Yürek Yakan Dram
Gevelsberg'te yaşayan Acar ailesi, 15 yıl önce ellerinden alınan ikizleri nedeniyle büyük bir dram yaşıyor.
Gevelsberg'te yaşayan Acar ailesi, 15 yıl önce ellerinden alınan ikizleri nedeniyle büyük bir dram yaşıyor. En son 2009 yılında çocuklarıyla görüşebilen çift, son üç yıldır ikizlerin kendilerini görmek istememesinin şokunu yaşıyor. Acılı çift, Tek isteğimiz onları görebilmek. Bir beklentimiz yok diye gözyaşı döküyor.
Almanya'nın Gevelsberg kentinde yaşayan beş çocuklu Acar ailesi, bir yaşındayken Gençlik Dairesi tarafından ellerinden alınan ikiz evlatlarının dramını yaşıyor. Hasan ve Hüseyin adlı ikizleriyle 2009 yılına kadar sınırlı da olsa görüşme imkanı bulan Şehre ve Necmettin Acar çifti, şu anda 16 yaşında olan iki kardeşin kendileriyle görüşmek istememesi nedeniyle üç yıldır çocuklarıyla irtibat kuramıyor. Yıllardır ikizlerin kendilerinden alınmasının acısını çeken Acar çifti, Şimdi de kendi çocuklarımız tarafından reddedilmenin şokunu yaşıyoruz. Anne-baba olarak büyük bir acı yaşıyoruz. Tek isteğimiz onları görebilmek diye dert yanıyor.
SON FOTOĞRAFLARINI BİLE VERMEDİLER
Samsunlu baba Necmettin Acar (40), yaşadıklarını şöyle anlattı 1995 yılında Türkiye'de evlendik. Hasan ile Hüseyin dünyaya geldiğinde ben daha Almanya'ya gelmemiştim. Bir yaşındayken annesi Hasan'ı yataktan alırken bacağında kırık oluşmuş. 'Tekrar ederse çocukları alırız' demişler. Bir süre sonra aynı yerde yine kırık olmuş. Hem onu hem de ikizini aldılar. Ben 2000 yılında Almanya'ya geldim. O zamana kadar eşimle görüşüyorlardı. Çocuklar bu kentteki bir Alman ailedeydi. O aile ikisine birden bakamayınca, çocukları ayırdılar. Üç yaşındayken birini Vetter, diğerini de Herdecke kentlerindeki iki ayrı aileye verdiler. Yetkililerin gözetiminde, ayda bir saat ve Gençlik Dairesi'nin belirlediği bir yuvada görüşüyorduk. 2009 yılında ailelerle bağlantımız koptu. Çocuklar da bizi görmek istemedi. Bu yüzden adreslerini de bilmiyoruz. En azından fotoğrafları olsun istedik. Onu bile vermediler.
SOYADLARI DA DEĞİŞMİŞ
Çocukların küçükken kendilerine sıcak davrandığını belirten Acar, Ama bakıcılar çok fazla yakınlaşmamızı istemiyorlardı. Sonraki dönemlerde, çocuklarımız Türkçe bilmediği için daha da zorlanmaya başladık. Sonunda çocuklar ailelerine alışıp bizi reddettiler. Bizi tanıyorlar, ama artık onları anne ve baba olarak biliyorlar. Soyadlarının da değiştiğini öğrendik. Şok olduk. Bizim tek isteğimiz onlarla irtibatımızın sürmesi dedi.
SAĞLIKLI OLDUKLARINI BİLMEK BANA YETER
Bir anne olarak çok zor günler geçirdiğini belirten Şehre Acar (35) ise, Onları çok özledim. Yavrularımı neden göremiyorum Onları dokuz ay karnımda ben taşıdım. Onlar benim canım. Yılda bir kez de olsa görüşmek istiyorum ya da bir telefon görüşmesi yapmak istiyorum. Seslerini duyayım, sağlıklı olduklarını bileyim yeter. Ben üç yıldır kahroluyorum. Teselliyi diğer üç çocuğumda bulmaya çalışıyorum. Onların hayatlarına, isteklerine karışmak gibi bir niyetimiz veya onlardan bir beklentimiz yok. Sadece onları görmek istiyorum dedi.