"Yüksek karlı gizli fon" dolandırıcılığı davasına devam edildi
Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılık davasında mahkeme heyeti, banka tarafından mahkemeye gönderilen maillerin 2020'den Nisan 2023'e kadar dökümünün alınması için açılıp bilirkişiye verilmesini, ayrıca bankaya yazı yazılarak müştekiler tarafından 500 bin dolar ve...
Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılık davasında mahkeme heyeti, banka tarafından mahkemeye gönderilen maillerin 2020'den Nisan 2023'e kadar dökümünün alınması için açılıp bilirkişiye verilmesini, ayrıca bankaya yazı yazılarak müştekiler tarafından 500 bin dolar ve üzeri çekilen tutar varsa dekont örneklerinin istenilmesini kararlaştırdı.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sabah saatlerinde başlayan ve müşteki Erkan Karaca'nın beyanlarının alındığı duruşma, sanık Seçil Erzan'ın avukatının savunmasıyla devam etti.
Erzan'ın avukatı Gökçe Nur Budak, bir kişinin tüm mal varlığını valize koyarak kağıt parçası karşılığında başkasına teslim etmesinin mümkün olamayacağını savundu.
Sanıkların 3 günde yüzde 50'den fazla faiz alamayacaklarını bildiklerini öne süren avukat Budak, "Bu insanlar yüksek kar elde etmek amacıyla tefecilik faaliyetinde bulunmuşlardır. Paraların bir kaydı yok çünkü elden veriyorlardı. Müvekkil de elden veriyordu, yine bir kaydı yoktur. Müvekkilin bankanın odasındaki ona ait eşyanın 14 ay sonunda banka tarafından mahkemenize teslim edilmesi hukuka aykırıdır. Bu delillerin değiştirilip değiştirilmediği bilinememektedir ancak müvekkil cezaevindeyken bunu yapamaz." dedi.
Sanık Erzan ise tahliye talebinde bulunarak, "En başından beri gerçekleri, yüksek faizle para aldıklarını söyledim. Önceki beyanlarımı aynen tekrar ediyorum. Savunma hakkım kısıtlanamaz. Başından beri her şey ortaya çıksın diye uğraşıyorum. Annemin yanına gitmek, özgürlüğe kavuşmak istiyorum. Fazla alanlar parasını geri verse kimse mağdur olmayacaktı." diye konuştu.
Ara karar
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Seçil Erzan'ın tutukluluk halinin devamını kararlaştırarak, müştekiler Melis Özsüt Şener, Bakiye Gülen, Ercüment Gülen, Merve ve Tanın Yılmaz hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına hükmetti.
Banka tarafından mahkemeye gönderilen maillerin 2020'den Nisan 2023'e kadar dökümünün alınması için açılıp bilirkişiye verilmesini kararlaştıran heyet, bankaya yazı yazılarak müştekiler tarafından 500 bin dolar ve üzeri çekilen tutar varsa dekont örneklerinin istenilmesine karar verdi.
Heyet, davadaki mağdurların zararlarının giderilip giderilmeyeceğine ilişkin dosya açılıp açılmadığı konusunda iki sigorta şirketine yazı yazılmasına, açıldıysa mahkemeye gönderilmesinin istenmesine hükmetti.
Müşteki sanıklar Mojtaba Haghani ile Süleyman Aslan hakkında sosyal ve ekonomik durum raporu alınması için kolluğa müzekkere yazılmasına, geçimlerini neyle sağladıkları ve mal varlıklarının işleriyle orantılı olup olmadığının İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçları Araştırma Şube Müdürlüğüne sorulmasına karar veren heyet, dinlenilmeyen tanıklar Ahmet Telkeş ve Başak Dağhan hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına hükmetti.
Duruşma 31 Ocak'a ertelendi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.
İddianamede, para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak müşteki Çeviker'in daha sonra Erzan'a ulaşmaya çalışsa da bunun gerçekleşmediği, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor.
Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.
İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturduğu, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.
Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 109 yıldan 358 yıla kadar hapsi isteniyor.
Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün de aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanık Rüya Sağır'ın ise "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede, Süleyman Aslan ve Mojtaba Haghani'nin "tefecilik" suçundan ayrı ayrı 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapis ve 500 günden 5 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılması talep edilirken, Nur Erkasap'ın ise "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık" suçundan 9 yıldan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.