Yıldırımın Yıkamadığı Fetih Çınarı

Yıldırımın Yıkamadığı Fetih Çınarı
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Düzce'nin Beçiyörükler Köyü'nde yıllar önce yıldırım düşmesi sonucu ikiye ayrılan 700 yaşındaki çınar ağacı görüntüsüyle dikkat çekiyor.

Düzce'nin Beçiyörükler Köyü'nde yıllar önce yıldırım düşmesi sonucu ikiye ayrılan 700 yaşındaki çınar ağacı görüntüsüyle dikkat çekiyor. Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Fatih Özçelik, Osmanlı döneminde fethedilen bölgelere çeşme ile birlikte çınar dikildiğini, yıldırım düşmesine rağmen yaşayan çınar ağacının bakıma alınmasını isteyerek, "Bir an önce gerekli tedavi uygulanmazsa kaybedeceğimiz sadece ağaç olmayacak, yaşayan bir tarih de yok olacak" dedi.

Düzce'nin Beçiyörükler Köyü'nde 700 yaşında anıt çınar ağacı bulunuyor. 15 metre yüksekliği ve 25 metre genişliğe sahip anıt çınar ağacı ilginç görüntüsüyle dikkat çekiyor. Çınar ağacı yılllar önce yıldırım düşmesi sonucu ikiye ayrılırken, yıldırımın izi fark ediliyor. Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatih Özçelik anıt çınar ağacının yitirilmemesi gereken bir değer olduğunu belirtti. Tarihimizde fethedilen yerlere çınar ağacı dikme geleneği olduğunu söyleyen Özçelik, "Çınar, Osmanlı Devleti'nin sembol ağacıdır. Ağaçlarla ilgili birçok inanışın yer aldığı tarihimizde yüzlerce yıllık ömrü ve haşmetiyle çınar ağacının Türk toplumu ve Osmanlı Devleti için özel bir yeri bulunmaktadır. Çınarlar arasında tercih edilen ise latince adıyla Platanus Orientalus (Doğu Çınarı) diğer adıyla Osmanlı Çınarı olmuştur. Osmanlı çınarı fethedilen bölgelere yanına yapılan çeşmeyle birlikte dikilirdi. Bu amaçla dikilen 'Fetih Çınarları' kalıcılığın ve üstünlüğün nişanesi anlamlarına da gelmekteydi. Osman Gazi'nin rüyasından sonra çınar ağacının fethedilen yerlere dikilmesinin bir gelenek haline geldiği görülmektedir. Beçiyörükler'deki çınar ağacını da böyle değerlendirebiliriz; çeşme, cami ve çınar. Bu fethin üçlemesidir" dedi.

Yrd. Doç. Dr. Özçelik yıldırım düşmesi sonucu ikiye ayrılan ağacın yaşamaya devam ettiğini, fırtına, kar, hatalı budamalar, araç ve insanların verdiği zararlar nedeniyle ağacın yaralandığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Ağaçlar da oluşan yaralar tedavi edilmezlerse zamanla çürümeler olur. Çürüme ve mantarlar ise ağaçların ömürlerini kısaltır. Anıt ağacımız da bu şekilde mantarlar tarafından istila edilmiş olmasına rağmen ayakta kalmaya devam ediyor. Ancak bir an önce gerekli tedavi uygulanmazsa kaybedeceğimiz sadece ağaç olmayacak, yaşayan bir tarih de yok olacak." - Zce

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title