Yüksekdağ Hakkındaki "Terör Örgütü Propagandası" Davası
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, hakkında kesinleşen hapis cezası nedeniyle parti üyeliği düşürülen eski HDP Van Milletvekili Figen Yüksekdağ'ın, Alman basın kuruluşu Deutsche Welle'ye verdiği röportajdaki sözlerinden dolayı "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan yargılanmasına...
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, hakkında kesinleşen hapis cezası nedeniyle parti üyeliği düşürülen eski HDP Van Milletvekili Figen Yüksekdağ'ın, Alman basın kuruluşu Deutsche Welle'ye verdiği röportajdaki sözlerinden dolayı "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan yargılanmasına devam edildi. Esas hakkındaki görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, Yüksekdağ'ın atılı suçtan 5 yıla kadar hapsini istedi.
Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan tutuklu bulunan Yüksekdağ, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya telekonferansla bağlandı. Yüksekdağ'ın yanında bir, duruşma salonundaysa iki avukatı hazır bulundu.
Yüksekdağ, savunmasında, hakkında suça dayanak edilen konuşmanın dökümünün kendisine verilmediğini bildirdi.
HDP Eş Genel Başkanı ve milletvekiliyken, "anayasanın temel hükümleri ihlal edilerek" bu görevlerinden alındığını öne süren Yüksekdağ, hakkındaki yargılamanın da anayasaya aykırı olduğunu savundu.
Yüksekdağ, "Dünyanın hangi köşesinde seçilmiş bir milletvekili tutukludur, hapishanededir? Yargılamanın durdurulmasının en doğru seçenek olduğunu düşünüyorum. Yargının verdiği karar, seçmenlerin verdiği kararın yerine ikame ediliyor. Siyasetçi olarak söylediğim sözler nedeniyle yargılanıyorum. Bir siyasetçinin görevi söz söylemek, yorum yapmaktır. Ama ne yazık ki merkezi siyasetin önemli bir partisi dahi Türkiye'de söz söyleme hakkına sahip bulunmuyor. Hakkımızdaki davaların siyasetteki özgürlüğü ortadan kaldırmaya dönük olduğunu düşünüyorum. Söz söyleme hakkımızın hiçbir güvencesi yok." ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ, Yüksekdağ'a, "dava konusuyla ilgili konuşması" konusunda uyarıda bulundu.
Yüksekdağ bunun üzerine, "Yargıladığınız herhangi biri değilim. 6 milyon insanın oylarıyla seçilmiş ve haksız şekilde bu liyakatine el konulmuş biriyim. İddia edilen konuyla ilgili konuşuyorum. Hakkımızdaki yargılamaların ciddiye alınması gerekir. Ben bu yargılamayı ciddiye alıyorsam mahkemenin de aynı ciddiyetle beni dinlemesi gerekir. Siz 6 milyon insanın sözüyle muhatapsınız. Bu tahammülsüzlük davasıdır, tam bir tahammülsüzlük iddianamesidir." diye konuştu.
Figen Yüksekdağ, habere konu konuşma metnine ilişkin çözümleme tutanağının gelmesinin ardından detaylı savunma yapacağını ifade etti.
Savcı "Pkk övülüyor" dedi
Sanık avukatlarından Pınar Akdemir, müvekkiline istediği kayıtların verilmesini ve aynı sözlerin TBMM'de söylenip söylenmediğinin araştırılmasını istedi.
Cumhuriyet Savcısı Hamza Yokuş, sanık avukatının, soruşturmanın genişletilmesine yönelik talebinin dosyanın esasına katkı sağlamayacağından reddini istedi ve esas hakkındaki görüşünü verebileceğini bildirdi.
Mahkeme heyeti, sanık avukatının taleplerini reddetti.
Bunun üzerine avukat Akdemir, dosya tamamlanmadan savcının esas hakkındaki görüşünü vermek istediğini söyleyerek, "Kürsü dokunulmazlığının, yasama dokunulmazlığının gözetilmesi gerekiyor. Dokunulmazlık kapsamında söylenen bir söz sonradan tekrarlanmışsa dokunulmazlık kapsamına girer." dedi.
Savcı Yokuş, esas hakkındaki görüşünde, Yüksekdağ'ın, önceki celse yaptığı savunmada sözlerinin arkasında olduğunu beyan ettiğini, bu celse alınan savunmasında da bu sözlere yönelik açık inkarda bulunmadığını ifade etti.
Yüksekdağ'ın, özellikle "Pkk bir halk özgürlük hareketidir. Uyguladığı program terör değildir." şeklindeki sözleriyle, silahlı terör örgütü olduğu mahkeme kararlarıyla sabit olan Pkk'nın cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru göstererek, terör örgütünü övdüğünü ifade eden Yokuş, bu sebeple terör örgütü propagandası yapmak suçundan cezalandırılmasını istedi.
Söz alan Yüksekdağ, çözüm tutanakları geldikten sonra beyanda bulunacağını bildirdi.
Yüksekdağ, Başkan Özbağ'ın, dava konusu haberi tekzip edip etmediği sorusuna, "Dava konusu haline gelene kadar bu haberden bilgim yoktu." dedi.
Mahkeme heyeti, Yüksekdağ ve avukatlarına esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre vererek, duruşmayı erteledi.
Yüksekdağ'a destek için Avrupa'dan geldiler
Duruşmayı HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Taşdemir, Fransız Komünist Partisinden Lydia Samarbakh ve Nadine Garcia, Avrupa Sosyalistleri Partisinden Zita Gurmai, İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi milletvekilleri Yılmaz Kerimo ve Anders Österberg, Avrupa Parlamentosu Üyesi Martina Michels, Alman Sol Partisinden Konstanze Kriese, Dünya Kadın Konferansından Annedore Wilhelm de izledi.
Heyettekiler, duruşmanın ardından Yüksekdağ'a destek vermek üzere adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Bu arada, duruşmayı izleyen İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Österberg, duruşma başlamadan hemen önce, cep telefonuyla fotoğraf çektiği için Mahkeme Başkanı Özbağ'ın talimatıyla salondan çıkarıldı.
Yüksekdağ'ın avukatları Österberg'in bunun yasak olduğunu bilmediğini, fotoğrafı sildiğini söyleyerek, salonda kalmasını istediler.
Başkan Özbağ ise "Bilmemek mazeret değil. Duruşmaya geliyorsa öğrenecek. Avrupa'da bunu yapabilir mi?" dedi.
İddianame
İddianamede Yüksekdağ'ın, 2015'te Almanya'nın Köln kentinde Türkiye'nin hava operasyonlarının protesto edildiği yürüyüşe katıldığı, ardından Almanya'nın Sesi'ne (Deutsche Welle) röportaj verdiği ve burada, "Bizim HDP olarak PKK ile bağımız yok. Belge konulması lazım ortaya, aksi takdirde çok saçma kalıyor iddialar. Biz parlamento seçimlerinde yüzde 13 oy aldık. İki aylık seçim kampanyası süresince 7 HDP'li öldürüldü. Şu ana kadar failler yargı önüne çıkarılmadı. Öldürülen kişiler ellerine silah alarak PKK ile birlikte savaşmış kişiler değildi. PKK bir halk özgürlük hareketidir. Aynı zamanda demokrasi ve eşitlik mücadelesi veren bir örgüttür. Bizler PKK'nın bu hedeflere ulaşma konusunda başvurduğu yöntemleri onaylamıyoruz. Ancak şunu da kabul etmeliyiz ki, uyguladığı program terör değildir." dediği belirtilmişti.
Yüksekdağ'ın, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapsi istenmişti.