Zirve Davasında 44. Duruşma Yapılıyor
Malatya'da 1'i Alman 3 kişinin öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasının 44.duruşması başladı.
Malatya'da 1'i Alman 3 kişinin öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasının 44. duruşması başladı.
Malatya'da 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi'nde Alman Tilman Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel adlı 3 misyonerin öldürülmesiyle ilgili davanın 44. duruşması Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Sanıkların savunmaları ve çapraz sorgularının gerçekleştirildiği duruşmaya sanıklar Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Salih Gürler, Varol Bülent Aral, emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, Ruhi Abat, Murat Göktürk, Abdullah Atılgan, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen, Aykut Saka ve Hüseyin Yelki katıldı. Ek iddianamede 1. sırada sanık olarak gösterilen emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile iddianamede itiraflarda bulunan sanık ve tanık İlker Çınar duruşmaya katılmazken, tutuksuz sanıklar Kürşat Kocadağ ve Mehmet Gökçe ise duruşmalara mahkeme kararı gereğince gelmedi. Duruşmaya Suzanna Geske, tarafların avukatları ile bazı sanık yakınları da katıldı.
Duruşmada ifade veren ve o dönem Malatya İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi'nde uzman çavuş olarak görev yapan sanık Adem Gedik, üyesi olmakla suçlandığı TUSHAD ile bu örgüte bağlı olduğu iddia edilen 'Beyaz ve Siyah Kuvvetleri' ilk kez dava kapsamında öğrendiğini söyleyerek, "Haber elemanlarına para ödediğim söyleniyor. Bir uzman çavuşun bir kuruş ödeme yetkisi yoktur. Benim dışımda gelişen olaylar bana yansıtılmaya çalışılıyor" dedi.
Kendisine yöneltilen bazı iddialara ilişkin belgeleri mahkemeye sunan Gedik, söz konusu iddiaları reddetti. Gedik, üst-ast ilişkileri kapsamında kendisine verilen emirleri yerine getirdiğini ifade etti.
Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa'nın "Şehir merkezinde sürekli cirit atmışsınız. Kırsala gitmemişsiniz. Şehir merkezi emniyetin sahası. Siz kendi muvazatlarınızı okumuyor musunuz? Haber elemanı ödeme miktarlarında misyonerlik takipleri ile ödemeler daha çok. PKK ile ilgili haber elemanlarına daha az ödeme yapılmış?" şeklindeki sorusu üzerine sanık Gedik, kendisine verilen emirleri yerine getirdiğini söyledi.
Mahkeme Başkanı Kısa'nın İnönü Üniversitesi'nde görevli tutuklu sanık Ruhi Abat hakkındaki "Ruhi Abat neden sık geliyor, jandarmada uzman çavuş mu?" şeklindeki sorusuna da Gedik, "Ruhi Abat, üst makamların emri ile Alay'da misyonerlikle ilgili seminer verdi" yanıtını verdi. Sanık Gedik, sanık Ruhi Abat'ın "Benden en küçük bir misyonerlikle ilgili belge aldınız mı?" sorusuna "Hayır" cevabı verince araya giren Mahkeme Başkanı Kısa, "Büyük belge mi aldınız" şeklinde espri yapınca salonda gülüşmeler oldu.
Gedik'in avukatı Mehmet Tuna ise, "İddianame hep olabilirlerle dolu. Ceza hukuku olmuş ile ilgilenir. Zorlama bir suçlama ile karşı karşıyayız" dedi.
Cinayetler döneminde Malatya İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi'nde görevli olan Astsubay Adil Akçay ise savunmasını okuyarak yaptı. Akçay, Türkiye'de 2011 yılına kadar dini grup ve misyonerlerin genelgelere göre jandarma ve diğer birimlerce takip ettirildiğini aktararak, "Benim görev alanıma giren Hizbullah terör örgütü ile ilgili eylem planı 5 yıl sonra mı kaldırılacak? Misyonerlerle ilgili bilgiyi sadece Malatya İl Jandarma toplamamıştır. Emniyetin, jandarmadan daha fazla bilgi topladığı görülecektir. Misyonerlerle ilgili bilgi toplamak suçsa, tavsiye kararı alan Milli Güvenlik Kurumu, genelge yayınlayan Başbakanlık ve diğer kurumlar da suçludur. Dosya Ergenekon bağlantılı olsaydı, neden İstanbul'daki dosya Malatya'ya gönderildi. Cinayet davası dosyası İstanbul'a istenirdi. Ergenekon ile ilgili olarak çok sayıda iddianame ve belge yazıldı. Ama hiç birinde TUSHAD hakkında bilgi yoktur" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi. - MALATYA