Yoksulluk Nafakası Süreli Hale Getirilmeli"
“Süresiz Nafakaya Adil Çözüm” sempozyumunun gerçekleştirildiği İstanbul Aydın Üniversitesinde hukukçular, sivil toplum kuruluşları ve mağdurlar bir araya geldi.
"Süresiz Nafakaya Adil Çözüm" sempozyumunun gerçekleştirildiği İstanbul Aydın Üniversitesinde hukukçular, sivil toplum kuruluşları ve mağdurlar bir araya geldi. Sempozyumda nafakanın adil ve süreli bir şekilde bağlanması görüşü öne çıktı.
İstanbul Aydın Üniversitesi, Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu Sivil İnisiyatifi iş birliğiyle düzenlenen "Süresiz Nafakaya Adil Çözüm" sempozyumu, 30 Eylül Pazar günü İstanbul Aydın Üniversitesinde gerçekleştirildi. Konunun uzmanı hukukçular, konuyla ilişkin sivil toplum kuruluşları ve "süresiz nafaka mağdurları'nı bir araya getiren sempozyumda nafaka konusuna adil ve kalıcı bir çözüm üretilmesi görüşü ağırlık kazandı. Sempozyumdan çıkan sonuçlar bir rapor halinde Adalet Bakanlığına da iletilecek.
"Makul ve adil olmalı"
Yoksulluk nafakasının Türk Medeni Kanunu'nun 185'inci maddesiyle düzenlendiğini hatırlatan İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Ulusoy, "Bu kanuna göre boşanma sonrası mahkeme tarafından yoksulluğa düştüğü belirlenen taraf isterse süresiz bir şekilde yoksulluk nafakası talep edebiliyor. Bugüne kadar süre sınırı olan bir nafaka talebine rastlamadık. Ancak bu süresi olmayan nafaka ödenmesi durumunun adil olmadığını düşünüyoruz. Her şeyden önce yasa resmi nikahı esas alıyor. Ancak resmi nikah kıydıkları halde belli bir süre ayrı yaşamak durumunda kalan çiftler söz konusu. Bu durumun da göz önünde bulundurulması lazım. Ayrıca bazı çiftler boşanmada eşit kusurlu olabiliyor. Bu durumda da mahkeme bir tarafa yoksulluk nafakası ödenmesine karar verebiliyor. Eğer eşit kusur varsa bu da adil bir durum değil. Sempozyuma katılan mağdurlar arasında 10 gün, hatta 1 gün evli kalıp boşandıkları halde yıllardır nafaka ödeyenler var. Üstelik nafaka alan taraf bazen, nafakanın kesilmemesi için yeni birlikteliğini resmileştirmeden de yaşayabiliyor. Nafaka ödeyen taraf tekrar evlenip çoluk çocuğa karışıyor, ama boşandığı eşine nafaka ödemeye devam ediyor. Çeşitli sebeplerle nafakasını ödeyemeyip cezaevine girenler dahi var. Bu gibi pek çok örneğin makul ve adil bir hale dönüştürülmesi gerekiyor" diye konuştu.
"Aile Komisyonu 'Süresiz nafaka yanlış' dedi"
Süresiz nafakanın doğurduğu mağduriyetlere dikkat çekmek için 2014 yılında devreye girdiklerini açıklayan Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu Sivil İnisiyatifi Başkanı İlknur Birsel Büyükakça ise 2016 'da Aile Komisyonu'nun konuya dikkatini çekmeyi başardıklarını ifade ederek şu açıklamalarda bulundu:
"Biz asla nafaka kalksın demiyoruz. Böyle bir görüşümüz asla yok. Bizim talebimiz nafakanın şartlarının makul ve adil bir hale getirilmesi. Bu konuda Aile Komisyonu bile nafakanın süresiz olmasının yanlış olduğunu belirtti. Çünkü çiftler boşandığında, eski eşinden nafaka alan taraf, bu bedel kesilmesin diye yeni birlikteliğini, hatta çalıştığını bile bazen devletten saklıyor. Nafaka veren taraf evlendiğinde yeni ailesinin rızkını eski eşiyle paylaşmak durumunda kalıyor. Bu durumlar adil durumlar değil. Bizim talebimiz nafakanın belli kriterlerinin olması ve süreli olması. Süre bitiminde de nafaka alan taraf eğer gerçekten mağdur ve yoksulsa devletin oluşturacağı bir fondan ödeme yapılmasını öneriyoruz. Süresiz nafaka aynı zamanda kadının kendi ayakları üzerinde durmasını da engelleyebiliyor. Bununla ilgili çok örnek var."
İstanbul Aydın Üniversitesi Florya Halit Aydın Kampüsü'nde gerçekleştirilen sempozyumda nafaka konusu bütün yönleriyle ele alınırken, konunun yurt dışındaki örnekleri de değerlendirildi. İAÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Ulusoy ve Adalet Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ömer Adil Atasoy'un moderatörlüğünde gerçekleştirilen sempozyuma alanın uzman hukukçuları, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yanında Yargıtaydan da konuşmacılar katıldı. - İSTANBUL