Yrd. Doç. Dr. Erenel: "Cemaatçi Çetelerin Askeri Okullarda Öğrencilere Eziyetlerine Bizzat Şahit...
Kuleli Askeri Lisesi’nde 2003-2005 yıllarında komutanlık yapan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü ve İş Sağlığı ve Güvenliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fahri Erenel, cemaatçi çetelerin askeri okullarda öğrencilere eziyetlerine bizzat şahit olduğunu söyledi.
Kuleli Askeri Lisesi'nde 2003-2005 yıllarında komutanlık yapan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü ve İş Sağlığı ve Güvenliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fahri Erenel, cemaatçi çetelerin askeri okullarda öğrencilere eziyetlerine bizzat şahit olduğunu söyledi.
Türkiye'nin başına geleni 'felaket' olarak nitelendiren Yrd. Doç. Dr. Fahri Erenel, askeri liselerin bir değer olduğunu ve eğitim-öğretime devam etmesi gerektiğini dile getirdi. Askeri liselerin TSK'nin kültürüne önemli katkı sağlayan çok değerli yapılar olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Erenel, "Kol kesildiği zaman yerine yenisini takması güç olur. Bana sanki kolumuzu kesiyoruz gibi geliyor. Bu okullarda bir süre eğitim ve öğretimi durdurabiliriz ama kapatmamalıyız. Askeri liseler TSK'nin kültürüne önemli katkı sağlayan çok değerli yapılardır" dedi.
"Askeri liseler tarihinde çok önemli insanları mezun etmiştir"
"Orada yetişen öğrenciler bu ülke için güneydoğuda kanlarını döküyorlar" diyen Yrd. Doç. Dr. Erenel, "Bu durum askeri liselerin mezunları içinde büyük bir moral bozukluğu. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Sayın Başbakan Binali Yıldırım'ın bir kez daha düşünüp, mutlaka daha iyi değerlendireceklerini düşünüyorum. Kuleli Askeri Lisesi'nin tarihine baktığımız zaman Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın orada şiirlerini görürsünüz, Aziz Nesin, Alpaslan Türkeş, Cahit Sıtkı Tarancı oranın mezunudur. Nazım Hikmet, Necip Fazıl Kısakürek Deniz Lisesi mezunudur. Askeri Liseler verdiği eğitim ile Türkiye'nin uluslararası alanda başarı ile temsil etmişler, TÜBİTAK dahil birçok bilimsel ödülleri kazanmışlardır. Bu okullar Türkiye'ye çok sayıda sporcu yetiştirmiştir. Askeri okullarda öğrenciler araştırmaya sevk edilir ve bu bilinç kazandırılır. Bence bizim tam tersine Türkiye'de bu okullara benzer okulları artırmamız lazım" açıklamalarında bulundu.
"Öğrenciler nasıl kandırıldıklarını ağlayarak anlattı"
Görev yaptığı döneme ilişkin yaşadıklarını da anlatan Yrd. Doç. Dr. Erenel, "FETÖ terör örgütünün askeri liselere yerleştirdiği çok sayıda öğrenci yanıma ağlayarak gelip nasıl kandırıldıklarını anlattı. Biz bu öğrencileri maalesef okuldan uzaklaştırmak zorunda kaldık. Gelen çocukların hemen hemen hepsi fakir ailelerin çocuklarıydı ve dershanelerde iyi sonuçlar elde etmişlerdi. İyi dereceleri olan çocukların yanına yaklaşıp seni iyi bir dershaneye gönderirsek sen iyi bir yeri kazanırsın demişler, öğrencilerden bir tanesi bana 'hiçbir şekilde kafamda asker olmak yoktu' dedi. Öğrencilerin dershane ücretlerini karşılamışlar. Yine öğrencilerin anlattığına göre kendilerine ait dershanelere yazdırmışlar. Öğrencilerden bir diğeri 'Bir ay gittim geldim, sonra yanıma gelip seni bir yere götüreceğim gelir misin?' dediklerini ardından öğrenciyi Ankara'da ışık evlerinden birine götürdüklerini söyledi.'Önce baktım herkes kitap okuyor bana birkaç gün etrafı seyretmemi söyledi' diyen öğrenci,'Birkaç gün geçtikten sonra bana FETÖ terör örgütü liderinin kitaplarını vermeye başladılar' dedi. Bu öğrencilerin ailelerine de o günlerde gıda ve para yardımlarında bulunmuşlar" dedi.
"Mülakat yaparken cemaatin gönderdiği çocukları liseye almıyorduk"
"Sonuç olarak bu çocuklara başarılı oldukları için 'sizi asker yapacağız' demişler, çocuklar istemediklerini söyledikleri halde zorla bu okullara yerleştirmişler" diyen Erenel, "Mülakatlar yapıp, öğrencinin hangi dershaneye gittiğine kadar inceliyorduk. Öğrenciler bir ve ikinci sınıfı terör örgütünün okullarında okuyor, ikinci sınıftan ayrılarak devlet lisesine geçiyorlar. Amaç takip edilmeyi zorlaştırmakmış. Biz de tabi, öğrencilerin hangi okuldan geldiğini takip edip mülakat sırasında askeri liseye girmelerini engelliyorduk. Bunda da çok başarılı sonuçlar elde ettiğimizi düşünüyorum. Şuan TSK'dan atılanlara baktığımızda da benim o dönem içerisinde yetiştirdiğim öğrencilerimden hemen hemen hiç birisinin olmadığını görüyorum. Elbette karışmış olanlar, kontrolümüzden çıkmış olanlar vardır" diye konuştu.
"Öğrenciler, askeri liselere ÖSYM sınavıyla giriyor, dersleri Milli Eğitim belirliyor"
Askeri liseler hakkında toplumun çok yanlış bilgilendirildiğini savunan Yrd. Doç. Dr. Erenel, sözlerine şöyle devam etti:
"Kuleli Askeri Lisesine öğrenciler bu lisenin yaptığı sınavla alınmıyor. Normal liselere yapılan sınavlarla öğrenci alınıyor. Orada yapılanlar mülakattır evet orada elenmemiş olabilirler, beden eğitimi yapılıyor orada aynı hassasiyet gösterilmemiş olabilir. Buna katılıyorum. Aynı şekilde Kara Harp Okulunda yanlış bir kanaat var. Bu okul yeni ÖSYM ile öğrenci almıyor uzun yıllardır ÖSYM ile öğrenci alıyor. Ben 1976 yılında kara harp okuluna girdim, o zamanki ÖSYM sonuçlarına göre girdim. Ayrıca askeri liselerimiz kendi başına buyruk bir program uygulamıyor. Bunların kuruluş mevzuatında belirtilmiş, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan onaylı yabancı dil ağırlıklı fen programı uyguluyorlar. İstanbul'daki anadolu liselerinden farkı 6-7 saat İngilizce dersinin ağırlıklı olarak okutulması, beden eğitiminin iki veya üç saat daha fazla olması, haftada bir gün de askerlikle ilgili bir saat süren esas duruş, rahat nedir gibi eğitim verilir, haftada bir gün askeri eğitim elbisesi giydirilir ve tekrar çıkartılır. Bu tamamen askerlik mesleğinin benimsemelerine yönelik bir konudur. Ben iki yıl okul komutanlığı yaptım üç binin üzerinde mezun ettiğim öğrenci vardır, hiçbir şekilde okul içerisinde veya çeşitli yerlerde devlete, cumhuriyete ve hükümete karşı söylemin olduğunu kimse söyleyemez. Öyle bir söylemi mümkün değil kimse öğrencilere aşılayamaz. Kuleli Askeri Lisede oruç tutan öğrencilere ben dahil bu imkanı sağlardık, sahur yemeğini çıkartırdık. Akşam yemeğini onlarla birlikte yerdik. Namaz kılmak isteyen öğrenci Kuleli'nin önünde tarihi bir cami vardı giderdi izin verirdik."
"Tarihinde ilk kez Kuleli Askeri Lisesi eğitime ara veriyor"
Askeri liselerde okuyan yabancı öğrencilere de dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Erenel, "Her dönem 150-200 tane yabancı öğrencimiz vardı. Azerbaycan'dan, Kırgızistan'dan, Bosna Hersek ten, Arnavutluk'tan bu öğrenciler aynı zamanda Türkiye'nin oradaki temsilcileriydi. Biz bu okulları kapatarak temsilci yetiştirme imkanımızı da öteliyoruz. Bu kararın bir kez daha düşünülmesi gerektiğini düşünüyorum. En azından 3-4 yıl ara verilebilir, hükümetimiz ülke güvenliği için tedbir almakta elbette haklıdır. Ama bir şey yaparken bir daha geri dönülmemesi gereken bir hareket olarak düşünülmemelidir. Kuleli Askeri lisesinden içeri girdiğinizde duvarlarında yer kalmamıştır şehit olanların adının yazıldığından dolayı. 1. Dünya Savaşı öncesinde İngilizler İstanbul'u işgal ettiğinde bile Kuleli Askeri Lisesi kapatılmamıştır. Tarihinde ilk kez Kuleli Askeri Lisesi eğitime ara veriyor. Fevzi Çakmak'ın, Kazım Karabekir'in yetiştiği okuldur burası" dedi.
"Bu çetenin öğrencilere yaptığı eziyetlere bizzat şahit oldum"
Görev yaptığı dönemde şahit olduğu olayları da anlatan Erenel, sözlerine şöyle devam etti:
"Vatana ihanet edenler bu grupların içerisinde parmakla sayılacak kadar az çıkmıştır. Öğrenciler içerisinde hiçbir zaman siyasi tartışma olmamıştır. Bütün resimlerde birlik ve beraberlik vardır. Şuan basına yansıyan öğrencilere eziyet eden bu çetenin yaptıklarına bizzat şahit oldum. Öğrenciler Harp Okuluna geçtikten sonra benim mezun öğrencilerim yanıma geliyor 'komutanım bize çok eziyet ediyorlar, yerlerde süründürüyorlar' dedi. Ben bir rapor hazırladım, Ankara'da Harp Okulu Alay Komutanına konuyu anlattım. O da 'bu öğrenciler başarısız oluyor, çok büyütüyorlar' dedi. Sonra harp okulunda okuyan bir öğrencimin velisi geldi, çocukları çok başarılıydı. Şuanda Hakkari'de Jandarma Bölük Komutanı olarak görev yapıyor. Çocuk bir geldi gözleri perişan olmuş, dersleri çok iyi olmasına rağmen yoğun bir baskı var 'seni buradan atacağız' diye. Ben o tarihte General rütbesiyle harp okuluna girip öğrenciyle orada görüşemedim. İlgili birimlere bildirdim, oradaki revirle görüşerek öğrenciyi GATA' ya sevk etmesini sağladım. GATA' ya gittim oradaki doktor devre arkadaşımdı, onun bölümüne yatırtıp başında ben durdum. O çocuğu takip ederek mezun ettim, ailesiyle hala görüşüyoruz. Bunu gibi birçok öğrenci var. Bu çetenin yerleştirdiği terörist kılıklı subaylar tarafından yapılmış bilinçli bir yıldırma hareketidir bu. Bunlar önlenebilirdi, benim raporlarım var. Bunların hepsi üst makamlara iletilmiştir. Biz burada bir avuç vatan hainine kızarak kendi gayretleriyle bir yerlere gelmiş pırıl pırıl insanları da mağdur etmemeliyiz." - İSTANBUL