Yıldız Teknik Üniversitesi Çalışanlarının Fetö Davası
FETULLAHÇI Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Yıldız Teknik Üniversitesi/nde (YTÜ) açığa alınan ve haklarında "Terör örgütüne üye olma" suçundan 15'er yıla kadar hapis istemiyle dava açılan, aralarında 7 profesörün de bulunduğu 22'si...
FETULLAHÇI Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Yıldız Teknik Üniversitesi/nde (YTÜ) açığa alınan ve haklarında "Terör örgütüne üye olma" suçundan 15'er yıla kadar hapis istemiyle dava açılan, aralarında 7 profesörün de bulunduğu 22'si tutuklu 83 sanık, hakim karşısına çıktı.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanıklar Prof. Dr. Abdullah Bal, Doç. Dr. Bülent Vural, Prof. Dr. Celal Kocatepe, Doç. Dr. Deniz Güney, Prof. Dr. Mehmet Uzunoğlu, Prof. Dr. Muğdeşem Tanrıöven, Doç.Dr. Tamer Çoşkun ile öğretim üyeleri ve memurlar Bünyamin Yağcıtekin, Harun Akif Kabuk, İbrahim Özbek, Kadir Kahveci, Mehmet Rıfat Kamber, Muhammed Çinkaya, Mustafa Başıbüyük, Mustafa Dağcan Baştürk, Osman Gürbüz, Özkan Şen, Selahattin Aydoğdu, Serdal Şahin, Turgut Kocatürk, Yusuf Duran, Köksal Avincan katıldı. Duruşmada 13 tutuksuz sanık ile tarafların avukatları da hazır bulundu.
"TEPKİSEL OLARAK YAZDIM"
İddianamede, yaptığı bir havalenin açıklama bölümüne "Bank Asya batırılamaz" yazdığı iddia edilen tutuklu sanık Kadir Kahveci "Bankayla 2013 yılında konut kredisi çektiğim için ticari bağım vardı. Ben krediyi Bank Asya'dan kullanmak zorunda kaldım. Elimde param olsa taksitlerin tamamını yatırırdım. Çevremdeki insanlar, 'Niye çektin, başka banka mı bulamadın?" demesi üzerine, duygusalıkla yazdım bunu. Tepkisel olarak yazdım. Hiçbir zaman birikim amaçlı para yatırmadım. 2013'te düşük faiz oranı nedeniyle konut kredisi kullandım" dedi. FETÖ ile bağlantılı olan Aktif Eğitim-SEN üyesi olduğunu ve sendikanın örgütle bağlantılı olduğunu sonradan öğrendiğini belirten Kahveci, tanıtım ve ısrar sonucu sendikaya üye olduğunu; ancak sendikadan çıkış yapmadığını ifade etti.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Prof. Dr. Abdullah Bal, iddianamede kendisinin Bank Asya'ya yüksek miktarlarda para yatırmakla suçlandığını; fakat kendisinin bankada bulunan mevcut para ile banka hareketleri gerçekleştirdiğini söyledi. İddianamede 2014 yılı Ocak ayında 4 bin 28 lira, 21 Şubat'ta 52 bin lira, 26 Şubat'ta 44 bin 716 dolar bankaya para yatırdığının gözüktüğünü belirten Bal, "Hesap hareketlerime bakarsanız katılım hesabı açılışı, yeni bir hesap açma yok. Mevcut olan hesaplardaki doları bozdurmuşum, ya da dolar yaptırmışım. Bir tek 4 bin lirayı birikimlerimden yatırmış olabilirim. Devletin garanti kapsamı 100 bin lira, bu nedenle de hesabımın 100 bin lirayı geçmemesi için aile bireylerine parayı dağıttım. Suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu.
Mahkeme başkanının, hesabını garanti altına almak için 100 bin lirayı aşmadığı gerekçesiyle aile bireylerine parayı dağıttığını söyleyen Bal'a, "Neden hesabını başka bankaya almadın, garantiye almak için?" sorusunu yöneltmesi üzerine, Bal, "Çok sıkı bir şekilde haberleri takip etmiyorum. Sosyal medyada birçok yorumda Bank Asya'nın durumunun iyi olduğunu gördüm. Çekmek dert, altın var, dolar var. Bir sürü iş yükü olduğundan hesabımı 100 bin lira altında tutarak garanti altına almayı tercih ettim" dedi.
DİNK CİNAYETİNDE BİLİRKİŞİ İDDİASI
İddianamede, Hrant Dink cinayeti soruşturmasında bilirkişi olduğu yönündeki iddiaları da yanıtlayan Prof. Dr. Abdullah Bal, olayın adli değil idari bir soruşturma olduğunu söyledi. Kendisinin 2009 yılında emniyetten arandığını belirten Bal, "İdari bir soruşturma için bilirkişi ihtiyacı var dediler. Harddiskten imaj alınacağını, sistemde sorgu yapılacağını öğrendim. Tanımadığım, ismini Şahin olarak hatırladığım biriyle müfettişler gözetiminde bilirkişilik yaptık. Bir kaç gün sürdü, sonra Ankara emniyetinde de bilirkişilik yaptık. İkimiz beraber hazırladık, rapora beraber imza attık. Konunun davayla ilgisi yoktu, emniyetteki görev dağılımıyla ilgiliydi" diye konuştu.
Duruşma yarına ertelendi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 360 sayfalık iddianamede, tutuklu 14, adli kontrol uygulanarak serbest bırakılan 6, hakkında yakalama emri bulunan 13 olmak üzere toplam 33 şüphelinin FETÖ'nün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandığının anlaşıldığı belirtiliyor.
İddianamede, 7'si profesör akademisyenle memur olarak görev yapan şüphelilerin, Bank Asya'daki hesap hareketliliği de detaylandırılarak, Şüphelilerin bu bankaya hangi tarihlerde para yatırdıkları ve bu paraların nasıl kullanıldığı anlatılıyor. iddianamede, çoğu hesap hareketinin şüpheli olduğu ve bankanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) denetimine tabi tutulduğu tarihlerde, FETÖ'nün talimatı sonrası çok sayıda para aktarımı yapıldığının görüldüğü öne sürülüyor.
Tutuklu şüphelilerden Kadir Kahveci'nin, Bank Asya hesaplarında örgüt talimatı sonrasında yoğun hesap hareketlerinin yaşandığı kaydedilen iddianamede, Kahveci'nin başka bir banka hesabı üzerinden Bank Asya'daki hesabına, TMSF denetimcilerinin bu bankaya gittiği tarih olan 4 Şubat 2015'te, "Bank Asya batırılamaz" açıklaması olan 161 lira gönderdiğinin görüldüğü iddia ediliyor.
Şüphelilerin sosyal medya paylaşımları ile örgüt lehine eylemlerinin de sıralandığı iddianamede, tüm şüpheliler hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. - İstanbul