Yönetmen Erden Kıral İstanbul'da Son Yolculuğuna Uğurlandı
Beyin kanaması nedeniyle kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden yönetmen Erden Kıral, İstanbul'da düzenlenen törenlerin ardından son yolculuğuna uğurlandı.
Haber: EDDA SÖNMEZ- Kamera: ADEM KARABAYIR
Beyin Kanaması nedeniyle kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden yönetmen Erden Kıral, İstanbul'da düzenlenen törenlerin ardından son yolculuğuna uğurlandı.
"Hakkari'de Bir Mevsim", "Bereketli Topraklar Üzerinde", "Mavi Sürgün" gibi filmlerin yönetmeni Erden Kıral (80), geçirdiği beyin kanaması nedeniyle Antalya'da hastaneye kaldırıldı. Erden Kıral 17 Temmuz'da kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Erden Kıral'ın cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilmek üzere İstanbul'a gönderildi.
Bugün de Erden Kıral için Atlas Sineması'nda cenaze töreni düzenlendi. Törene Türk Sineması'ndan isimler, Erden Kıral'ın yakınları ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, oyuncu Meltem Cumbul, Berhan Şimşek, yönetmen Tolga Karaçelik, yönetmen Şerif Gönen ve sanat camiasından çok sayıda isim katıldı.
Salonda Erden Kıral ile ilgili kısa bir video gösterimi yapıldı. Tören saygı duruşu ile başladı ardından Erden Kıral'ın tanıdıkları sahnede konuşma yaptı.
"TÜRK SİNEMASININ VE TÜRKİYE'NİN AYDINLANMA SÜRECİNİN DİMDİK DURMUŞ DEĞERLERİNDEN BİRİYDİ"
Törende konuşan eski CHP Milletvekili ve oyuncu Berhan Şimşek, Erden Kıral ile ilk tanıştığında Çarşamba Pazarı'nda çaycılık yaptığını belirterek, şunları söyledi:
"Erdem abi 1963 yılında Talat Aydemir olaylarında Harbiye'den atılmadır. Daha sonra Güzel Sanatlar Akademisi Seramik bölümünden mezun oluyor ve sonra sinema. O zamanlar Fatih'te bir kahvede Çarşamba Pazarı'nda çay satan çocuktum. ve bizim mahallemizde bir abimiz vardı. Haldun Kutlu. Türkiye'nin ilk mankenlerinden. Haldun Abiye ben de hayranlıkla bakıyorum. Sonraki yılların içerisinde tabii ki Erden abi bir aydın olarak bir devrimci olarak ve iyi bir sinema izleyicisi olarak filmlerinden biliyorduk. Fakat ikisinin çok samimi arkadaş olduğunu bilmiyordum. Yıllar sonra yan yana geldiler ve ben de tesadüfen onların buluşacağını da bilmiyordum. Haldun abiyle, Erden abiyle sıkça o günleri, sinemayı konuştuk. Ben 21 yıldır sinema yapmıyorum. Hiç film çekemedik, beraber olmadık. Fakat milletvekili olduğumda bir gün Erdoğan Kar beni aradı. Dedi ki Erden Kıral bir film çekecek senaryoyu getireyim de bir oku. Milletvekili olduğum için senaryoyu okudum ve daha sonra gerçekleştirdiler. Erden abi Türk sinemasının ve Türkiye'nin aydınlanma sürecinin dimdik durmuş değerlerinden biriydi. Çok genç arkadaşlarımız geliyor sinemaya ama fakat bu koca yürekli insanlar azalıyor. Çok olmak gerekiyor. ve ben buradan sevgili ustama abime bütün yoldaşlarımıza, arkadaşlarımıza Tarık'a (Akan), Aytaç'a (Arman), Atıf (Yılmaz) ağabeye, Yaşar Kemal'e yük olmaz ise selamlarımızı götürmesini istiyorum. Işıklar içinde yat."
"BEN DAHA ÖNCE ÖLMEK İSTİYORUM. BUNLARIN TABUTLARINI TAŞIMAK İSTEMİYORUM"
Törende söz alan Gani Rüzgar Şavata, Kıral'ın kendisini yönetmenliğe başlatan kişi olduğunu söyledi. Şavata sözlerini şöyle sürdürdü:
"Erden Abi bana 'Senin yüzünde bir korku, gerilim görüyorum' dedi. 'Evet, korkuyorum. Ben oyuncu olarak gelmek istedim siz beni yönetmenliğe itiyorsunuz' dedim. Bana, 'Ben de onu söylemek istiyorum, yönetmen ol' dedi. Bunu belki de ilk defa dile getiriyorum ama bana korkumu ilk defa o yendirdi ve yönetmen oldum. Bu güzel insan dökülen yapraklardan biridir beraberinde Yavuz Figen'di, Cüneyt Arkın… Her gün ölüyoruz her hafta ölüyoruz. Biraz önce gelince birkaç yönetmen arkadaşıma dedim ki 'Ben sizin cenazelerinize gelmeyeceğim' dedim. Bana durgun baktılar. Dedim 'Kardeşim ben sizden önce ölmek istiyorum. Yeter siz daha yaşayın. Bu sinemanın sizlere daha çok ihtiyacı var. Ben o yüzden sizin cenazenize gelmek istemiyorum. Ben daha önce ölmek istiyorum. Bunların tabutlarını taşımak istemiyorum.' Sahip çıkacağız. Rejim sisteminden bahsetmiyorum. Bunlar gelip geçici. Bunlar çekirge istilası. Gelecek halk kuşağında sinemaya sahip çıkan halktan destek istiyoruz biz. Bize manevi güç verin, destek verin onların peşinden nice filmler yapacağız. Yaşasın Erden Kıral sineması."
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un çelenk göndererek sanat camiası ve ailesine başsağlığı dilediği törende, oyuncu Nur Sürer, usta sanatçı Halil Ergün'ün mesajları da okundu.
Nur Sürer, yurtdışından yolladığı mesajında, "Onun ellerinden, gözlerinden ve yanaklarından öpüyorum. O bereketli toprakların üzerinde çiçek olarak devam etsin" dedi.
Ameliyat olduğu ve ayakta duramadığı için katılamayan Halil Ergün ise "Gelip ayakta duracak gücüm yok ve bütün cüssem ile oradayım. Lütfen beni kabul etsin" mesajını iletti.
Törenin ardından Erden Kıral'ın naaşı, cenaze namazı için Teşvikiye Camisi'ne götürüldü. Törene çelenk gönderenler arasında İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve oyuncular Meltem Cumbul, Kerem Alışık ile Film Yönetmenleri Derneği de yer aldı.
Tören sonrası Kıral'ın cenazesi Teşvikiye Camisi'nde ikindi namazı sonrasında kılanan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.