sanığın "terör örgütü üyeliği" ve benzer suçlardan beraatine hükmeden mahkeme heyeti, "haberleşmenin gizliliğini ihlal ve resmi belgede sahtecilik suçlarından" Mehmet Ülger'e 13 yıl 9 ay, Binbaşı Haydar Yeşil'e de 14 yıl 10 ay 22 gün hapis cezası verilmesini kararlaştırdı. Heyet, Yeşil ve Ülger'in tutuklu kaldıkları sürenin cezalarından mahsubuna da karar verdi.
Ayrıca, sanıklar Tolon, Atılgan, Gedik, Akçay, Gelegen, Çolak, Göktürk, Abat ve Aral'ın yurt dışı yasaklarının kaldırılmasına hükmedildi.
Azmettirici ve planlayıcıların bulunması için suç duyurusu
Mahkeme heyeti, oy birliğiyle verdiği kararda, sanık Emre Günaydın hakkında çelişkili beyanları, İlker Çınar hakkında da davanın seyri boyunca çelişkili ifadeleri ve sahte kimlik çıkarma gibi suçlar nedeniyle, davanın daha önce görüldüğü Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görev yapan mahkeme başkanlarıyla duruşmalara iddia makamını temsilen çıkan ve iddianame sunan, FETÖ'yle bağlantıları tespit edilerek HSYK tarafından ihraç edilen ve tutuklanan cumhuriyet savcıları, daha önce hazırlanan iddianamede yer alan bazı evrak ve belgelerdeki analiz raporlarını düzenleyen, haberleşmenin gizliliğini ihlal ettiği ileri sürülenlerle dönemin Malatya Terörle Mücadele Şube Müdürü ve şubede görevli polisler ile cinayetin işlendiği dönemde Mersin İl Jandarma Komutanlığındaki görevliler hakkında ilgili cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırdı.
Kararda, olayın meydana geliş şekli ve dosya kapsamı dikkate alındığında eylemin sadece 5 sanık tarafından planlanarak işlenmiş olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını belirten heyet, "Yaklaşık 9 yıl süren uzun yargılamaya rağmen sanıkları azmettiren suç faillerinin veya örgütlerin ortaya çıkarılmadığı anlaşılmakla, olayın azmettiricileri ve planlayıcıları olan suç failleri ve örgütlerin ortaya çıkarılması yönünde Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi." ifadelerini kullandı.