Haberler
Suriye'de Baas Partisi çalışmalarını süresiz olarak askıya aldı

Esad'ın gidişi onları da bitirdi! Faaliyetlerini durdurdular

Sosyal medya platformları WhatsApp, Facebook ve Instagram çöktü

3 sosyal medya platformu, aynı anda çöktü

Bakan Uraloğlu, 16 yaş altı için sosyal medya düzenlemesi geleceğini açıkladı

16 yaş sınırı konuşuluyordu! Sosyal medyaya yeni düzenleme geliyor

Somali ve Etiyopya arasındaki krizi Türkiye çözdü

Afrika'daki krizi Türkiye çözdü

YYÜ Ziraat Fakültesi, Otlu Peynire Lezzet Katan Kekik Türlerini Koruma Altına Alıyor

YYÜ Ziraat Fakültesi, Otlu Peynire Lezzet Katan Kekik Türlerini Koruma Altına Alıyor
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünde görevli akademisyenler, kahvaltının vazgeçilmez ürünlerinden otlu peynire katılan kekik türlerini koruma altına alarak tıbbi ve aromatik bahçede yetiştiriyor.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünde görevli akademisyenler, kahvaltının vazgeçilmez ürünlerinden otlu peynire katılan kekik türlerini koruma altına alarak tıbbi ve aromatik bahçede yetiştiriyor.

Van'da farklı ürünlerin yetiştirilebildiğini çiftçilere göstermek, verim ve kar hesabı yapmalarını sağlamak isteyen Ziraat Fakültesi Dekanlığı, 4 yıl önce kampüs yerleşkesinde aromatik ve tıbbi bitkiler bahçesi kurdu.

Burada nane çeşitleri, oğul otu, ekinezya, civanperçemi, dağ çayı, sarı kantaron, ıtır, melisa, safran, ters lale, süsen, sümbül, lale, kuzu kulağı, yabani sarımsak ve dev doğan gibi tıbbi ve aromatik birçok bitki türünü yetiştiren akademisyenler, otlu peynire lezzet katan kekik türlerinin korunması için de çalışma başlattı.

Akademisyenler, her yıl ilkbahar döneminde vatandaşlar tarafından yoğun ve zamansız olarak toplandığı için nesli tehlike altına giren kekik türlerinden çelik kök alarak tıbbi ve aromatik bahçede ekimini yaptı.

Thymus (kekik cinsi) cinsine ait 20'ye yakın türün üretimini yapan akademisyenler, bu sayede hem söz konusu kekik türlerini koruma altına aldı hem de düşük rakımda da yetiştirilebileceğini ortaya koydu.

Van YYÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Tunçtürk, AA, muhabirine, otlu peynirde kullanılan bitkilerin üretim yöntemleri ve çoğaltılmasıyla ilgili bilimsel çalışma yürüttüklerini söyledi.

Aşırı ve bilinçsiz toplatılan kekik türlerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bildiren Tunçtürk, şu bilgileri verdi:

"Son zamanlarda en çok yoğunlaştığımız konulardan biri bölgede peynir ve yemeklerde kullanılan Thymus dediğimiz kekik cinsi. Van Gölü Havzası'na özgü bu bitkinin koruma altına alınması, çoğaltılması ve üretimi için bir dizi çalışma yürütüyoruz. Ülkemizde kekik olarak 4 büyük cins bulunuyor. Bunlar Origanum, Thymus, Thymbra ve Satureja. Van Gölü Havzası'nda genelde Thymus türleri bulunuyor. Bu bitkilerin bölgede çiftçiler tarafından peynir ve yemeklerde kullanılmak üzere zamansız, aşırı ve bilinçsiz olarak toplandığını tespit ettik. Yerleşim yerlerine yakın yüksek yerlerde bu bitkiye çok zarar verildiğini gördük. Bölgede 'catır' ve 'zahter' olarak bilinen Thymus türleri aşırı ve bilinsiz toplatıldığı için nesli tükenmek üzere."

"Hasat parsellerimizde birçok türün yetişmesini sağladık"

Bitkilerin korunma altına alınması için bilimsel çalışma yürüttüklerini belirten Tunçtürk, söz konusu bitkileri bahçede koruma altına aldıklarını dile getirdi.

Tunçtürk, Van Gölü Havzası'nda yaklaşık 90 lokasyonda Thymus cinsine ait 20'ye yakın tür topladıklarına işaret ederek, "Bu bitkilerle ilgili bir dizi üretim, çoğaltma ve tohum alma çalışmaları yürütüyoruz. Doğadan topladığımız türlerden çelik kök alarak üretim yaptık. Hasat parsellerimizde birçok türün yetişmesini sağladık." dedi.

Otlu peynirde kullanılan bu bitkilerin sürdürülebilir hasadının çok önemli olduğunu vurgulayan Tunçtürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gelecek nesillere kalması için biçme yüksekliği ve hasat zamanının çok iyi ayarlanması gerekiyor. Zaten zamansız hasadı yapılan bu bitkilerde istenilen aroma ve tat bileşenleri bulunamaz. Bu bitkiyi tüketenlere, toplayanlara ilkbaharda yeni yıl sürgünlerinin hasat edilmesini ve bu hasadın çiçeklenme öncesine denk getirilmesini tavsiye ediyoruz. Çiçeklenme sonrası yapılan hasatlarda bitkide koku bileşenlerinin, aromanın ve tadın azaldığını görecekler. Bu nedenle boyu 15 santimetre olunca, kök ile gövde kısımları tahrip edilmeden hasat edilmeli. Bu şekilde hasat yapılırsa sürdürülebilirliği sağlanmış olur."

"1600 metrede yetiştirebildik"

Tunçtürk, koruma altına alınan türleri farklı yükseltilerden topladıklarını ifade ederek, "Bunları Van Gölü kıyısında 1600 metrede yetiştirebildik. Bu bitkiyi yetiştirmek isteyen çiftçilere ilkbaharda çelik fide verebiliriz. İki yıl önce buradan elde ettiğimiz tohumları Edremit Belediyesine verdik. Belediye yetiştirdiği fideleri her yıl vatandaşlara dağıtıyor. Bahçeli evlerde oturanların birçoğunun bahçesinde, bahçemizden tedarik edilen tohumlarla yapılan üretimi görebilirsiniz." diye konuştu.

Kaynak: AA / Güncel
title