Zigetvar'daki Kanuni Türbesinde Çalışmalar Sürecek
Pecs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Norbert Pap, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansının (TİKA) desteklediği proje kapsamında yeri tespit edilen 1566'da Zigetvar kuşatması sırasında hayatını kaybeden Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının defnedildiği alandaki çalışmaların bu yıl da...
Pecs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Norbert Pap, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansının (TİKA) desteklediği proje kapsamında yeri tespit edilen 1566'da Zigetvar kuşatması sırasında hayatını kaybeden Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının defnedildiği alandaki çalışmaların bu yıl da devam edeceğini söyledi.
Araştırmayı yürüten Macar ekibin başındaki Pap, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının defnedildiği türbenin bulunması için çalışmaların TİKA'nın 2012 yılında Macaristan'ın Pecs Üniversitesine verdiği destekle başladığını, geçtiğimiz dönemde önemli adımlar atıldığını söyledi.
Yapılan çalışmalarda, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), Türk araştırmacıları, Macar Bilimler Akademisi başta olmak üzere birçok kurumun katkısıyla 2015 yılında Kanuni Sultan Süleyman'ın iç organlarının defnedildiği yerin, 2016 yılında ise Osmanlı'nın önemli vezirlerinden Sokullu Mehmet Paşa'nın yaptırdığı cami ve yanındaki tekke kalıntılarının da bulduğunu belirten Pap, şöyle konuştu:
"Geçen yıl elde ettiğimiz neticelerle Kanuni'nin türbesinin yeri hakkındaki soru işaretleri tamamen ortadan kalktı. Kazılarda elde ettiğimiz veriler üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Türk ve Macar uzmanlarının işbirliğiyle bu çalışmaları tanıtan bir kitap hazırlıyoruz. Türkçe, Macarca ve İngilizce olarak yayınlanacak olan bu kitapta yapılan akademik ve bilimsel araştırmaların sonuçları kamuoyuyla paylaşılacak."
Pap, bölgeyi geçen yıl ziyaret eden Osmanlı padişahlarından 5. Murad'ın kızı Hatice Sultan'ın torunu Kenize Murad Sultan ve II. Abdülhamid'in torunu Osman Nami Beyzade'nin kızı Mediha Martinez Hanım ve Osmanlı ailesi mensubu diğer 3 kişiden alınan DNA örnekleri ile kazının yapıldığı alanda elde edilen kalıntıların karşılaştırılarak incelendiğini de belirtti.
Türbenin bulunması sonrası bölgeye ilginin arttığını belirten Pap, Amerikan, Alman, İngiliz medyasının yanı sıra birçok önemli yayın şirketinin bölgede Osmanlı dönemiyle bağlantılı tarihi programlar hazırladığına dikkati çekerek, "Programımıza göre bu yıl kazı çalışmalarımız da olacak. TİKA ile görüşmeler devam ediyor, aldığım bilgilere göre şu ana kadar yaptığımız çalışmaları aynı şekilde devam ettirebileceğiz." şeklinde konuştu.
Kazı çalışmaları ile Macaristan'da ilk defa Osmanlı yerleşkesi ortaya çıkarıldığını ve bunun Türk-Macar ilişkilerine büyük katkı sağlayacağını ifade eden Pap, "Bugüne kadar söz konusu bölgenin sadece yüzde 5'lik bir bölümünde kazı çalışması yaptık. Tabii ki bu kazı çalışmaları hava durumu ve finansal faktörlerin yanı sıra iki ülke arasındaki anlaşmaya da bağlı. Burada en önemli binaları yani türbe, cami ve tekkeyi bulduk ve kazıyla ortaya çıkardık. Bölgede kazılmamış yüzde 95'lik alanda ise askeri baraka, kule ve surlar, hamam, kervansaray ve türbenin güneyinde henüz ne olduğunu bilmediğimiz bir bina mevcut. Biz 4 hektarlık alanı inceliyoruz." dedi.
Bölgede hem yerel halkın hem de siyasilerin kazılara ve ortaya çıkarılan eserlere olumlu yaklaştığına işaret eden Pap, "Siyasiler ve yerel halk bu kazılara tam destek verip müteşekkir olduklarını belirtiyorlar. Geçen yaz kazılar sonrası yaptığımız araştırmada 50 kişiden 49'unun yapılan çalışmaları desteklediği ortaya çıktı. Bu da bölgede desteğin ne kadar yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Halk bu çalışmaların büyük ekonomik getirisi olacağı inancına sahip." diye konuştu.
Macaristan'da yayınlanan Türk dizisi neticesinde Kanuni Sultan Süleyman'a büyük saygı duyulduğunu belirten Pap, "Macarların düşüncesindeki Kanuni Sultan Süleyman fotoğrafını halihazırda meşhur Türk dizisindeki Kanuni karakteri belirliyor. Macaristan'da bugün en meşhur dizi Kanuni'nin hayatını konu edinen Muhteşem Yüzyıl. Macaristan'da Kanuni, karizmatik, çekici, erkek yönetici gibi olumlu vasıflarla biliniyor." şeklinde konuştu.
Kanuni'nin ölümü gizlendi
Zigetvar Kalesi'nin kuşatması sırasında hayatını kaybeden Kanuni Sultan Süleyman'ın ölüm haberi askerler arasında moral bozukluğu yaratmaması için gizlendi. Cesedi bozulmaması için iç organları çıkartılarak otağının bulunduğu yere gömüldü. Bedeni ise muhasaradan sonra İstanbul'a getirilerek Süleymaniye Camii avlusundaki bugünkü yerine gömüldü.
Kanuni'nin ölümünden sonra tahta geçen 2. Selim, babasının iç organlarının gömülü olduğu yere türbe, etrafına da külliye yaptırdı. 150 yıl kadar kalan bu yapılar daha sonra Zigetvar Kalesi'ni işgal eden Habsburg askerleri tarafından yıkıldı. Daha sonra Macarlar tarafından bu bölgeye türbe anlamına gelen "Turbek" ismi konuldu.