Yunanistan'ın İnsan Hakları Raporu Paylaşıldı

Katip Çelebi Üniversitesi tarafından ele alınan "İnsan Hakları Açısından Yunanistan'ın Görünümü" adlı rapora göre, Yunanistan'ın Müslüman azınlıkları dışladığına dair pek çok data ortaya konuldu.

Katip Çelebi Üniversitesi tarafından yürütülen "İnsan Hakları Açısından Yunanistan'ın Görünümü-2014" konulu rapor kamuoyuyla paylaşıldı. İzmir Ticaret Borsasında gerçekleştirilen toplantıya Katip çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Kayapınar, İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan, Gazeteci Korcan Karar, sivil toplum örgüt temsilcileri ve akademisyenler katıldı.

"İnsan Hakları Açısından Yunanistan'ın Görünümü" raporu hakkında bilgi veren Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Kayapınar, Yunanistan'ın özellikle azınlık hukuku ile ilgili ciddi sorunlar yaşadığını belirterek, uluslararası insan hakları kuruluşlarının raporlarında en çok yer alan Avrupa ülkelerinden biri olduğunu söyledi.

"İNANÇ HÜRRİYETİNE RİAYET ETMEMEKTEDİR"

Ülke nüfusunun oluşturan Müslüman göçmen ve mülteciler ile Batı Trakya Müslüman Türk azınlığına yönelik insan hakkı ihlallerinin yaşandığını belirten Kayapınar, "Özellikle günümüzde Türk kökenli Müslüman azınlıkla Yunanistan'a gelmiş ciddi bir mülteci gurup mevcuttur. Bugün kendini Müslüman olarak tanımlayan kişiler genel nüfusun yüzde 10'una ulaşmıştır. Fakat Yunanistan bu insanların ibadet, inanç hürriyetlerine yeteri kadar riayet etmemektedir. Buna en güzel örnek; Batı Trakya'da yaşayan Müslümanlara hala Müslüman mezarlığını tahsis edilmemesidir. Ayrıca Atina gibi bir yerde hala bir caminin inşa edilmemesi de bu uygulamaların bir işaretidir" dedi.

"YUNANİSTAN'DA DOĞAN ÇOCUKLARA VATANDAŞLIK VERİLMİYOR"

Hukuki sürecin tamamlanmasına rağmen ve hiçbir engel olmamasına rağmen bir cami inşa edilmemesinin Müslümanlar tarafından kendilerine yapılan bir ayrımcılık olarak algılandığını dile getiren Prof. Dr. Kayapınar, şunları söyledi:

"Müslümanlar Selanik, Atina gibi yerlerde apartman bodrum katlarında ibadetlerini yerine getirmeye çalışmaktadırlar. Ayrıca burada doğan çocuklara vatandaşlık hakkının verilmemesi de bir ayrıcalıktır. Etnik olarak anne babadan doğan çocuklara otomatik olarak vatandaşlık hakkı verilirken, Yunanistan'da doğmuş 200 binin üzerinde mülteci çocuğa hala vatandaşlık hakkı verilmemektir. Bu tür uygulamalar Yunanistan toplumu içinde Müslümanların sürekli dışlanmış hissetmelerine neden olmaktadır."

"EN ÇOK ELEŞTİRİLEN ÜLKE"

Yunanistan'ın AB üyesi olmasına rağmen en çok eleştirilen ülkelerden biri olduğuna işaret eden Kayapınar, insan hakları ihlallerinin çokluğu nedeniyle insan hakları genel sekreterliği oluşturulmuş ve Yunanistan ulusal insan hakları eylem planı yayınlandığını ifade etti.

Yunanistan'ın Batı Trakya'da yaşayan Müslümanların kendilerini Türk olarak adlandırılmalarını kabul etmediğini kaydeden Kayapınar, bu uygulamaya gerekçe olarak Lozan Antlaşmasında azınlığın Müslüman olarak tanımlanmasını gösterdiğini söyledi.

Kayapınar, 2014 yılında kötü muamele ve işkence gibi sorunlarda mülteci prolemiyle de birlikte geri pozisyona düşmenin söz konusu olduğunu, Müslüman toplumun Atina'da 100'ün üzerinde, çoğu da apartmanların alt katlarında bulunan mescitlerde ibadetlerini ifa ettiklerini aktaran Kayapınar, bir şikayet durumunda ise bu mescitlerin resmi makamlarca kapatıldığını dile getirdi.

Toplantıda Gazeteci Korcan Karar da hazırlanan rapordan dolayı Katip çelebi Üniversitesi'ne teşekkür ederek, akademisyenlerden Ege sularında mültecileri taşıyan botların Yunan yetkililer tarafından delinerek nasıl batırıldığına dair çalışmalar yapmaları ricasında bulundu. - İZMİR