Yunus Emre Enstitüsü'nün Yeni Başkanı Prof. Dr. Hayati Develi

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hayati Develi, Yunus Emre Enstitüsü Başkanlığına getirildi.

Yunus Emre Enstitüsü'nün yeni Başkanı Develi göreve başladı. Yunus Emre Enstitüsü'nün yeni Başkanı Develi, Bosna Hersek ve Gürcistan'da Türkçe'nin ikinci yabancı dil olarak müfredata girdiğini belirterek, "Merkezlerimizde Türkçe kursları düzenlemekle yetinmiyoruz. Tarihi coğrafyamızda Türkçenin okul müfredatında yer alması taleplerini de karşılamaya çalışıyoruz" dedi.

Merkezlerde Avrupa Birliği Dil Çerçevesi normlarına uygun standartlarda eğitim verildiğini belirten Develi, bu standartlara uygun ders kitabı ve yardımcı malzemenin geliştirilmesinin öncelikli hedeflerinden olduğunu vurguladı.

Türkçe kursları düzenlemekle yetinmediklerini belirten Develi, "Tarihi coğrafyamızda Türkçenin okul müfredatında yer alması taleplerini de karşılamaya çalışıyoruz. Bosna Hersek ve Gürcistan'da Türkçe ilk ve orta öğretimde ikinci yabancı dil olarak müfredata girdi ve biz buna uygun Türkçe kitapları hazırladık. Bu dersleri verecek Türkoloji mezunu ve o ülkenin vatandaşı öğretmenlere hizmet içi eğitimleri veriyoruz" dedi.

Develi, Batı Avrupa'da dil sorunu yaşayan çocukların Türkçeyi öğrenebilmeleri için yeni projeler geliştirdiklerini ve kurumsal işbirlikleri oluşturduklarını anlatarak, çok dilli insanların dünyanın daha demokratik ve barışçı bir yer haline gelmesine yardımcı olacaklarına inandıklarını kaydetti.

UZAKTAN TÜRKÇE EĞİTİM

"Biz 'Türkçe öğrenmek istiyorum' diyen uzak yakın her sese yetişmek azmindeyiz" diyen Develi, "Bunun için dil bilimsel ölçütlere uygun farklı programlar ve malzemeler geliştiriyoruz. Yakın zamanda kurumsal olarak internet ortamında ve uzaktan eğitim yoluyla da Türkçe eğitimine başlayacağız" dedi.

Yunus Emre Enstitüsü'nün faaliyetlerini Türkçe öğretimi dışında da sürdürdüğünü vurgulayan Develi, bu faaliyetler arasında Türkiye'nin ve kültürünün tanıtılması ve Türk insanın zengin birikiminin dünya halkları tarafından bilinmesini ve paylaşılmasını sağlamaya yönelik olduğunu bildirdi.

Develi, Balkanlar, Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika gibi coğrafyalara gittiklerinde ortak kültür değerlerinin fark edildiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bu ortaklıkları vurgulamak, bilinmeyen güzelliklerimizi göstermek, ortak noktalarımızı geliştirerek bu coğrafyalarla sağlam dostluklar kurmak zorundayız. Balkanlarda Türk El Sanatlarının İhyası konulu projemizin birkaç yıl içinde somut etkilerini göreceğimize inanıyorum. Yine Balkanlarda yakın zamanlardaki çatışma ortamında tahrip olmuş yazma eserlerin kurtarılması, elde bulunanların kataloglanması ve dijital ortama aktarılması çalışmaları devam ediyor. Çağdaş Türk edebiyatının, tiyatrosunun, musikimizin, hasılı bütün kültürel zenginliklerimizin uygun vasıtalarla her coğrafyada tanıtılması için etkinlikler düzenledik, düzenlemeye devam edeceğiz. Bütün dünyada Türkiye'nin siyasi varlığını temsil eden ve tanıtan devlet adamlarımızın, Türk insanın üretim gücünü taşıyan işadamlarımızın yanında dilimizle, kültürümüzle var olacağız, halkımızın onurunu ve yüksek kültürünü bütün dünyada temsil etme gayretinde olacağız."

Bundan sonraki süreçte de faaliyetlerin artarak devam edeceğini belirten Develi, "Türk insanın ulaştığı her yere zengin kültürümüzü taşımak, Türkiye'nin barışçı diplomasisini destekleyici bir kültürel ortamın oluşmasına ve dünya barışının tanışma ve bilişme yoluyla gerçekleşmesine katkıda bulunmak başlıca gayemizdir" dedi. - ANKARA