Zeybek: Fransızlar, Başkalarının Taşeronu Olarak Libya'ya Gidiyor
Demokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, "Fransızlar, Başkalarının Taşeronu Olarak Libya'ya Gidiyorlar, Taş Üstünde Taş Bırakmıyorlar" Dedi.
ATATÜRK'ün 24 Mart 1922 tarihinde Eskişehir'in Sivrihisar ilçesindeki Zaim Ağa Konağı'nda Ankara dışında topladığı bakanlar kurulu toplantısının yıldönümü törenine katılan Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, "Fransızlar, başkalarının taşeronu olarak Libya'ya gidiyorlar, taş üstünde taş bırakmıyorlar" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bir süre önce müzeye dönüştürülen Sivrihisar ilçesindeki tarihi Zaim Ağa Konağı'nda bugün bakanlar kurulu toplantısının yapılışının 89'uncu yıldönümü nedeniyle tören düzenlendi. 'Cumhuriyet Doğuyor' adlı törene DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, Sivrihisar Kaymakamı Hüseyin Çakırtaş, Belediye Başkanı Fikret Arslan ile çok sayıda kişi katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende konuşan DP Lideri Namık Kemal Zeybek Libya'da bir şeylerin olduğunu söyleyerek, "Libya uzak değil, yakın. Libya, bizim vatanımızdı. Libya bağımsız olduğu zaman Libya'yı yönetenler, İstiklal Savaşımızda bize çok büyük destekler verdiler" dedi.
O ZAMAN MEDENİYET, ŞİMDİ DEMOKRASİ ADINA YAPILIYOR
Fransızların, başkalarının taşeronu olarak Libya'ya gittiğini ve orayı bombalayarak taş üstünde taş bırakmadığını ifade eden Zeybek, bunun da demokrasi adına yapıldığını söyledi. Kurtuluş savaşı yıllarında Avrupalıların medeniyet götürme adı altında ülkeleri işgal ettiğini belirten Zeybek şöyle konuştu:
"Şimdi başkalarının güttüğü mesela Sarkozy, Fransızlar, başkalarının taşeronu olarak Libya'ya gidiyorlar, taş üstünde taş bırakmıyorlar, bombalıyorlar ve buna Haçlı Seferi diyorlar. Evet biz de bir Haçlı seferi ile karşı karşıya kalmıştık. Bütün bu coğrafyayı dolaşan o Yunan sürüleri, köylülere bile (bizi Avrupa gönderdi) diyorlardı. Avrupa, yani emperyalizm. Gönderdi de taş üstünde taş kalmadı. İnsanların evinde yiyecekleri, hayvanları kalmadı. Bütün bunlar ne adına yapılıyor. Bütün bunlar Irak'ta, Libya'da demokrasi adına yapıldı, o zaman da medeniyet diye yapılıyordu. Mustafa Kemal Atatürk büyük mücadeleyi verirken İstanbul'da mütareke basını ve bir takım satılmışlar kendi şahsi emelleriyle düşmanların emellerini birleştirmiş olanlar ne işi var bunların, niye medeniyetin gönderdiği orduya karşı çıkıyorlar dediklerinde bakınız ne diyor Atatürk; medeniyet deme, duymaz o sağır, taş üstüne taş bırakma, durma gir, tepelerle dümdüz olsun her bayır. Atilla'nın oğlusun sen, unutma kalbindeki intikamı uyutma. Milletimiz ayağa kalktı ve milli mücadele gerçekleşti, Cumhuriyet kuruldu. Şanlı ve şerefli Cumhuriyet. Şimdi bize düşen bu kutlamaları yapmak ama bu Cumhuriyeti de ve bu cumhuriyetimizin temel değerlerlerini de mutlaka korumalıyız. Biz hangi kökten ve kökenden gelmiş olursak olalım anadilimiz, analarımızın, dedelerimizin evlerinde konuştukları dil ne olursa olsun biz bir milletiz. Bizim adımız Türk milletidir. Bu gerçeği kimse ortadan kaldıramaz, kimsenin gücü buna yetmez. Herkes bunu iyi bilsin Biz Türk'üz ve Türk milletiyiz. Kökenimiz ne olursa olsun. İster Arnavut ister Boşnak olsun, ne olursa olsun."
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN DEĞERİNİ BİLMELİYİZ
Türk milletinin, insanlık tarihinin en büyük milleti olduğunu söyleyen Zeybek, Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğunu belirtti. Zeybek şunları kaydetti:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin değerini bilmeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti çok önemlidir. Çünkü, binlerce yıllık Türk tarihinin büyük Osmanlı coğrafyasının Anadolu uygarlıklarının zenginliklerini Türkiye Cumhuriyeti kendisinde toplanmıştır. Mustafa Kemal diye bir insan içimizden çıkmasaydı, önce Türkiye Büyük Millet Meclisi, sonra Osmanlı ordusundan kalanlarından güçlü şanlı ordu çıkarmasaydı, bizim şimdi halimiz ne olurdu, biz nerelerde olurduk? Atatürk şu binada geceleri ne yapıyordu? Ben size ilan ediyorum; gündüz çalışıyordu, gece kitap okuyordu. Savaş gecelerinde, Çanakkale Savaşları gecelerinde, Sakarya Savaşı gecelerinde, Dumlupınar'da geceleri kitap okuyan bir Atatürk. Topladığınız zaman 3 bin 997. 4 bine 3 kalmış. Bildiğimiz bu kitapları Anıtkabir Derneği yayınladı, 24 cilt halinde."
Yapılan konuşmaların ardından etkinlikler kapsamında düzenlenen Cumhuriyet Koşusu'nda dereceye giren sporculara madalyaları verildi. Zeybek ve törene katılanlar daha sonra tarihi Zaim Ağa Konağı'nı gezdi.