Zaman Gazetesi Eski Yazarları Hakkındaki Dava
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) yayın organı olduğu gerekçesiyle kayyuma devredildikten sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yazarları Mümtazer Türköne ve Ali Bulaç'ın da aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 11 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) yayın organı olduğu gerekçesiyle kayyuma devredildikten sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yazarları Mümtazer Türköne ve Ali Bulaç'ın da aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 11 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar İbrahim Karayeğen, Mümtazer Türköne, Ahmet Turan Alkan, Mustafa Ünal ile tutuksuz sanıklar Ali Bulaç, Mehmet Özdemir, Şahin Alpay, Nuriye Ural, İhsan Duran Dağı, Lalezer Sarıibrahimoğlu ve Orhan Kemal Cengiz ile avukatları katıldı.
Duruşmada, tutuksuz sanık Şahin Alpay'ın esasa ilişkin mütalaaya karşın savunması alındı. Sanık Alpay, anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce hakkında verilen kararlara değindiği savunmasında, iddianamedeki delillerin büyük çoğunluğunun kapatılan Zaman Gazetesi'ndeki köşe yazıları olduğunu söyledi.
Alpay, öncesinde farklı gazetelerde yazdığı gibi, 2002-2016 yılları arasında Zaman Gazetesi'nde köşe yazdığını belirterek, "Haftada 3 gün yazıyor, bu yazıları da elektronik posta yoluyla gönderiyordum. Gazeteye çok az gitmişliğim vardır." dedi.
Alpay, bilgisayarında bulunan "Gülen'e sorular" adlı belgede, "Fethullah'a evrim teorisi ile İslam inancının bağdaşıp bağdaşmayacağını" sorduğunun belirtildiğini aktararak, "Söz konusu belgedeki sorular, Gülen ile mülakat yapmayı tasarlayan bir gazeteci arkadaşın, çeşitli meslektaşlara yönelttiği 'Ne sorayım?' sorusuna cevaben önerilmişti. Evrim teorisinin geçerliliğine inanan bir sosyal bilimci olarak Müslüman bir din adamı olan Gülen'e bu soruyu sormak istememden; bu konuda ne düşündüğünü öğrenmek istememden daha doğal ne olabilir? Savcılık makamının nasıl olup da bu soruda bir suç delili bulduğunu anlamak mümkün değildir." ifadelerini kullandı.
"Gazeteye el konulmasına duyduğum tepkiyi göstermek amacıyla Zaman binasına gittim"
Alpay, yine bilgisayarında ele geçen "Zaman'da son günüm: 4 Mart 2016" başlıklı metin belgesini ise "Gazeteye el konulduğu gün yaşananlarla ilgili aldığım notlardır. Evet, bu kayıtta belirtildiği üzere, 14 yıldır köşe yazdığım gazeteye el konulmasına duyduğum tepkiyi göstermek amacıyla Zaman binasına gittiğim, orada bir de konuşma yaptığım doğrudur. O gün orada tepkilerini göstermek için sadece benim gibi Zaman yazarları ve çalışanları değil, Gazeteciler Cemiyeti'nden, hatırladığım kadarıyla, Orhan Birgit, Pınar Türenç ve başka gazeteciler yanında CHP milletvekilleri de vardı. Evet, Ali Bulaç'ın orada yaptığı konuşmayı beğendiğimi de not ettim. Bunların neresi bir suç delili olarak mütalaa edilebilir, anlamak mümkün değildir." diye konuştu.
Dini inancı olmadığını kaydeden sanık Alpay, beraatini isteyerek savunması sonlandırdı.
Duruşma, diğer sanıkların mütalaaya karşı savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.
Mütalaadan
Cumhuriyet savcısı, 5 Nisan'da sunduğu esas hakkındaki mütalaasında, sanıklar Ali Bulaç, Mümtazer Türköne, İbrahim Karayeğen, Mehmet Özdemir, Mustafa Ünal, Ahmet Turan Alkan, Şahin Alpay, İhsan Duran Dağı ve Orhan Kemal Cengiz'in "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan ise 7 yıl 6 aydan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Savcı, sanıklar Lalezer Sarıibrahimoğlu ve Nuriye Ural'ın "örgüte üye olmamakla birlikte yardım etmek" suçundan ayrı ayrı 7 yıl 6 aydan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.