YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay Ağrı'da

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Prof. Dr. Durmuş Günay: "Türkiye, Açıköğretim öğrencisi sayısı bakımından dünyada ikinci sırada"

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinde düzenlenen konferansta konuşan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmuş GÜNAY, Türkiye'nin açıköğretimde öğrenim gören öğrencisi sayısı bakımından Çin'in ardından Dünyada ikinci sırada yer aldığını belirtti

Sürekli Eğitim Merkezi tarafından Nezehat Çeçen Konferans Salonunda düzenlenen Yükseköğretimde Sorunlar, Gelişmeler ve Yeni Eğilimler konulu konferansa, Rektör Prof. Dr. İrfan ASLAN, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet BİBER, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Konferansın açılışında konuşan Prof. Dr. İrfan ASLAN, üniversite olarak alanında önemli isimleri öğrencilerle buluşturmaya devam ettiklerini, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmuş GÜNAY'ın vereceği konferansla öğrencilere yeni ufuklar kazandıracağını belirtti.

"Kısa bir geçmişi olan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi'ni görmeseydim, Ankara'da anlatsalardı inanamazdım" diyerek konuşmasına başlayan YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmuş GÜNAY, "Özellikle üniversitenin yapısı, kampüsün yerleşimi, estetiği ve mimari yapısı birçok üniversiteyi fersah fersah geride bırakacak tarzda. Özellikle bu mimari konuda üniversiteler çok özensiz işler yapıyorlar zaman zaman. Ama Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinin gerçekten bu konuda bir dikkati olduğunu görüyoruz" dedi.

Ünlü bilim adamı Albert Einstein'in "Biz öğrencilerimizi, henüz icat edilmemiş teknolojileri kullanarak geliştirebilecek olan bilgilerle öngörülebilecek problemleri çözmek üzere hazırlamakla sorumluyuz" sözünü aktararak konuşmasını sürdüren Prof. Dr. GÜNAY, yükseköğretim alanında, tastamam bir doğru çözümün olmadığını, her çözümün avantajları ve dezavantajlarının bulunduğunu söyledi.

Hayatın sorun çözme süreci olduğunun bilinmesini ve buna göre geleceğe hazırlanılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. GÜNAY, "Sorunları, çözerek tüketemeyiz. Sorunlar, kılık değiştirerek devam eder, daha az rahatsız olduğumuz sorunlara dönüşür. Bunun farkında olmalıyız. Bilginin üstel olarak arttığı, birbirleriyle kenetlenerek bilişim ve iletişim teknolojisinin etkisiyle evirilen bir Dünya'da yaşamaktayız. Gelişmiş ülkelerin yaşadığı bilgi-tabanlı toplum ve bilgi-tabanlı ekonomi döneminde yükseköğretimin önemi iyice artmış bulunmaktadır. Gelişmelere paralel olarak, iş dünyasının yüksek becerili insan ihtiyacı artmaktadır. Avrupa Birliği 1999'da eğitim konusunda 29 ülke bir araya gelerek Bologna Süreci adında bir süreç başlattı.

Bunun sebebi şudur. ABD, yükseköğretimde o kadar başarılı işler yapmaya başladı ki, mesela 2008'de dünyada ilk 50 üniversite arasında 36 Amerikan üniversiteleri yer aldı. Avrupa bu durum karşısında ne yapacağız biz dedi. Bütün dünyanın beyinleri lisansüstü eğitim görmek için, yükseköğretim görmek için Amerika'ya giderse dünyanın yüksek beyinlerinden nasıl yararlanabiliriz. Gücümüzü, aklımızı, entelektüel gücümüzü birleştirerek yükseköğretim, eğitim ve araştırma alanlarını dizayn edelim dediler. Bunun adına Bologna süreci dediler. Tabi sadece Avrupa Birliği değil, Avrupa Birliği'nde 27 ülke, Bologna sürecine katılan 47 ülke var. Türkiye olarak bugün 2013 yılı itibari ile 104 devlet üniversitemiz, 66 vakıf üniversitemiz var. Toplamda 170 üniversitemiz var. Öğrenci sayımız 4 milyon 353 bin. Buna açık öğretim, lisans, ön lisans, lisansüstü öğrencilerinin tümü dahil. Öğretim elemanı sayısı 119 bine yakın ve böylece Türk yükseköğretimi dünyada önemli kompleks bir yükseköğretim haline geldi. Açık öğretimdeki öğrenci sayımız itibari ile Çin'den sonra dünyada ikinciyiz. 2 milyonu aşkın açık öğretimde öğrencimiz var" diye konuştu.

Kaynak: Bültenler / Güncel
title