Zirve Yayınevi Cinayetlerine İlişkin Dava
Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 114. duruşması görüldü.
Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 114. duruşması görüldü.
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz sanıklar emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi Ruhi Abat ile Murat Göktürk, Abdullah Atılgan, Hüseyin Yelki, Levent Ercan Gelegen ve adli kontrol kararıyla elektronik kelepçe takılan sanıklar Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım ve Salih Gürler hazır bulundu.
Elektronik kelepçe takılan sanıklardan Hamit Çeker Elbistan, Cuma Özdemir Darende Adliyesinden, bir önceki duruşmada tahliyesine hükmedilen ancak başka bir suçtan dolayı Adana F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Varol Bülent Aral ise Adana F Tipi kapalı cezaevinden video konferans sistemiyle duruşmaya katıldı.
Duruşmaya, Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Suzanne Geske ile çocukları ve cinayetlerde hayatını kaybedenlerden Uğur Yüksel'in annesi Hatice Yüksel de katıldı.
Geske, mahkemenin adaletli bir karar vermesini beklediğini belirterek, "Aradan geçen 9 yılda bir şey göremedim. Çok şey değişti. Artık Tanrı'nın adaletine inanıyorum. Adaletli bir kararın beni şaşırtacağına inanıyorum." dedi.
Uğur Yüksel'in annesi Hatice Yüksel ise sanıkların tutuklanmalarını isteyerek, "9 yıldır git gel çok yoruldum. Ben çocuğumu kaybettim. Bu aziz mübarek gün doğruları söylesinler, konuşsunlar. Katiller nasıl serbest kalır?" diye konuştu.
Savcı Burhanettin Olğun'un mütalaasını yinelediği duruşmada, sanıklardan Varol Bülent Aral da esas hakkındaki savunmasını yaptı.
Aral, kendisine kumpas kurulduğunu, cinayetin olduğu gün cezaevinde bulunduğunu iddia ederek, adının dosyaya nasıl eklendiğinin araştırılmasını talep etti.
Sanık Emre Günaydın'ın olayın ardından 27 gün komada kaldığını ancak kendi ismini nasıl verdiği konusuna açıklık getirilmediğini savunan Aral, "Bana karşımda oturanlar tarafından kumpas kuruldu. Adalet gelsin istiyorum artık. Olayla hiçbir alakam yok ama buna rağmen tüm tetikçiler bırakıldı. Onların tahliye edilmesinden 2-3 yıl sonra bana tahliye veriliyor. 5 tetikçi dışarıda geziyor kimse bir şey demiyor. Adalet istiyoruz. Adalet gelene kadar bu sanıklar içeride yargılansın. Bana kimin kumpas kurduğunu mahkeme ortaya çıkarmak zorunda." ifadelerini kullandı.
Aral'ın esas hakkındaki savunmasının ardından mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı.
Heyet, savunmaları tamamlanan sanıklara son sözlerinin sorulması ve davada karar verilmek üzere duruşmayı 28 Eylül'e erteledi.