Zeytinyağı Fabrikası Gibi Cezaevi
İzmir'in Foça ilçesindeki Açık Ceza İnfaz Kurumu, organik sebze meyve yetiştirmekten mobilya üretimine, hayvan besiciliğinden mandıracılığa kadar birçok alanda üretiminin yanı sıra geçen yıl kurulan tesis sayesinde hem cezaevi bahçesindeki hem de bölgedeki zeytinleri yağa dönüştürüyor.
ÖMER SÜT - İzmir'in Foça ilçesindeki Açık Ceza İnfaz Kurumu, organik sebze meyve yetiştirmekten mobilya üretimine, hayvan besiciliğinden mandıracılığa kadar birçok alanda üretiminin yanı sıra geçen yıl kurulan tesis sayesinde hem cezaevi bahçesindeki hem de bölgedeki zeytinleri yağa dönüştürüyor.
12 dönümlük araziye kurulu olması nedeniyle Türkiye'nin en büyük cezaevlerinden olan Foça Açık Ceza İnfaz Kurumu, doğal ortamı, yeşil alanı, seraları, atölyeleri ve spor sahalarıyla dikkati çekiyor.
Adalet Bakanlığının "ceza infaz kurumlarının sadece cezayı uygulayan değil, kişiyi tekrar topluma kazandırmaya çalışan kamu kurumları olma hedefi"ni gerçekleştiren cezaevlerinden biri olarak göze çarpan müdürlük, cezalarını çeken tutuklu ve hükümlüleri iş hayatına yönlendiriyor.
Bir taraftan cezalarını çeken diğer taraftan organik sebze meyve yetiştirmekten mobilya üretimine, hayvan besiciliğinden mandıracılığa, inşaat atölyesinden zeytinyağı üretimine kadar farklı mesleklerde uzmanlaşan mahkumlar, cezaları sona erdiğinde meslek sahibi bireyler olarak topluma kazandırılıyor ve ülke ekonomisine katkı sağlıyor.
Fo-Ce markasıyla satışa sunuluyor
Cezaevindeki yaklaşık 3 bin 500 zeytin ağacından topladıkları zeytinleri, modern tesislerde hijyen ve temizlik koşullarına uygun üretilen tonlarca zeytinyağı, laboratuvarda analiz edilerek paketlenmesinin ardından "Fo-Ce" markasıyla Adalet Bakanlığı kurumlarında ve İzmir'de belli noktalarda satışa sunuluyor, talep halinde İzmir dışındaki kurumlara da gönderiliyor.
Katkı maddesiz, doğal olması ve kalitesiyle başta hakim ile savcılar olmak üzere adliye personelinden ve halktan büyük ilgi gören zeytinyağları kısa süre içerisinde tükeniyor.
Hedef 28 bin zeytin ağacı
Foça Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Murat Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmişten beri zeytincilik faaliyetleri yürüttüklerini ancak kurdukları modern tesisle bunu hızlandırdıklarını belirterek cezaevi bahçesinde yaklaşık 3 bin 500 ağacın bulunduğu, her yıl 5 bin ağaç dikerek bu rakamı 28 bine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
Zeytinlerin genel olarak Edremit ve Gemlik türü olduğunu dile getiren Yılmaz, mahkumların toplanan zeytinleri elekten geçirdiğini, elek üstü kalanları kahvaltılık zeytin olarak ayrıldığını diğer kısmın ise yağlık olarak değerlendirildiğini aktardı.
Günde 20 ton zeytinyağı üretiliyor
Sıkımda elde edilen yağın asidi ile paketlenmesinin ardından asit oranının aynı olduğunu ifade eden Yılmaz, günlük ortalama 20 ton zeytinin sıkılarak yağa dönüştürüldüğünü, 5 ton ise kahvaltılık zeytin üretildiğini dile getirdi.
Tesisin geçen yıl kurulduğunu anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:
"Burada temel amaç, soğuk sıkım olarak kaliteden ödün vermeden, hükümlü istihdam ederek bunları tekrar topluma kazandırmaktır. Bunu yaparken de bu işi doğru bir şekilde öğretmek istiyoruz. Yani işe hile katmadan, gıda terörü yaşattırmadan, zeytin ya da zeytinyağı içerisinde hiçbir kimyasal kullanmadan, doğal yollarla üreterek tüketiciye ulaştırmayı amaçlıyoruz."
Bölgedeki zeytinler de sıkılıyor
Bölgede yeterli tesis olmadığından zeytinini sıktırarak yağ elde etmeye çalışanlara da belli bir ücret karşılığında yardımcı olduklarına işaret eden Yılmaz, Adalet Bakanlığı ve İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru'nun desteğinden dolayı mutlu olduklarını vurguladı.
Zeytin sıkım tesislerinde sorumlu olarak çalışan mahkum Kenan Çakır, Akhisarlı olması nedeniyle küçük yaştan beri zeytincilikle uğraştığını, toplanan zeytinleri 30-35 derece sıcaklıkta sıktıklarını, kaliteden asla ödün vermediklerini belirtti.
Zeytinin ağaçlardan toplanmasından sonra doğrudan sıkıma gelmesi nedeniyle değer kaybı olmadığına dikkati çeken Çakır, işini severek yaptığını ve devlete bu şekilde faydalı olduğu için de memnuniyet duyduğunu bildirdi.
Zeytin toplama işinde çalışan mahkum Şeyhmus Bedir ise daha önce memleketi Mardin'de çobanlık yaptığını ancak cezaevine girdikten sonra zeytincilik işiyle uğraştığını ve meslek sahibi olduğunu anlatarak cezası bittikten sonra da böyle bir işte rahatlıkla çalışabileceğini kaydetti.