Zirve Yayınevi Davası
Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesine ilişkin davanın 53.duruşmasında, jandarmada yaklaşık 16 yıl haber elemanlığı yapan tanık Yaşar Adak dinlendi.
Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesine ilişkin davanın 53. duruşmasında, jandarmada yaklaşık 16 yıl haber elemanlığı yapan tanık Yaşar Adak dinlendi.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tanık olarak dinlenen Yaşar Adak, kendisinin uzun süre jandarma bünyesinde Geçici Köy Korucusu ve haber elamanı olarak görev yaptığını hatırlatarak, davada yargılanan Jandarma eski Alay Komutanı Mehmet Ülger ve diğer jandarma personelini tanıdığını söyledi. Duruşma esnasında Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, salondaki sanıklardan tanıdıklarını göstermesini istedi. Adak, Mehmet Ülger ile Uzman Çavuş Mehmet Çolak'ı tanıdığını söyleyerek, diğerlerini çıkartamadığını ifade etti. Tanık Adak, Mehmet Ülger için, "Mehmet Ülger'i yolda görsem tanımam. O kadar değişmiş ki" derken, "Mehmet Çolak'ı da zor tanıdım. Böyle değildi" dedi.
Tanık Adak, Battalgazi ilçesinin Adagören Köyü'nde 28 Ağustos 2005 tarihinde bir çiftlik evinde düzenlenen kına gecesinde tabanca ile ateş açılması sonucunda öldürülen Galatasaray Üniversitesi öğrencisi 22 yaşındaki Begüm Kartal olayında, o dönemki jandarma görevlilerinin olayı Osman Ulu'nun üzerine yıktığını söyledi. Tanık Yaşar Adak, "Begüm Kartal olayını 5-6 ay çözemediler. Begüm Kartal'ın babası 200-250 bin TL ödül vereceğini söyleyince jandarma olayı Osman Ulu'nun üzerine yıktı. Bunun için ifade verenlerin hepsi jandarma elemanıydı. Begüm Kartal olayında jandarma Osman Ulu'nun amcasını evine el bombası koydu, sonra ihbarda bulundu. Olayı dinci kesimin üzerine yıkmaya çalıştılar. Parayı Murat Uzman Çavuş aldı. Kime dağıttı bilmiyorum. Olayda ifade veren Mehmet Dinç ve Gökhan Kaya jandarmanın haber elemanıydı. Jandarmaya ihbarda bulunulurken, ben oradaydım" iddialarını ileri sürdü.
Mehmet Ülger, olayın olduğu tarihte Azerbaycan'da görevde bulunduğunu ve atandıktan 6 ay sonra Malatya'daki görevine döndüğünü söyleyerek, iddiayı kabul etmedi. Sanık Mehmet Çolak ise mahkeme heyetinden o dönemde jandarmada görev yapan üst rütbeli komutanların dinlenilmesini talep etti.
Tanık Adak, Mehmet Ülger'in korumasını yapan uzman çavuşun eşini takip ettirdiğini söyleyerek, uzman çavuşun da daha sonra görevden alındığını söyledi. Bu iddia üzerine Mehmet Ülger, uzman çavuşun eşinin rahatsız edilmesi nedeniyle koruma amacıyla istihbarat görevlilerince takip edildiğini, uzman çavuşunda yasal olarak görevden alındığını aktardı.
Yaşar Adak, "Mehmet Çolak uzman çavuşun yanında binbaşı ve yüzbaşı konuşamazdı. Mehmet Ülger'e çok yakındı. Alayda Mehmet Ülger'den sonra Mehmet Çolak gelirdi. Mehmet Ülger'in makamında Mehmet Çolak otururken, içeriye binbaşı girince ayağa kalkmazdı" dedi.
Bu iddia için sanık Mehmet Ülger, askeri teamül gereği üst komutanın odasında otururken, içeriye alt rütbede personel girince, orada oturan astlarında ayağa kalkmadığını söyledi. Sanık Mehmet Çolak ise, Malatya jandarma tarihinde kendisinin Malatya'da göreve başlamasından sonra eroin ve esrar operasyonları sayısında önemli artışların sağlandığını belirterek, bu nedenden dolayı sürekli hedef seçildiğini söyledi. Uzman Çavuş Mehmet Çolak, çalışmaları nedeniyle 50-60 tane ödülünde sahibi olduğunu aktardı.
Tanık Mehmet Adak, kendisinin 7 Nisan 2011 tarihinde Cumhuriyet Savcılığına ifade vermek için adliyeye geldiğini ve Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Haydar Yeşil'in bir uzman çavuşa kendisini aynı gün 33'kez aratarak, ne konuştuğunu öğrenmeye çalıştığını ileri sürdü. Bu iddia içinde sanık Haydar Yeşil, kendisinin Mart 2011 tarihinde tutuklanıp, cezaevine konulduğunu, Nisan ayında böyle bir talimat veremeyeceğini hatırlattı.
Mahkeme Başkanının "Zirve olayı ile ilgili bir bilgin var mı" sorusuna da Yaşar Adak, "Zirve Yayınevi olayı ile ilgili bilgim yoktur. Ancak jandarma personeli arasında Mehmet Ülger 'Bu işlere paşa olacağım' diye bulaştığını söylüyorlar, böyle duydum" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, "Cinayet işleyeni paşa mı yapıyorlar?" diye sordu.
Tutuklu sanık Mehmet Ülger, "Husumeti olan, görevden aldığım, haber elemanlığından attığım insanlar gelip tanıklık yapıyor" dedi.
Tanık Yaşar Adak, Ergenekon davasında tutuklu Levent Ersöz'ün arandığı dönemde Malatya merkez Çöşnük Kavşağı'nda kaza yaptığını ve jandarmanın olayı gizleyerek, Levent Ersöz'ü Eskişehir'den elen bir istihbaratçı yüzbaşının Ankara'ya götürdüğünü, yine Malatya'daki jandarma istihbaratçılarından duyduğunu söyledi.
Tanık Yaşar Adak, kendisinin konuşmaması için jandarma tarafından Zirve Yayınevi'nde çalışan Hüseyin Çolak'ın sahte ismini kullanan kişiye, kendi adına olmayan, ancak kendisini ektiği tarlaya hint keneviri ektirdiğini, bu şahısında verdiği ifadesinde hint kenevirini jandarmanın talimatı üzerine ektiğini söylediğini iddia etti. Bu şahsın gerçek isminin ise Erkan E. olduğunu belirtti.
Mahkeme Heyeti duruşmayı yarına erteledi. - MALATYA