Zambak Yayınları'ndan İki Yeni Kitap

Sevgi Çınarı Mevlana ve Merhamet Denizi Babaanne isimli kitaplarla ilkokul ve ortaokul seviyesindeki öğrencilerin değerler eğitimine katkı sunuyor. Okuma keyfini insani değerlerle birleştiren kitaplar, dostluk, dayanışma, saygı ve sevgi gibi temaları ön plana çıkarıyor.

SEVGİ ÇINARI MEVLANA

Mevlâ'ya ve Mevlâna ruhlu insanlara toplumun hatta dünyamızın, her zaman ihtiyacı vardır. Toplumların, devletlerin zaman zaman sıkıntıları anları olur. Bu dönemlerde manevi büyüklerimiz toplumu, bir araya getirir ve sevgiyi, saygıyı, dayanışmayı, ümidi, hoşgörüyü mayalar. Bu maya seyisinde toplumlar kendilerine gelir ve yeniden var olmanın mücadelesini verirler. Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Mevlâ, böyle dönemlerde toplumlara ışık olmuşlar, yıkılan değerleri yeniden tesis etmeye çalışmışlardır.

Mevlâna, Anadolu Selçuklu Devleti'nin sıkıntılı dönemlerinde yaşamış, toplumu sevgi, saygı, hoşgörü gibi değerler etrafında toplamaya çalışmıştır. Kur'anda ve Hazreti Muhammed (SAV) den aldığı kutlu mesajı gönüllere sunmuş, bir Güneş gibi etrafını aydınlatmıştır. Küçüklere saygıyı, büyüklere sevgiyi öğretmiş, toplumu yaşanabilir hâle getirmiştir.

Bu eserde, Mevlâna Hazretlerinin Belh'ten çıkıp Konya'ya gelişi otobiyografik roman tadında ele alınmıştır. Her yaştan neslimiz, Mevlâ'yı okumalı ve onun açtığı hoşgörü penceresinden bütün dünyayı seyretmelidir. Bu eser, özellikle ilkokul ve ortaokul öğrencileri, her yaştan okurlar için hazırlandı. Özellikle tarihten ders alıp günümüze bakmak isteyenler için zevkle okunacak ve ilgiyle takip edilecek bir çalışmadır.

MERHAMET DENİZİ BABAANNE

Akraba serisinin devamı olan Merhamet Denizi Babaanne adlı eser, anı-hikâye tarzındaki anlatımıyla, ailemizin temel direklerinden olan babaanne-torun ilişkisine ışık tutuyor.

Artık, aile büyüklerimizle olay diyaloglarımızı, kitaplardan öğrendiğimiz bir dönemde yaşıyoruz. O, büyük aile sıcaklığını böylece yakalamaya çalışıyoruz. Aslında, hayat tecrübeleri geniş aile içinde, rol modeller önünde, gerçek bir oyun alanı gibi aile içinde öğrenilirdi. Şehir hayatı, farklı kültürlerin etkisi, aile büyüklerini evlerimize, sığamaz hâle getirdi.

Özellikle köy hayatında, çocuk, anneden çok babaanneni yanında, hayat yolculuğu yapıyordu. Onun duaları, ekmek pişirişi, yemek yapışı, yayığın başında torunlarına yoğur dağıtışı çocuğun hayal dünyasının zenginleştiren önemli parçalar olarak kalmaktadır. Ya sadece, kısa tatillerde babaannesini gören çocukların durumuna ne demeli? Ya da zorla şehirde tutulmaya çalışılan ve şehri bir hapishane olarak gören babaannelerin durumunu nasıl değerlendirmeli?

Merhamet Denizi Babaanne kitabıyla bir yazarın gözündün, babaannesiyle ilgili neler yaşadığını göreceksiniz. Böylece birçoğumuzun içinde babaanne ile beraber zaman geçirme duygusu oluşacak ve o güzel insanlarla ilgili hayatımızı yenide gözden geçirme ihtiyacı hissedeceğiz. Onun pişirdiği ekmekleri, üzerine sürdüğü tereyağlarını, tereyağında yumurtaları yemeden tatmaya başlayacağız.