Haberler
Körfez'in petrol zengini ülkesi ilk kez Ankara'da! Türkiye ve Umman arasında 10 kritik anlaşma imzalandı

Türkiye ve Umman arasında 10 kritik anlaşma imzalandı

Suriye'de patlak veren savaşta muhaliflerin ilerleyişi sürüyor

Yanı başımızda patlak veren savaşta son durumu en iyi anlatan görüntü

Putin'den yeni tehdit: Birden fazla Oreşnik füzesi, nükleer silaha eşdeğer

Putin, elindeki en güçlü silahla tehdit etti: Toz olursunuz

Turhan Çömez, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la arasını açan olayı ilk kez Haberler.com'a anlattı

Turhan Çömez, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile arasını açan olayı ilk kez anlattı

Yılmaz: 'İnancımıza Göre Dağ Keçilerini Vurmak Günahtır'

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Av. İnan Yılmaz, 'İnançlarımıza göre dağ keçilerini vurmak, Düzgünbaba'nın kutsal hayvanı saydığımız için günahtır' dedi.

Tunceli’de, İl Av Komisyonu’nun aldığı her türlü avın yasaklanması, yörede kutsal sayılan dağ keçilerinin vurulmasını engellemenin halkı kaza ve belalardan koruyacağına inanan yaşlı kesim ve doğaseverler arasında sevinçle karşılandı.

Tunceli Valisi Hakan Yusuf Güner’in direktifleri doğrultusunda İl Av Komisyonu’nun aldığı karar ile 2014-2015 sezonunda ilde her türlü avın yasaklanması kararı alındı. Alınan komisyon kararı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne gönderildi. İlde her türlü avın yasaklanması vatandaşlar tarafından sevinçle karşılandı.

Bölgede din hocalığı yapan 85 yaşındaki Zeynel Abay, dağ keçilerini kutsal olarak gördüklerini, avı tasvip etmediğini, av yapan insana selam bile vermeyeceğini söyledi. Abay, "Dağ keçisi kutsal bir hayvandır. Bırak dağlarda gezsin onların kime ne zararı var? Keçileri vuran bence katildir. Eskiler derdi ki ‘Keçileri vuran oğmaz. Allah ona bir ceza verir’, onun için keçileri vurmak çok günah ve ayıptır. Dağ keçileri dağların çiçekleridir dağlarda gezsin onlar" dedi.

80 yaşındaki Kalman Adır ise, dağ keçilerinin hiçbir canlıya ve doğaya zararının olmadığını ifade etti. Adır, "Zamanın birinde avcılar bu dağlarda avlanırken, avcılar tarafından yaralanmış bir yaban keçisinin görüldüğünü ve bu keçinin yarası üzerine çedene sakızının basıldığını görmüşler. Bunu dedelerimiz, babalarımız bir mucize kabul etmişler. Bu nedenle kutsal bir hayvandır. Her kim bu hayvanın avına gitmişse sonu yoktur. Ya bir kazaya kurban gitmiş, ya bir hastalığa kurban gitmiştir. Son nesil biraz inançsız olduğundan avı sürdürüyor. Ama biz kesinlikle karşıyız" diye konuştu.

70 yaşındaki Hatice Akkartal da av yapanın derdine derman bulamayacağını dile getirerek, gençlere av yapmamaları çağrısında bulundu. Zülfü Esmer adlı genç ise kararın çok olumlu olduğunu, büyüklerinden bu hayvanların kutsal olduklarını duyduğu, bilinçsiz avlanma nedeniyle hayvanlarının neslinin tükenmekte olduğunu kaydetti.

Demirkapı Köyü Muhtarı Enver Yeşildağ ise köyde geçen bir anısını paylaştı. Yeşildağ, "Demirkapı’da bir vatandaş dağ keçisi yakalamıştı, kesecekti. Köylümüz Hüseyin Ötekıvılcım bir keçisini vererek dağ keçisini doğaya bıraktı. Biz bu tür şeylere karşıyız. Doğru şeyler değil. Çünkü doğa onlarla vardır. Onlar biterse doğa da biter. Bu nedenle herkes bunlara saygı göstersin, korusun" şeklinde konuştu.

Gençliğinde av merakı olduğunu kaydeden Hasan Aktuğ da, "Köyümüzdeyken, annem beni tarlamıza giren komşu keçilerini çıkartmam için gönderdi, ben tarlaya vardığımda onların dağ keçileri olduğunu gördüm. Taşladım birine isabet etti. Koşarken ayağım burkuldu. Bir hafta yattım. O olaydan sonra ava tövbe ettim. Ayrıca büyüklerimiz anlatırlardı, avcının biri avlamak istediği dağ keçisine yaklaşınca onu sakallı bir ihtiyara dönüştüğünü görünce hayvan vurmayı tövbe ettiğini söylerlerdi" dedi.

90 yaşındaki Selman Yeşildağ ise, dağ keçisi vurmanın katil olmaktan daha zor olduğunu dile getirerek, "Herkes diyordu ki dağ keçisi Anafatma’nın keçisidir. Şimdi kimsede din iman kalmamış bir taraftan vuruyorlar. Kapındaki kediyi vurduğun zaman günah değil mi?" diye konuştu.

Almanya’da işçi olarak çalışan Haydar Kayacı, "Kim bunlara silah doğrultmuşsa ya gözü çıkmış, kolu kopmuş, mutlaka bir şeyler olmuştur. Mutlaka belasını bulmuştur. Önceleri bu hayvanlara kimse silah doğrultmazdı. Ancak son günlerde Kutudere tarafında gençlerin keçi vurduklarını duydum" şeklinde konuştu.

Av. İnan Yılmaz ise İl Av Komisyonu’nun avı yasaklama kararı alıp Ankara’ya gönderdiğini duyduğunu ve bundan memnuniyet duyduğunu ifade ederek, "İnançlarımıza göre dağ keçilerini vurmak, Düzgünbaba'nın kutsal hayvanı saydığımız için günahtır. Yine Munzur suyu ve içindeki alabalık kutsaldır. Bu nedenle avlanma yasağını destekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Av Cihan Yılmaz da valiliğin kararını desteklediğini dile getirerek, "Son yıllarda bilinçsiz avlanma nedeniyle yaban hayatının yok olması söz konusuydu. Dolayısıyla bu karar hem inanç yönünden, Dersim Alevi'dir. Bu coğrafyada bazı hayvanlar kutsaldır. Mesela dağ geyikleri Hızır’ın geyikleri olarak adlandırılır. Bu kutsal coğrafyada, kutsal hayvanların korunmasına dair Dersim Valiliği’nin almış olduğu karar yerindedir. Halkın taleplerini karşılamıştır. Kararın Türkiye’nin diğer illerine örnek olmasını diliyorum. Dersim Barosu olarak bu tür girişimleri destekliyoruz. Kararı alanlara teşekkür ediyoruz" dedi.

Tunceli halkı tarafından dağ keçileri Düzgünbaba’nın, Anafatma’nın keçileri olarak kabul edilir. Keçileri avlayan insanların mutlaka bir kazaya, belaya rast geldiklerine inanılır.

HAYDAR YAVUZAK

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title