"Yılmaz Güney Parkı" Görkemli Bir Törenle Açıldı
Akdeniz Belediyesi'nin yaptırdığı "Yılmaz Güney Parkı", görkemli bir törenle açıldı.
Akdeniz Belediyesi'nin yaptırdığı "Yılmaz Güney Parkı", görkemli bir törenle açıldı. Açılışta oldukça duygulanan Yılmaz Güney'in eşi Fatoş Güney, "Öleli 27 yıl oldu ama Yılmaz Güney üzerindeki baskılar ve yasaklar sürüyor" dedi.
Akdeniz Belediyesi'nin Şevket Sümer Mahallesi'nde yaptırdığı Yılmaz Güney Parkı, düzenlenen törenle açıldı. Açılışa, Yılmaz Güney'in eşi Fatoş Güney, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Hakkari Milletvekili Adil Kurt, Akdeniz Belediye Başkanı Mehmet Fazıl Türk, sinema ve tiyatro sanatçısı Mustafa Alabora, şair Sezai Sarıoğlu, yazar Suzan Samancılar, Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya, sanatçı Mikail Aslan, Kardeş Türküler ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ile vatandaşlar katıldı.
Akdeniz Belediyesi Halkoyunları Ekibinin gösterisi ile başlayan törende şair Sezai Sarıoğlu, Can Yücel ve kendi şiirlerinden oluşan mini bir şiir ziyafeti sundu. Daha sonra kürsüye gelen Akdeniz Belediye Başkanı Fazıl Türk, "Değer yaratanları yaşatma vicdani, insani ve tarihsel bir zorunluluktur" dedi. Akdeniz Belediyesi olarak, bugün bir ilke daha imza attıklarını vurgulayan Türk, geçen yıl açılışlarını yaptıkları Hrant Dink ve Ahmet Kaya parklarının ardından, Yılmaz Güney'in adını verdikleri parkı
Akdeniz'e kazandırmanın heyecanı, gurur ve mutluluğunu yaşadığını belirtti. Fatoş Güney'e açılışa katıldığı için teşekkür eden Türk, "Yılmaz Güney Parkı'nın açılışını yaptığımız Şevket Sümer Mahallesi'nde hala denizi görmeyen, yüzme havuzuna bir kez bile gidemeyen birçok çocuk ve genç var. Bu insanlarımızın maviye çalan özlemini bir nebze de olsa giderebilmek istedik. Kapalı yüzme havuzlarını ve en özel günlerin ölümsüzleştiği düğün salonunu, bu kompleks ile Akdeniz'e kazandırdık. Yılmaz Güney'in adının
Akdeniz'de yaşayacak olması bizim için çok anlamlıdır. Topluma mal olmuş aydın ve sanatçıların unutulmaması, geleceğe aktarılması ve yaşatılması için üstümüze düşen her görevi layıkıyla yerine getirmeyi sürdüreceğiz" diye konuştu.
BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt ise, Çukurova coğrafyasında bir parka Yılmaz Güney isminin verilmesinin ayrı bir önemi olduğunu dile getirerek, Mersinlilerin böylesi bir parka layık olduklarını söyledi. Yılmaz Güney'in yıllar önce bu coğrafyada Kürtlerin hikayesini yazdığını ifade eden Kurt, Güney'in 'Boynu Bükük Öldüler' romanında mevsimlik işçi olan Kürtleri anlattığını, o günden bugüne Kürtlerin mevsimlik işçi olmaktan kurtulamadıklarını söyledi.
Sinema ve tiyatro sanatçısı Mustafa Alabora ise, bir şiir okuduktan sonra konuşmasını tek cümleyle noktalayarak, "Yaşasın halkların kardeşliği" dedi.
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, sinemalarda insanların yıllarca masallarla uyutulduğunu öne sürerek, "Sonra bir gün şok yaşadık. Çünkü filmlerde kendimizi görmeye başladık. Cüneyt Arkın gitti, Yılmaz Güney geldi" ifadelerini kullandılar.
"YILMAZ GÜNEY'İN ÜZERİNDEKİ BASKILAR SÜRÜYOR"
Kürsüye son olarak büyük alkışlarla çıkan Yılmaz Güney 'in eşi Fatoş Güney ise, oldukça duygulandı. Konuşmasının sonunda sesi titreyen Fatoş Güney, kalabalığı Türkçe ve Kürtçe selamladı. Kürtçe bilmediğini söyleyen Güney, aslında Arnavut olduğunu belirtti. Konuşmaları dinlerken duygulandığını aktaran Güney, şöyle devam etti:
"Yılmaz öleli 27 yıl oldu. Aslında bu çok uzun bir zaman. Böyle bir parka adının verilmesi için ya da herhangi başka bir şey için, örneğin şu anda Yılmaz Güney'in televizyonda filmleri oynamıyor, şu anda Yılmaz Güney üzerinde yasaklar, baskılar sürüyor. Tabi bu ülkemizin demokrasi mücadelesinin önündeki engellerden ötürü."
"YILMAZ, AHMET KÜRT'TÜ, HRANT ERMENİ'YDİ AMA ONLAR AYNI ZAMANDA TÜRK'TÜ"
Yılmaz Güney'in Kürt olduğunu vurgulayan Fatoş Güney, "Evet, Yılmaz Güney Kürt'tü. Ben Kürtçe'yi, Kürtleri kayınvalidemin, Yılmaz'ın annesinin ağıtlarından duydum ilk kez ve öğrendim. Kürtlerin dili olduğunu, Kürt diye bir kimlik olduğunu oradan öğrendim. Yılmaz derdi ki, 'Bana bir şarkı söyle, kendi dilinden olsun'. Bugün bu sözünü hatırladım. Evet, Yılmaz Güney Kürt'tü, Ahmet Kaya Kürt'tü, Hrant Dink Ermeni'ydi ama onlar aynı zamanda Türk'tü. Onlar dünyanın tüm ezilen halklarının, tüm ezilen, yok
sayılan kimliklerinden insanlarının yanındaydılar, yürekleri onlarla birlikte çarpıyordu. Bu duygularla sizleri kucaklıyorum, bu parka bu güzel anlayışla hizmet veren ve katkı sunan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Teşekkür kelimesi benim için çok yetersiz, bütün kalbimle onları, sizleri seviyorum" dedi.
Konuşmaların ardından Fazıl Türk tarafından Fatoş Güney'e bir plaket ve bir buket gül sunuldu. Akdeniz Belediyesi Çocuk Korosu'nun müzik dinletisiyle devam eden törende, özellikle gençler Fatoş Güney, Mustafa Alabora ve Altan Tan ile fotoğraf çektirebilmek için adeta birbirleriyle yarıştılar.
Törende daha sonra, içinde üç yüzme havuzu ve düğün salonu bulunan parkın girişine yapılan Yılmaz Güney heykeli; Fatoş Güney, Fazıl Türk, Mustafa Alabora ve BDP milletvekilleri tarafından alkışlarla açıldı. Oldukça duygulanan Fatoş Güney, kendisine armağan edilen kırmızı gülleri Yılmaz Güney'in heykelinin önüne bıraktı.
Açılışın ardından, parkta bulunanlar, hep birlikte Akdeniz Belediyesi'nin Tırmıl Miting Alanı'ndaki halk şölenine katılmak üzere buradan ayrıldılar. - MERSİN