Yılmaz Odabaşı, Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nde
Diyarbakırlı ünşü şair ve yazar Yılmaz Odabaşı, 10 yıl ara verdiği yayın hayatına, 'Hayatın düşlere borcu var' adlı deneme kitabıyla döndü.
Diyarbakırlı ünşü şair ve yazar Yılmaz Odabaşı, 10 yıl ara verdiği yayın hayatına, 'Hayatın düşlere borcu var' adlı deneme kitabıyla döndü. Ankara Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nde kendisine yer ayrılmasının onur verici olduğunu belirten Odabaşı, düşüncenin giderek suç olmaktan çıkmasının gelecek kuşaklar adına umut verici olduğunu söyledi.
1994 yılında bir kitabından dolayı 'düşünce suçu' mahkumiyetinin bir bölümünü Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde tamamlayan şair ve yazar Yılmaz Odabaşı için Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nde özel bir bölüm açıldı. Bu bölümde Yılmaz Odabaşı'nın o günlere ait cezaevi günlüklerinden oluşan 'Bütün Kanamalar Umuttan' adlı kitabına, biyografisine ve o yıllarda kullandığı bazı özel eşyaları ile gazete küpürlerine yer verildi.
'HAFIZAMIZLA YÜZLEŞMEMİZ'
Acı çektiği mekanların müzeye dönüştürülmesini, 'nostalji' olarak değerlendiren Odabaşı şunları söyledi:
"Acı çektiğimiz mekanların, insanların nostaljiyle yad ettikleri müzelere dönüşmesi, bir anlamda hafızamızla da yüzleşmemizdir. Türkiye'de de düşüncenin giderek suç olmaktan çıkması, gelecek kuşaklar adına da umut vericidir. Deniz Gezmiş'lerle ben Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde yatarken, orada asılan Necdet Adalı ve Erdal Eren'lerle aynı müzede yer almak da onur verici. Bana bu onuru bahşeden zamanın vicdanına ve başta Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki olmak üzere bütün ilgililere teşekkür ediyorum." - Diyarbakır