Zeydan Karalar'ın da aralarında bulunduğu 6 şüpheliye ilişkin hakimlik yazısına ulaşıldı

İstanbul merkezli yolsuzluk soruşturmalarında gözaltına alınan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Adıyaman Belediye Başkan Yardımcısı Ceyhan Kayhan'ın da aralarında olduğu 6 şüphelinin tutuklanmasına ilişkin hakimliğin karar yazısına ulaşıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması, Aziz İhsan Aktaş'ın elebaşı olduğu öne sürülen suç örgütü soruşturması ve Büyükçekmece Belediyesi ile ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

Aziz İhsan Aktaş suç örgütüne yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adıyaman Belediye Başkan Yardımcısı Ceyhan Kayhan, Rabil Artan, Özcan Zenger, Kazım Gökhan Yankılıç ve Burak Kangal hakkındaki hakimlik karar yazısı ile Karalar'ın ifadesine ulaşıldı.

Zeydan Karalar hakimlikteki beyanında, şüpheli Baki Nogay'ın hakkında verdiği ifadede kendisine iftira attığını savundu.

Karalar, ifadesinde şunları kaydetti:

"Baki Nogay isimli şahısla asla böyle bir konuşmam olmadı, olamaz. 12 yılda yüzlerce yükleniciyle çalıştık, hiçbirisiyle böyle konuşmalarımız olmadı, '2016'nın beşinci ayında ihaleyi aldığını ve 2016'da şirketten ayrıldığını' söylüyor. Bizden önceki dönemlerde de belediyeyle çalışıyor. Alacaklarını tahsil etmek için görüşme yaptığını söylüyor. İhaleyi alıyor, 1,5 yıl ödemeleri düzenli alıyor. Ödemeleri düzenli alan birinin neden böyle bir konuşmaya ihtiyacı olsun. Görüşmenin 3 kişi arasında olduğunu söylüyor. Hapishane şartlarında özgürlüğüne kavuşmak için iftira atıyor. Yönlendirildiği insan 'Zeydan Karalar böyle bir talimat vermedi.' diyor. Ödemelerde ekstra bir şey yok, önceden nasıl ödendiyse sonrasında da ayın şekilde ödenmeye devam ediyor."

Soruşturmanın Adana'da olması gerektiğini, Türkiye Belediyeler Birliği ile deprem bölgesinin başkanı olduğunu, oraların yollarını, kanalizasyon ve su şebekesi işlerini yapmaya çalıştıklarını kaydeden Karalar, "Sayın savcının buraya sevk ederken aynı dosyadaki benzer mahiyetteki şahıslardan birisini adli kontrole sevk edip diğerini tutuklamaya sevk etmesi kabul edilebilir değil. Yüce Allah'ın huzurunda yemin ederim ki iddia edilen konuşma asla yapılmadı. Böyle bir emare de yok. Madem ki 4 yıldır ödeme almadı, neden icraya vermedi? Çünkü ödemeleri rutin bir şekilde aldı." diye konuştu.

Karalar, cezaevinde psikolojisi bozulan Nogay'ın oradan çıkmak için kendisine attığı iftiralar nedeniyle tutuklamaya sevk edildiğini savunarak, karartacak delil olmadığını, Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adana'nın ciddi hasar aldığını, ülkesine hizmet etmek istediğini söyleyerek, serbest bırakılmasını talep etti.

Hakimliğin karar yazısında şüpheli ve tanık ifadeleri yer aldı

Hakimlik, Zeydan Karalar ve Özcan Zenger'e ilişkin kararında, haklarındaki şüpheli ve tanık ifadelerine de yer verdi.

Buna göre şüpheli Nogay, 16 Haziran'da savcılıkta verdiği ifadede şunları aktardı:

"Seyhan Belediyesinde almış olduğumuz ihaleler kapsamında hak ediş ödemelerini almakta zorlandım. Hak ediş ödemeleri karşılığında benden para talep edildi. Seyhan Belediyesinin çöp toplama, temizlik işini B*** ile birlikte A**** isimli firma ortak olarak almıştı. Yine işi aldıktan sonra o dönem Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile bizzat görüştüm. Karalar bana, düzenli ödeme alabilmemiz için her ay belli bir miktarın kendilerine ödenmesi ve bu süreci temizlik işleri müdürü Özcan Zenger ile yürütmemiz gerektiğini belirtti. Talebini kabul etmememiz halinde ödemelerimizi geciktireceklerini biliyordum. Teklifini kabul etmek zorunda kaldım."

Nogay, bu kapsamda çalışanlarınca T.S'ye verilen paraların bu kişi tarafından Özcan Zenger'e teslim edildiğini, buna ilişkin evrakı dosyaya sunduğunu, telefonların sinyal bilgilerine bakıldığında parayı teslim eden ve alan kişinin bir araya geldiğinin anlaşılacağını anlattı.

Kararda, soruşturma kapsamında Nogay'ın paraları Zenger'e verdiğini iddia ettiği T.S'nin "tanık" olarak verdiği ifade de yer aldı.

Tanık T.S, çalıştığı şirkette proje koordinatörü olduğunu, Seyhan Belediyesinden alınan ihalelerin koordinatörlüğünü yaptığını söyledi.

Bu sürede belediye görevlilerine para teslimi yaptığını, üzerinden çok zaman geçtiği için ayrıntılı hatırlayamadığını anlatan T.S, "Seyhan Belediyesi ile ilgili olarak ise B*** firması burada ihale almıştı. Şirket sahibi Baki Nogay, Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile görüştüğünü, hak ediş ödemesi alabilmemiz için para talep ettiğini, bu paraların da Özcan Zenger'e teslim edileceğini söyledi ve Zenger ile görüşmemi isledi. Kendisiyle görüştüm. Seyhan'daki proje müdürümüz A.T.D idi. Onun hesabına yatan paraları kendisinden alıp Seyhan Belediyesi binasında Zenger'e teslim ettim. Para teslim tarihleri bazen aynı gün bazen de bir gün sonra olabiliyordu. Bu nedenle tarihlerini tam hatırlamıyorum. Özcan Zenger'e 10 dan fazla kez para teslimi yaptım." ifadelerini kullandı.

Hakimlik kararında, söz konusu beyanları destekleyici nitelikte banka hesap hareketleri olduğu, Seyhan Belediyesi sınırları içerisinde kent temizliği hizmet alımı işi ihalesiyle ilgili tespit edilen kayıtlar bulunduğu ifade edildi.

Baki Nogay, H.Ü, A.T.D ve T.S'ye ait şirket ve SGK kayıtları olduğu, HTS kayıtlarına göre Karalar'ın Seyhan Belediye Başkanı olduğu dönemde belediyenin temizlik işlerini yapan yüklenici firma sahibi Baki Nogay ile görüşerek hak ediş ödemeleri kapsamında haksız para talebinde bulunduğu, konuyu belediyenin temizlik işlerinden sorumlu çalışanı Özcan Zenger ile görüşmeleri gerektiğini belirterek firma yetkililerini Zenger'e yönlendirdiği aktarılan kararda, firma yetkililerinin Zenger ile yaptıkları görüşmeler sonrasında farklı tarihlerde İstanbul ve Adana'da Zenger ile tanıkların buluştuğu, hesaplarına gönderilen paranın bankadan çekilerek Zenger'e elden teslim edildiği yönündeki iddia ve tespitlere yer verildi.

Kararda, şüphelilerin üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir somut deliller bulunduğu vurgulanarak, suçların niteliği, öngörülen ceza miktarları, delillerin henüz tam olarak toplanmamış olması, delil karartma ve tanıklar üstünde baskı kurma ihtimali göz önüne alınarak tutuklama talebinin yerinde ve ölçülü olduğu kaydedildi.

Hakimlik kararında, şüphelilerin tutuklanmalarına hükmedildi.